İnekler de havalanıp uçacaklarına inanıyordu!

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

İnekler de havalanıp uçacaklarına inanıyordu!

14 Ocak 2008

·

Tarım Dünyası

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Oca 14, 2008

Necati Doğru/Vatan Gazetesi

Başlangıçta, “inekler de” çok sevinçliydi, “take off’a geçeceklerine” yani “kanatlanıp uçacaklarına” onlar da inanıyordu.
Bu konuları Dünya Gazetesi’nin tarım ekonomisinde uzman yazarı Ali Ekber Yıldırım, çok kere dile getirdi. Hatta, Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan, Uruguay’dan ithal edilmiş buzağılamaya hazır (gebe) cins ineklerin köylülere teslim törenine kameralarını dayayan Habertürk TV’sinden Taki Doğan da; canlı yayın sırasında “ineklerle onlara sahip olan köylülerin neşesine diyecek yok, inekler bile sanki ‘beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber take-off’a geçip uçuracağız ülkeyi…’ şarkısını söyler gibiler” diyerek reyting yükseltmeye çalışmıştı.

İnekler, möööölüyordu.

Çok hoştu manzara!

Dört gün önce Başbakan; 145 temel başlık altında toplanan “acil eylem planı”nı yani Türkiye’yi kanatlandırıp uçuracak (Başbakan’nın deyimiyle take-off’a geçirecek) mikro reformları anlatırken, aklıma Taki Doğan’ın inekleri kanatlandırıp uçuran davullu-zurnalı canlı yayın programı geldi.
***
Başbakan, tarımsal üretim politikasında makas değiştirerek yeni bir yola girileceğini ve “çiftçiye Doğrudan Gelir Desteği’nden vazgeçilip Ürün Desteğine dönüleceğini” müjdeliyor.

Oysa inekler ölmüştü.

Çoğu tutunamamıştı.

4 yıl önce “Tarım kesiminde yoksulluğa çözüm olarak” valilerin, belediye başkanlarının, bakanların katıldığı davullu zurnalı törenlerde 49 bin 141 aileye toplam 392 milyon 73 bin YTL değerinde inek dağıtılmıştı. Bu inekleri, iktidar partisine yakın olduğu söylenen tüccarlar ithal etmiş, piyasa değeri 2 milyar lira olan inekleri 3 milyar liraya, 3.5 milyar liraya devlete satmış, devlet de yoksul çiftçileri, Ziraat Bankası yoluyla borçlandırarak ve kooperatif üyelerini birbirine “müteselsil (zincirleme) kefil yaparak” inekleri ikişer ikişer dağıtmıştı.
***
Köylüler mutluydu.

Hibe sanıyorlardı.

Sanki devlet inekleri onlara bedava veriyordu, bedava vermese bile borcun zamanı geldiğinde nasıl olsa affediyordu. AKP iktidara yeni gelmişti ve çiftçiye ikişer inek, ayrıca ahırı olanlara 7 bin YTL verip ahırı olmayanları da 9 ila 11 bin YTL daha borçlandırıp “et-süt-damızlık üretimini uçurmayı” planlamıştı.

Köylüler ineklere bakamadı.

Doğuramadan öldüler.

Köylüye getirip ineği vermek yetmiyordu. Çiftçiyi, bu cins ineği nasıl besleyeceği konusunda da eğitmek, elde edeceği sütünü bozulmadan saklayıp pazara sunabileceği imkânlarla da donatmak, “2 ineklik tek sahipli işletmeler yerine onları birleştirip, veteriner, ziraat mühendisi, ekonomist de çalıştıran, 200 ineklik çok ortaklı işletmelere geçirebilmek” gerekiyordu.

AKP eskiyi tekrarladı.

İnek ithalatçısını zengin etti.

Türkiye uçacaktı.

İnekler kasaplık oldu.

İnekleri ithal edenler, paralarını aldı, köylülerin kapısına ise şimdi Ziraat Bankası “Ödeyin borcunuzu yoksa haczederim” diye dayandı.
***
2000 yılında Kemal Derviş, kara deliklere sebep oluyor diye “ürün desteği uygulamasını” kaldırıp “Doğrudan Gelir Desteği’ne” yol vermişti.

AKP iktidarı bu sistemi 5 yıl uyguladı, özellikle Güneydoğu’da “toprak ağaları” Doğrudan Gelir Desteği zengini oldu. Şimdi gelir desteği bırakılıyor, yeniden ürün desteğine geçiliyor.

Oysa “Ürün Desteği” taban fiyatı mecburiyeti, görev zararını Hazine’nin yüklenmesi gibi ekonomik krizlere yol açan belalar çıkartıp “kara delik” büyütüyor diye terk edilmişti.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler