Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Toprağa umut eken çiftçilerin umudunu yeşertmek

Güncelleme: Nis 23, 2024

Kuruluşundan bu yana tarıma özel önem ve destek veren İş Bankası, 100. yılında ülke genelinde 56 şubesini “tarım ihtisas şubesi” olarak dönüştürüyor. O şubelerden birisi de 50 yıldır faaliyet gösteren Aydın İncirliova şubesi. Aydın’da Söke, Bozdoğan ve İncirliova olmak üzere 3 tarım ihtisas şubesi var. Daha önce Söke ve Bozdoğan’da çiftçilerle buluşup sohbet etmiştik. Geçen Perşembe günü de İncirliova şubesinin açılışında çiftçilerle buluştuk.

İzmir’den Aydın’a giderken otoyolun böldüğü ovalarda Ege’nin tarımsal zenginliğini görürsünüz. 75.Yıl Selattin Tüneli’nden sonra zeytin ve incir ağaçları size eşlik eder. Ağaçların arasında parlayan borular ilk kez görenlerin dikkatini çeker. Jeotermal enerji santrallerinin boruları bunlar. Boruların ulaştığı santrallerden gökyüzüne buhar, duman yükselir ve yapay bir bulut oluşur.

Buralarda yerin altı da üstü de zenginliklerle kaplıdır. Her zaman söylediğim gibi yerin üstündeki incir, zeytin yerin dibindeki altından bile değerlidir. Binlerce yıldır varlığını sürdüren zeytin ve incir bölgenin en önemli geçim kaynağıdır.

Defalarca geçtiğim bu yoldan bu kez Türkiye İş Bankası’nın İncirliova Tarım İhtisas Şubesi’nin açılışı için geçtim. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu, ortağı ve müşterisi olduğu Türkiye İş Bankası, bu yıl 100. yaşını kutluyor.

Kuruluşundan bu yana tarıma özel önem ve destek veren İş Bankası, 100. yılında ülke genelinde 56 şubesini “tarım ihtisas şubesi” olarak dönüştürüyor. O şubelerden birisi de 50 yıldır faaliyet gösteren Aydın İncirliova şubesi. Aydın’da Söke, Bozdoğan ve İncirliova olmak üzere 3 tarım ihtisas şubesi var. Daha önce Söke ve Bozdoğan’da çiftçilerle buluşup sohbet etmiştik. Geçen Perşembe günü de İncirliova şubesinin açılışında çiftçilerle buluştuk.

Sadece İncirliova’daki çiftçilerle değil, uzaktan bağlantı ile aynı anda Manisa Saruhanlı, Konya Karapınar, Antalya Turunçova, İzmir Bayındır, Aydın Bozdoğan ve Söke şubelerindeki çiftçiler de sohbetimize katıldı. Soru sordular.

İncir, zeytin, pamuk ve deve yetiştiriciliği

İncirliova adından da anlaşılacağı üzere incir üretiminin hem de en kaliteli ürünün yetiştiği merkezlerden birisi. İncirin yanı sıra, zeytin, pamuk, mısır, sebze yetiştiriciliği ile öne çıkıyor. Son yıllarda çilek yetiştiriciliği yaygınlaşıyor. Bu saydığım ürünler Aydın’ın hemen her ilçesinde var. İncirliova’da bu ürünlerin yanı sıra deve yetiştiriciliği de yapılıyor. Tarihi 19. Yüzyıla kadar uzanan deve güreşleri bir festival havasında her yıl İncirliova’da yapılıyor. Aydın’ın yanı sıra Çanakkale, Balıkesir, Denizli, Antalya ve İzmir yöresinden bu festivale katılım oluyor.

İlçedeki tek deve çiftliğinin sahibi İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya. İncirliova’nın deve sucuğu coğrafi işaretle tescillenmiş. Deve sütü üretimi için Avrupa Birliği projesi yürütülüyor.

İş Bankası İncirliova Tarım İhtisas Şubesi’nin açılışına İncirliova Kaymakamı Canan Hacer Baştürk, Belediye Başkanı Aytekin Kaya, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, Tarım Bankacılığı Pazarlama Müdürü Zafer Arslan, Tarım Kredi Kooperatifleri İzmir Bölge Müdürü Serhat Özübek, İmece Mobil Genel Müdürü İlker Mehmet Sağlam, bankanın İstanbul merkezinden ve Ege Bölgesi yönetici ve çalışanları ile çok sayıda çiftçi katıldı. İncirliova Tarım İhtisas Şubesi’nin müdürlüğünü Aysel Aydın yapıyor.

Teknoloji ile girdi maliyetleri düşecek

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz İncirliova Tarım İhtisas Şubesi’nin açılışında yaptığı konuşmada İş Bankası’nın tarıma bakışını “Toprağa umut eken çiftçilerin umudunu yeşertmek” olarak özetledi.

Amaçlarının tarım, teknoloji ve finansmanı etkin kullanarak çiftçilerin girdi maliyetlerini düşürerek katkı sunmak olduğunu belirten Yılmaz, bankanın 100.yılında genel tarım stratejisi hakkında şunları söyledi: “ Bankamızın kuruluşundan bu yana tarımın muhtelif alanlarında ekonomiye destek vermek amacıyla şeker fabrikalarından Tariş’e kadar, onların sermayelerine ortak oluncaya kadar, fabrikaların kuruluşuna kadar hep destek olmuştur. Günümüze geldiğimizde ne oldu? Mevcut şube yapımızla tarıma destek veremez miydik? diye düşündüğümüzde, artık üzerinden 100 yıl geçti ve hem değişen iklim yapısı, sürdürülebilirlik ilkeleri var hem de suyu bol bir ülkede de yaşamıyoruz. Uzmanların verdiği bilgilere göre su, girdi olarak en ucuz ama tabirimi maruz görün üretimde, çiftçilikte hunharca kullandığımız bir girdi. Bu yeni koşullara uygun tarımsal uygulamalara ihtiyaç var.”

Sürdürülebilirlik teknoloji ve bilimle olur

Tarımda sürdürülebilirliğin ancak teknoloji destekli bilimsel yöntemlerle sağlanabileceğini belirten Sezgin Yılmaz: “Tarım ihtisas şubelerimizi, verimli ve sürdürülebilir bir tarım için ülkemizde teknolojilerin, bilim odaklı yeni yöntemlerin kullanımına ve yaygınlaşmasına hizmet eden, tarımın dijital dönüşümünün finansmanına odaklanan, finansal danışmanlığın yanı sıra dijital, zirai ve ekolojik alanlarda da danışmanlık veren, sektörün paydaşlarını bir araya getiren öncü merkezler olarak görüyoruz. Konsept değiştirerek “Tarım İhtisas Şubesi”ne dönüştürdüğümüz yerlerde İş Bankası sadece bankacılık hizmeti değil aynı zamanda çiftçi eğitim merkezi gibi hizmet veriyor. Ayrıca banka bünyesinde oluşturduğumuz tarım konusundaki uzman ekipler, ziraat mühendisleri, çiftçilerin talepleri doğrultusunda bizzat tarlalarda ürün ve arazi yapısını inceleyerek hizmet verecek” bilgisini verdi.

Çiftçilerin sorunları ve talepleri

İş Bankası İncirliova Tarım İhtisas Şubesi’nde sohbet ettiğimiz çiftçiler ve diğer şubelerden uzaktan bağlantı ile katılan çiftçiler hem sorunları dile getirdi hem de beklentilerini anlattı. Çiftçilerin dile getirdiği sorunlar ve talepler özetle şöyle:
1- Her bölgede olduğu gibi İncirliova’da da çiftçilerin öncelikli sorunu yüksek girdi maliyetleri. Mazot başta olmak üzere artan girdi fiyatları ve bunun karşısında eriyen destekler çiftçinin üretim yapmasının önündeki en önemli engellerden birisi. Çiftçiler haklı olarak: “Mazot başta olmak üzere verilen destekler çok yetersiz. Yılda bir kez açıklanan ve ödemesi çok geç yapılan mazot desteği çiftçinin derdine derman olmuyor. Verilen mazot desteği artan mazot fiyatları yanında hızla eriyor. Mazot desteği mazot zammına endekslenerek zam geldikçe artırılmalı.” diyor.

Su kısıtlaması üretimi olumsuz etkiliyor

2- Bölgenin bir başka önemli sorunu tarımsal sulamaya getirilen kısıtlama. Aydın Valiliği ilk kez 2021 yılında “Kısıtlı Sulama Programı” başlattı. Program kapsamında 2021 yılı sulama sezonunda Adıgüzel, Kemer ve Çine Barajı’ndan sulanan Akçay, Aydın, Bozdoğan, Koçarlı ve Söke sulamalarında çiftçilere hangi ürünü ekerlerse eksinler sezonda sadece 2 kez su verilmesi kararı alındı. Aynı uygulama 2023 yılında devam etti ve bu yıl da çiftçilere sezonda tav suyu dahil sadece iki kez su verileceği bildirildi.

2021 yılında başlatılan mevsiminde tav suyu dahil sadece iki kez su verme uygulaması tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Bölgenin ürün deseni değişiyor. Üreticiler haklı olarak mevcut suyun da verimli kullanılamadığını söylüyor. Açık kanallarla tarlalara ulaştırılan su buharlaşma nedeniyle bir bölümü kayboluyor. Su ile ilgili çiftçilere yeni yazı gitti. Bu sezonda da sadece iki defa su verilecek. Pamuk ektiklerinde en az 5 defa sulanması gerektiğini belirten çiftçiler: “ Barajlarda su yok diye su verilmiyor. İki su ile ne yapabiliriz.” diyor.

Akdeniz meyve sineği ile mücadele edilmeli

3- İncirde ve zeytinde en önemli sorun; Akdeniz meyve sineği. Akdeniz meyve sineğinin ürünlerine ciddi zarar verdiğini belirten çiftçiler bununla mücadele konusunda yetersiz kalındığını, kalıcı çözüm bulunmasını istiyor. Akdeniz meyve sineği konusunda Ege İhracatçılar Birliği turunçgiller için tuzaklar dağıttı. Kısmen etkili oldu. Ancak, daha önce de yazdığımız gibi bu konuda Atom Enerjisi Kurumu’nun kısır sinek üretimi için çalışma yapması gerekiyor. Kısır sinekle bu soruna kalıcı çözüm bulunabilir.

Portakal üreticisinin “yeşillenme hastalığı” endişesi

4- Antalya Turunçova Şubesi’nden sohbete katılan çiftçiler Kıbrıs’ta turunçgillerde yeşillenme hastalığına neden olan böceğin görülmesi ile ilgili endişelerini dile getirdi. Bu hastalığın Türkiye’ye taşınması, sıçraması olasılığı nedeniyle endişeli olduklarını belirtti.

Daha önce bu konuyu ayrıntılı olarak yazmıştım. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, portakal, limon, mandalina, greyfurt gibi turunçgil(narenciye) ürünlerinin “yeşillenme hastalığı” tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hastalığa neden olan böceğin görülmesi üzerine sahada yaptığı inceleme sonucunda yayınladığı raporda bu böceğin Türkiye’ye girmesi durumunda bu ürünlerde üretimin tamamen bitebileceği uyarısında bulunmuştu.Raporda, “ hastalık ülkeye girerse turunçgil ihracatı biter, ithalatçı oluruz” denilmişti. Raporu hazırlayan Tarım Bakanlığı, bu raporu hiçe sayarak Kıbrıs’tan turunçgil ithalatına izin verdi. O zaman da söyledik, amaç Kıbrıs’a destek olmaksa ürün bedeli verilerek destek olunabilirdi. Ürünü hiç ülkeye sokmadan destek sağlanabilirdi. Ama bu yapılmadı. Çiftçiler endişesinde haklı.

Tariş’i doğduğu topraklar

5- Her toplantıda olduğu gibi bu toplantımızda da çiftçiler Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin etkisiz ve çiftçinin sorunlarına sahip çıkmamasından yakındı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin çiftçinin sorunlarını Cumhurbaşkanı’na iletmediği ifade edildi. Avrupa’da çiftçilerin en küçük bir sorun olunca ortalığı ayağa kaldırdığını belirten bir çiftçi: “ Bizde de aynısı olsun demiyorum. Ama sorunlarımızın dile getirilmesi, çözüm bulunması gerekir. Örgütlenmeye önem vermemiz gerekir.” dedi.

Örgütlenme demişken, Türkiye’de tarımsal örgütlenmenin öncüsü konumundaki Tariş’in temellerini oluşturan 1913 yılındaki ilk örgütlenmeyi yapan Nazmi Topçuoğlu, Kazım Nuri Çörüş ve Ahmet Sarı’nın bu topraklarda çiftçilik yaptığını hatırlatmak ve saygıyla anmak gerekiyor. Onların başlattığı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük önem verdiği kooperatifçiliği, çiftçi örgütlenmesini ne yazık ki sonraki kuşaklar yeterince sahiplenmedi. Tarımsal örgütlenmede, ziraat odalarında bir sorun varsa, ki var. Birinci derecede çiftçiler bundan sorumludur.

6- Söke Tarım İhtisas Şubesinden katılan bir çiftçimiz ise; pamukta kullandıkları zararlılarla mücadele ilaçlarının yasaklandığını, yerine konulan ilaçların etkili olmadığını dile getirdi.

Özetle, Aydın İncirliova’da incir, zeytin, pamuk, mısır, hayvancılık, deve yetiştiriciliği, sebzecilik ve daha bir çok konuda tarımda büyük bir potansiyel var. Sorunlar da var. Bu sorunlara çözüm üreterek ülke ekonomisine yöre halkına ciddi katkılar sağlanabilir.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler