Tarımsal üretimde darboğaza karşı kooperatifler desteklenmeli

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarımsal üretimde darboğaza karşı kooperatifler desteklenmeli

19 Ekim 2021

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Gıda fiyatlarındaki artışın sorumlusu olarak zincir marketleri suçlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çare olarak Tarım Kredi Kooperatiflerinin 500 civarındaki mağaza sayısının 1000’e çıkarılması talimatını verdi. Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinin fiyat olarak diğerlerinden pek farkı yok. Bu mantıkla gıda fiyatlarının düşürülmesi mümkün değil.
Her fırsatta söylüyorum gıda fiyatlarının yüksek olması yanlış tarım politikası, tarımsal üretimdeki sorunlardan başlıyor. Almanya’nın Köln kentinde yapılan Anuga Gıda Fuarı’nda Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa ile karşılaştık. “Sürekli tarım kredileri yazmayın, tarım satış kooperatiflerini de yazın” deyince sohbete başladık.

Tarım satış kooperatifleri desteklenmeli

Marmarabirlik, zeytin ve zeytinyağı ihracatında 7 kez birincilik ödülü alan, zeytin piyasasını belirleyen önemli bir birlik. Hidamet Asa’ya sorularımız ve yanıtları şöyle:

– Gıda fiyatlarındaki artış gündemden düşmüyor. Tarım Kredi kooperatiflerinin market açması ile bu soruna çözüm bulunabilir mi?

Tarım Kredi Kooperatiflerini tartışmak bizim haddimize değil ama, Türkiye’de şu anda gerçekten çok büyük bir sıkıntı var. Özellikle bunun aşılması için de devletin bir an önce tarım satış kooperatiflerini daha işlevsel hale getirmesi ve desteklemesi gerekir. Bu konuyla ilgili geçmişte destekleme fiyat istikrar fonu vardı. Bu fondan birliklere kullandırılan destekler, kaynak vardı. Onlar kaldırılınca, tarım satış kooperatifleri birlikleri de kendi çapında bir şeyler yapmak zorunda bırakıldı. Çünkü kaynağa, sermayeye ulaşmak artık o kadar kolay değil. Kolay olsa bile bunun döngüsünü sağlamak kolay değil. Marmarabirlik olarak 2010 yılından bu güne kadar özellikle hiç kredi kullanmadık. Bu konuda çok iddialıyız, kullanmayacağız diyoruz.

-Ne kadar ürün aldınız ve ne kadar kaynak ayırdınız?

Geçen yıl 55 bin ton zeytin alımı yaptık. Ortalama 450 milyon liralık kaynak kullandık ve bunu öz kaynaklarımızdan sağladık. Kredi kullanmadık. Birliklerin, kooperatiflerin ürün alım döneminde küçük bir faiz oranı ile devlet desteği sağlanmış olsa, hem üreticilerin ürünlerinin satışı anlamında hem de birliklere külfet getirmeyecek. Tarım satış kooperatifleri geçmişte batık kuruluşlar olarak biliniyordu ya, aslında o süreçten çıkıldı ve ticari bir firma gibi hareket etmeye başladı. Bundan da hem üreticimiz memnun hem de kalite standartlarından tüketici de memnun.

Marmarabirlik’in 2010’dan önceki dönemde en büyük sıkıntılarından birisi ürün iadeleri, kalite standartları ile ilgiliydi. 2010’dan bu yana büyük yatırımlar yaptık. İade oranlarını sektörde kabul edilebilir, normal oran yüzde 3 iken yüzde 0,5’e indirdik. Bu önemli bir başarı. Aynı zamanda tüketicimiz açısından da bir kooperatif ürününü güvenle, belli kalite ve standartta tüketmesi çok güzel.

Üreticinin beklentisi yüksek

– Üretim boyutunda en önemli sorun ne?

Son yıllarda maalesef zeytin ve zeytinyağı sektöründe de zaman zaman yaşıyoruz, reel olarak üreticinin bu yıl çok büyük beklentisi var. Bunun sebebi de girdi maliyetlerinin çok artması. Girdi maliyetleri arttıkça üreticinin birliklerden beklentisi daha çok artmış oluyor. Bizdeki en önemli girdiler, gübre, zirai ilaç, mazot ve işçilik. Sulama yapılan bölgelerde enerji giderleri de önemli girdilerden birisi.

Biz üreticilerimize gübre ve ilaç desteği de veriyoruz. Geçtiğimiz Mart-Nisan ayında üreticimize gübre dağıtımına başladık. Hasat döneminde ürün bedelinden kesilmek üzere mahsuplaşma yapıyoruz. Bir örnek vermek istiyorum. DAP gübresini 179 liradan temin ettik kooperatiflerimizden üreticilerimize. Şu an itibariyle piyasada fiyatı 307 lira civarında. Biz zaten herhangi bir kar amacı gütmüyoruz girdi temininde. Sadece aldığımız fiyatın üzerine nakliyesini koyup üreticilerimize satmış oluyoruz.

Kooperatif ortağı üreticilerimiz girdi maliyetlerini bir nebze düşürmüş olduk ama genel olarak ülke genelinde zeytin üreticisinin bu şansı yakalaması mümkün değil. Bundan dolayı devletin bu konuyla ilgili bir çözüm üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Kooperatiflerin mutlaka desteklenmesi gerekir. Evet, tarım kredi kooperatifleri de desteklensin, biz onlarla ilgili bir yorum yapmayız o ayrı bir kuruluş ama, tarım satış kooperatifleri ve birlikleri mutlaka desteklenmeli.

Eğer ileride tarım sektöründe tarımsal üretimde bir darboğaza girilmemesi ve aynı zamanda bu konuda sıkıntı yaşanmaması isteniyorsa kesinlikle tarım satış kooperatifleri acilen desteklenmeli.

Bizim 10 liraya verdiğimiz zeytin markette 21 lira

– Gıda fiyatları artarken zeytin fiyatından da şikayet var. Siz üreticiden alıp dağıtım kanalları ile tüketiciye ulaştırıyorsunuz . Fiyat nasıl ve nerede artıyor?

Bir örnek vereyim, bizim 400 gramlık kuru sele zeytini bayie satış fiyatımız 10 lira 70 kuruş. Rafta 21 lira olduğunu görüyoruz. Ben kazanmıyorum, bayi de, distribütörüm de kazanmıyor. Çünkü biz distribütörümüzün kar marjını biliyoruz. Kontrol mekanizması da bizde. Fakat aracı diyoruz ya, aracı kimse artık fazla yorum yapmak istemiyorum. Aracı çok fazla kazanıyor.

Bununla ilgili devletin mutlaka yasal düzenleme getirmesi gerektiğini savunanlardanım. Sebebi de şu. Kesinlikle market de kazanmalı. Fakat bunun fiyatı da bu kadar da artmamalı. Yüzde 100’e varan bir fiyat farkı olmamalı. Bu konuda yasal düzenleme dışında yapılabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.

İkinci bir alternatifin tarım kredi kooperatifleri marketlerinde satılmak üzere tarım satış kooperatifleri ürünlerinin sadece nakliye giderleri ve küçük bir pazarlama gideri eklenerek daha ucuza tüketiciye ulaşmasının sağlanması ikinci bir katkı olacağını düşünüyorum.

Önlem alınmazsa büyük sorunlar yaşanır

– Tarım satış kooperatifleri, birlikler eski gücünde değil. Ne oldu?

Yalnızlaştırıldık. Geçmiş yönetimlerle işim yok ama, 2010 yılında yönetimi 143 milyon lira borçla devraldık. Geçmiş dönemin borcunu ödüyoruz hala. Hiç kredi kullanmadık 2010’dan bu yana. Ayrıca 160 milyon liralık yatırım yaptık. Birinci sıradaki yatırımlarımızda üretim kapasitesinin artırılması, ar-ge yatırımları ikinci sırada, depolama kapasitemizi 50 bin tondan 80 bin tona çıkardık. Bugün itibariyle Marmarabirlik olarak ürün alımlarımızı tamamen kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz. Fakat bizim de artık sıkıntıları yaşadığımız bir döneme geldik. Neden? Gerçekten şartlar o kadar ağırlaştı ki, Marmarabirlik de yavaş yavaş sıkıntılara girebiliyor.

Bugün bizim krediye ihtiyacımız yok. Şurada bir kaynak oluşturulmalı. Bu kaynaktan ürün alımı döneminde faiz oranları sembolik bir faiz oranlarıyla kullanacak belli bir dönem sonra koyacak yerine. Böyle bir havuz oluşturulmalı. Havuz oluşturulmazsa tarım satış kooperatiflerinin ileriye dönük ayakta kalması mümkün değil. Neden? Ekonomi o kadar değişti ki, tarım sektörü o kadar değişti ki girdilerden tutun da diğer bütün masraflara kadar. Tarım satış kooperatifleri desteklenerek kooperatiflerin üreticilerin güçlendirmesi gerekir.

Burada önemli olan zeytin değil, meyve sebze olur, armut olur başka ürün olur. Önemli olan tarım satış kooperatiflerinin, tarımsal kalkınma kooperatiflerinin bir an önce güçlendirilmesi, tarımsal üretime katkının artırılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde önümüzdeki yıllarda gerçekten daha büyük sorunlar yaşanır.

Bakın, Marmarabrlik olarak 7 defa zeytin ve zeytinyağı ihracatında birincilik ödülü aldık. Geçmişte siyasilerin gözünde nasıl bir bakış vardı, kooperatifler batık kuruluşlardır. Dolayısıyla bunlara ne yaparsak yapalım bir sonuç alamayız. Şimdi biz o tabuyu yıktığımıza inanıyoruz. Türquality kapsamına alınan tek kooperatifiz. Marmarabirlik’in ihracatı ortalama 3 bin 500 ton seviyelerinde iken 2020’de 9 bin ton ihracat gerçekleştirdik. Yeterli mi,değil. Marmarabirlik’in geleceğini biz ihracatta görüyoruz. Geçmişte 18 ülkeye olan ihracatımız bugün 60 ülkeye ihracat yapıyoruz. Biz bu tabuları yıktıysak devletin de bu kooperatifleri destekleyecek, koruyacak bir mekanizma oluşturması gerekir.

Zeytinde rekolte yüksek

– Zeytinde yeni sezonda üretim nasıl, fiyat ne olacak?

Ülke genelinde zeytin üretiminde bir artış olacağını öngörüyoruz. Bölgesel olarak bazı sıkıntılar var. Ama geçen yılın üzerinde bir sofralık zeytin üretimi olacağını öngörüyoruz. Ağırlıklı olarak orta ve ince kalite zeytin olacak şu anki verilere göre. Tabii iklime de bağlı. Yağmur yağması ile birlikte bu değişebilir. Kuraklık çok etkili. Bu nedenle yağlık daha fazla olacak.

Fiyat konusunda üreticinin beklentisi var. Bu beklentisinin sebebi de girdi maliyetlerinin artması. Doğal olarak girdi maliyetleri ile oransal olarak değerlendirdiğimizde kesinlikle aynı oranlarda ürün alım fiyatına zam yapılması söz konusu değil. Girdileri biz 1 yıl önceki fiyatlarla temin ettik. O fiyatlarla mukayese etmek gerekir. Bugün gübre fiyatı 350 lira olabilir ama Mart ayında aldığında fiyat 179 liraydı. O fiyatlarla girdi maliyetlerini hesap etmek gerekir.

– Üretici “ben ürün parasıyla yeniden gübre alacağım” diyor.

Evet, “yerine koyamam” diyor haklı olarak. Marmarabirlik sofralık zeytin piyasasını belirleyen bir birlik. Bu anlamda sadece şunu söyleyebilirim. Üreticimizi asla mağdur etmeyiz. Ama tabii ki Marmarabirlik’i de korumak zorundayız. Marmarabirlik olmazsa olmazımız.

– Fiyatta nasıl bir uygulamanız olacak, avans fiyat mı açıklayacaksınız?

Şu anda şekillenmiş bir durum yok. Avans fiyat bu sene riskli olabilir. Sebebi de şu, gerçekten üretici bir panik havasında. Nihai fiyat açıklanır diye düşünüyorum.

Birlikler kaynak avantajını kaybetti

Marmarabirlik Genel Müdürü İsmail Acar sohbetimiz sırasında söze girerek önemli bir ayrıntıya dikkat çekti. Acar şunları söyledi: “2004 yılına kadar devlet birlikleri DFİF(Destekleme Fiyat İstikrar Fonu) kaynaklarından destekliyordu.Ürün alımlarında piyasa fiyatlarının altında ürün alımı için finanse ediyordu. Birlikler de öz kaynakları ile yatırım yapıyor, araştırma-geliştirme, kalite iyileştirmede kullanıyordu. Şu anda gelinen noktada çoğu birlik bu imkanını kaybetti. Bunun yeniden hayata geçirilmesi çok önemli. Ankara’da bürokratlar zaman zaman bize söylüyor, birlikler neden bir araya gelerek tazim satış benzeri marketler açmıyor? diye soruyor. Tarım Kredi kurmuş zaten. Birliklerin ürünlerini de alıp uygun fiyata tüketiciye ulaştırırsa tüketici için de fiyatlar dengelenmiş olur.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler