Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Güncelleme: Şub 22, 2024

Resmi Gazete’nin 15 Eylül 2023 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren 2023 ürünü tarımsal desteklerinde verilmek istenen mesajlar nelerdir? Destekleme kararnamesi ile hangi ürünlerde destek artışı yapıldı, hangilerinde yapılmadı? Bu destekleme kararnamesi ile üretim planlaması yapılabilir mi?

Çiftçinin tarımsal üretimde elini rahatlatacak, üretim yapması için katkı sağlayacak desteklerde yine hüsran yaşandı. Artan maliyetler karşısında destekler yine yetersiz kalacak. Amaçsız, hedefsiz bir para dağıtmaya dönen tarımsal desteklerle ilgili radikal kararlar alınması gerekiyor. Ancak, kimse buna cesaret edemiyor.

Cumhurbaşkanlığının “2023 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2024 Yılında Uygulanacak Sertifikalı Tohum Kullanım Desteğine İlişkin Karar” Resmi Gazete’nin 15 Eylül 2023 tarihli sayısında yayınlandı.

Tarımsal destekler yine çok geç açıklandı. Benim tarım yazmaya başladığım 1996 yılından bugüne kadar görev yapan tarım bakanlarının hemen hepsi “tohum tarlaya düşmeden destekleri açıklamak istiyoruz” dese de bugüne kadar bunu gerçekleştiren, başaran hiç bir bakan olmadı. Bırakın tohum tarlaya düşmeden, tohum ekiliyor, hasadı yapılıyor, ürün satılıyor ancak ondan sonra destekler açıklanıyor. Sadece açıklanması değil, ödemesi de çok geç yapılıyor.

Bu desteklerle üretim planlaması yapılabilir mi?

Tarımsal destekler üretim planlamasının en önemli araçlarından biridir. Vereceğiniz veya vermeyeceğiniz desteklerle üretimi yönlendirir, planlama yaparsınız. Üretim yapıldıktan sonra açıkladığınız desteklerin üretim planlamasına bir etkisi olmaz.

Tarımsal üretim planlaması ile ilgili yasal düzenleme yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik” 14 Eylül 20223 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 7. maddesine dayanılarak hazırlanan ve tarımsal üretimin planlamasına yönelik usul ve esasları düzenleyen yönetmelik, bitkisel üretim, hayvansal üretim ve su ürünleri üretiminde tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanmasını kapsıyor. Bu planlama nasıl yapılacak?

Üretim planlamasının en önemli araçlarından birisi destekleme politikasıdır. Hangi ürünü, nerede, nasıl destekleyeceğiniz o ürünle ilgili planlamada önemli rol oynar. Destekler bu kadar geç açıklandığı için ve geç ödendiği için planlama yapmak zor olacaktır. Çiftçi yine fiyatına bakarak üretime karar verecek.

Yasal düzenleme yapmakla planlama olmuyor. Planlama, destekleme politikasıyla, dış ticaret politikasıyla, üretim politikasıyla, çevre politikasıyla ve daha birçok bileşeni olan politikalarla sağlanabilir.

Destekleme bütçesi yüzde 44 artacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yaptığı açıklamaya göre, 2023 ürünleri tarım destekleri için 2024 yılı bütçesine 91 milyar 550 milyon liralık kaynak ayrılması bekleniyor. Bu 2023 yılındaki 63 milyar 400 milyon liralık bütçeye göre yüzde 44 artış anlamına geliyor. Yani enflasyonun altında bir artış öngörülüyor. Diğer tarafta 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’na göre “çiftçilere yapılacak destek ödemesi Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 1’inden az olamaz” hükmü var. Yasanın çıktığı 2006 yılından bu yana bu maddeye hiç uyulmadı. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 0,50 veya 0,30’u kadar destek ödemesi yapılacak. Bütçe Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geldiğinde ve kabul edildiğinde daha net bir oran söyleyebiliriz. Ama yüzde 1 olmayacağı kesin.

Bakan Yumaklı’nın açıklamasına göre, 2024 yılı bütçesinden 2023 destekleri için ayrılacak ödeneğin kabaca dağılımı şöyle olacak: Bitkisel üretim için 51,1 milyar lira, hayvansal üretim için 18,7 milyar lira, tarım sigortaları için 12,7 milyar lira, kırsal kalkınma için 8,15 milyar lira, tarımsal araştırma geliştirme için 682 milyon lira, su ürünleri için de 250,7 milyon lira.

Bu kalemlerden bitkisel üretim ve hayvancılık için yapılan ödemeler çiftçiye doğrudan yapılan destek olduğunu da hatırlatmak gerekir. Tarım sigortaları, kırsal kalkınma, ar-ge destekleri daha çok yapılan sigorta veya yatırımda bir katkı olarak görülebilir.

Sadeleştirme yine olmadı

Desteklerle ilgili her yıl ve her bakan değişiminde sadeleştirme gündeme geliyor. Göreve başlayan her bakan tarım desteklerinin sadeleştirileceğini söylese de yine sadeleştirme yapılmadı. Toplamda 112 kalemde destek veriliyor. Nasıl bir sadeleştirme olacak? Hangi destekler kaldırılacak veya birleştirilecek? Bu konuda net bir çalışma ortaya konulamıyor. Daha doğrusu hiçbir bakan “şu desteği kaldırdık” diyemediği için bu sadeleştirmenin olması zor.

Mazot ve gübre desteği çok yetersiz

Çiftçi için en önemli girdilerden birisi mazot, diğeri gübre. Bu iki destek daha önce ayrı ayrı verilirken 2016 yılında birleştirildi. Bu birleştirme çiftçinin daha az destek alması için yapıldı. Nitekim bu yıl da gübre desteğinde geçen yıla göre hiçbir artış yapılmadı. Gübreye gelen zamlara rağmen destek artışı yapılmaması çiftçinin zamlara karşı korunmaması demek.

Mazot desteğinde ise ürüne göre belli artışlar yapıldı. Bu artışlar dekar başına 2 lira ile 74 lira arasında değişiyor. Dekar başına 74 liralık en yüksek destek ile 2 litre mazot bile alınamıyor.

Geçen yıl olduğu gibi hububat ürünlerinde mazot ve gübre desteği erken ödenecek. Buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve çeltikte gübre ve mazot desteğinin erken ve ayni olarak ödenmesine ilişkin karar 3 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı.
Karara göre, 2023 ürünü hububat ürünleri (buğday, arpa, çavdar,yulaf, tritikale ve çeltik) için yapılacak mazot ve gübre desteği Ziraat Bankası tarafından çiftçilere kredi kullandırılarak erken ödenecek.  Kredinin anaparasını Tarım ve Orman Bakanlığı,  faizi ve diğer masrafları ise Hazine ve Maliye Bakanlığı ödeyecek. Çiftçi, erken ödemeden yararlanmak için Ziraat Bankası’na başvuracak. Ziraat Bankası’nın çiftçinin kartına yüklediği kredi tutarı ile sadece mazot ve gübre alınabilecek.

Gübre ve mazot desteği kapsamında çiftçilere toplamda 21,1 milyar lira ödenmesi öngörülüyor. Bunun 11,5 milyar lirasının 2023’te yani erken ve ayni olarak ödenmesi öngörülüyor. Geçen sene erken ödeme uygulaması başladı. Bazı önemli sorunlar da yaşandı. Umarız bu sorunlar giderilir ve çiftçi aldığı bu destekle kışlık ekimini daha rahat yapabilir. En önemli sorun kredi olarak çiftçinin hesabına tanımlanan bu destekle sadece gübre ve mazot alınabiliyor. Nakdi para ödemesi yok. Çiftçinin, Ziraat Bankası kartına tanımlanan para ile sadece bu bankanın anlaşmalı olduğu bayilerden gübre ve mazot alınabiliyor. Çiftçi bu nedenle sıkıntı yaşıyor.

Çiftçi mazot ve gübre zamlarına karşı desteklenmeli

Verilen mazot desteği ile bugünkü fiyatlarla arpa, buğday çiftçisi 2,5 litre mazot alabiliyor. Çeltik üreticisi 6,2 litre, pamuk üreticisi 8,6 litre, bakliyatta 2,5 litre, patateste verilen destekle 4 litre mazot alınabiliyor.

Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçim döneminde mazotun litresi 18 – 19 lira civarındaydı. Ekim başı itibariyle 40 lira. Yılsonuna kadar ne olacağı bilinmiyor. Tarım destekleri yılda bir kez açıklanıyor. Mazot fiyatı bazen haftada bir zamlanıyor. Dolayısıyla mazot desteği daha çiftçiye ödenmeden zaten zamlarla bir anlamda geri alınmış oluyor. Bu nedenle benim önerim, destek nasıl olsa çiftçilere kart üzerinden ödeniyor ve ayni olarak da ödenebiliyor . O zaman zam geldikçe çiftçinin kartına belli oranda bir yükleme yapılarak zamlara karşı korunması gerekiyor.

Hububat alım primi kararnameye girdi

Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modelinde belirlenen havzalarda, 17 ürün için yapılan fark ödemesi(prim) destekleri kapsamında hububat ürünleri ile ilgili önemli bir değişiklik yapıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen sene olduğu gibi 2023 buğday ve arpa alım fiyatını açıklarken buğdayda ton başına 1000 lira, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için ton başına 500 liralık alım primi ödeneceğini söylemişti. Bu yıl ödenecek alım primi destekleme kararnamesine girdi. Bu nedenle 2022 yılında arpa, buğday, çavdar, yulaf ve tritikale için kilo başına ödenen 10 kuruşluk prim buğdayda 100 kuruşa(ton başına 1000 lira), arpa, çavdar,yulaf ve tritikalede kilo başına 50 kuruşa( ton başına 500 lira) çıkmış oldu.

Yıllardır 1 kuruş bile artmayan destekler var

Fark ödemesi yani destekleme primi ödenen ürünlerin bir çoğunda yıllardır 1 kuruşluk artış yapılmıyor. Çeltikte üreticiye kilo başına ödenen 10 kuruşluk destek tam15 yıldır aynı ve bu yıl da artırılmadı. Aspirde 55 kuruş, soyada 60 kuruşluk destek 8 yıldır artmadı. Dane mısır desteği 2006’da 6,7 kuruştu, daha sonra 4 kuruşa düşürüldü ve 6 yıl 4 kuruş olarak uygulandı. Son 7 yıldır 3 kuruş olarak ödeniyor. Zeytinyağında 8 yıldır 80 kuruşluk prim artmadı. Dane zeytinde 5 yıl önce kilo başına 15 kuruş destekleme pirimi ödenmesine başlandı ve 5 yıldır artırılmıyor. Bu yıl prim desteği artan iki ürün var. Yağlık ayçiçeği 70 kuruştan 1 liraya, kanola da 80 kuruştan yine 1 liraya çıkarıldı.

Fındıkta alan bazlı destek 2009 yılında dekar başına 150 lira ile başladı. 2013 yılında 160 liraya, 2014 yılında ise 170 liraya çıkarıldı. Bir daha da artırılmadı. Tam 10 yıldır destek aynı.

Tarımsal desteklemenin amaçsız ve hedefsiz sadece para dağıtma olarak benimsenmesi bu destek kalemlerinde görülüyor. Bir üründe 10-15 yıl hiç mi bir değişiklik olmaz. Yeri geldiğinde desteği azaltır yeri geldiğinde artırırsız. Ama yıllarca aynı kalır mı?

Hayvancılıkta dışa bağımlılığın devam etmesi mi isteniyor?

Hayvancılık desteklerine gelince, hayvancılıkta en önemli sorun yem. Hayvancılıkta üretim maliyetinin yüzde 60’ını yem oluşturuyor. 2023 destekleme kararnamesinde yem desteklerinde neredeyse hiçbir artış yapılmadı. Mısır alım fiyatı geçen sene ton başına 5 bin 700 liraydı. Bu sene 6 bin lira olarak açıklandı. Sadece yüzde 5,3 lük bir artış yapıldı. Diğer tarafta mısır pirimi 7 yıldır 3 kuruş ve artırılmıyor. En çok kullanılan ve yüzde 95 dışarıdan ithal edilen soyada 8 yıldır 60 kuruşluk destekleme primi artırılmıyor. Dolayısıyla bu destekleme kararnamesine bakıldığında, “Türkiye, yemde ithalat bağımlılığını sürdürmek istiyor” denilebilir. Hayvancılıkta dışa bağımlılığın devam etmesi isteniyor.

Olumlu olan tarafı ise anaç koyun ve keçi desteğinde hayvan başına 50 lira olan desteğin yüzde 100 artışla 100 liraya çıkarılması.

Özetle, tarımsal desteklerle ilgili şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye, aslında tarımsal destekler adı altında para dağıtıyor. Amacı ve hedefi çok da belli olmayan, bütçeye konulan ödenek çiftçiye dağıtılıyor. Bu desteklerle üretim ne kadar arttı, kalite de iyileşme oldu mu, üretim planlamasına bir katkısı oldu mu? Sorularına yanıt verecek bir etki analizi yapılmıyor. Tarım desteklerinin bir amacı, hedefi olmalı. Tarım ve Orman Bakanlığı neredeyse haftada bir sosyal medyadan ödenecek destekleri duyuruyor. Bu iş reklama döndü. Tüketici, kamuoyu zannediyor ki tarıma çok büyük destekler veriliyor. Ne yazık ki reklamı çok ama verilen destek Tarım Yasası’na göre çok az.

 

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler