Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede Et ve Balık Kurumu, Hijaji ve Lüleburgaz’da faaliyet gösteren Büyükkarıştıran Kesimhanesi yöneticileri tüketiciye hastalıklı ve ölü hayvan eti satmakla suçlanıyor.
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş kuruma ilişkin iddiaları DÜNYA’ya değerlendirdi. Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirten Ulubaş: “Et ve Balık Kurumu, Türkiye’nin en köklü kurumlarından birisidir. Çok güçlü ve deneyimli kadrosu var. Geçmişten gelen bir kültürü var. İddia ediyorum ki, tüketiciye 1 gram sağlıksız et satmamıştır, satmaz.”
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR- Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Et ve Balık Kurumu, Ürdün merkezli Hijazi ve Lüleburgaz’da faaliyet gösteren Büyükkarıştıran Kesimhanesi yöneticileri hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede 15 sanık, Et ve Balık Kurumu’na ait etleri çalmak, hastalıklı ve ölü hayvan etlerini piyasaya sunmak gibi bir dizi suçlama ile yargılanacak. Yargılanacak sanıklar arasında Et ve Balık Kurumu Sakarya Kombinası yöneticileri, Et ve Balık Kurumu’nun açtığı ithalat ihalelerini kazanan Ürdün Merkezli Hijazi firmasının Türkiye yöneticileri ile Lüleburgaz’da faaliyet gösteren Büyükkarıştıran kesimhanesinin yöneticileri var.
İddialarla ilgili olarak Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulundu. Et ve Balık Kurumu’nun Türkiye’nin en köklü kurumlarından birisi olduğunu, 1952 yılından bu yana et sektöründe olduğunu belirten Ulubaş: “Tüketiciye 1 gram sağlıksız et vermedik” dedi.
1 gram sağlıksız et satmadık
Açılan soruşturmayı en başından beri memnuniyetle karşıladıklarını ve yargı mercilerine her türlü bilgi ve desteği verdiklerini, doğabilecek zararlar nedeniyle davada kurum olarak müdahil olduklarını anlatan Ulubaş şunları söyledi: “Soruşturmada adı geçen Büyükkarıştıran Kesimhanesi, Lüleburgaz’daki tek kesimhanedir. Sakarya Kombinamızın bu kesimhane ile hizmet alımı sözleşmesi var. Özellikle ithalatını yaptığımız hayvanlardan ayağı kırılan, çatı ayrılması( hayvanların üst üste binmesi ile oluşan ve hayvanı yürüyemez duruma getiren) sonucu bazı hayvanları bu kesimhanede keserek önce depomuza oradan da kombinamıza sevki yapılmış. Kiralanan bu kesimhanede yani mezbahada kesimler resmi veteriner hekim kontrolünde yapılıyor. Kesilen hayvan Lüleburgaz’daki depomuza girmeden veteriner kontrolünden geçiyor. Sakarya Kombinamıza sevk edilirken üçüncü kez bizim veteriner hekimlerimiz tarafından kontrol edilir. Sakarya Kombinamızda görevli veteriner hekim ve depo memurları tarafından bu yıl içinde 36 adet gövde olmak üzere 5 bin 209 kilo et standart dışı yani sağlık koşullarına uygun olmadığı için tutanak tutularak imha edilmiştir. Et ve Balık Kurumu’nun çok güçlü ve deneyimli bir veteriner kadrosu var. Et tüketiciye ulaşıncaya kadar en az 3 kez veteriner denetiminden geçer. Bu nedenle iddia ediyorum ki, Et ve Balık Kurumu 1 gram sağlıksız et tüketiciye satmamıştır. Satamaz. Sağlıklı olmayan tek gram et, hastalıklı veya ölü hayvan kombinalarımıza giremez.Kombinalarımızdan da tüketiciye satılmaz.”
Davaya müdahil olduk
Et ve Balık Kurumu olarak açılan davaya müdahil olduklarını anlatan Ulubaş: “Yargı süreci sürerken bizimde kurum olarak idari soruşturmamız sürüyor.Sakarya kombinası bizim için Adana ve Ankara Sincan’daki kombinalarımız gibi çok önemli ve stratejik tesislerdir. Batıda başkaca bir kombinamız yok.Tüketimin en yoğun olduğu batıda önemli bir işlevi var.Burada yetki alt birimlerdedir. Devam eden bir yargı süreci var. Bizde elimizden geldiğince bu sürece destek olmaya çalışıyoruz. Ayrıca mahkeme sonucunda ilerde doğabilecek zararlar nedeniyle kurum olarak davaya müdahil olduk” diye konuştu.
Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar