İklim değişikliği ve zeytincilik
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
İklim değişikliğine bağlı ani hava değişimleri yaşamın her alanını olumsuz etkiliyor. Tarım sektörü de bu değişimden payını alan ve en çok etkilenen alanlardan birisi. Son zamanlarda yapılan toplantılarda bu nedenle iklim değişikliği vurgusu ön plana çıkıyor.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 7 Aralık’ta düzenlediği “İklim Değişikliği’ nin Zeytincilik Sektörüne Etkileri” paneli bu yönüyle önemliydi. Sadece iklim değişikliği değil sektörün destekleme, üretim maliyeti, fiyat, ihracat ve diğer sorunları da konuşuldu.
Öncelikle zeytin ve zeytinyağındaki son verilere bakalım. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin 2021 üretim yılına ilişkin rekolte tahmin verilerine bakıldığında zeytin üretiminde geçen yıla göre yüzde 35 artış var. Tahmin edilen zeytin üretimi 1 milyon 738 bin ton. Zeytinyağı üretim tahmini ise 235 bin 738 ton. Bu, geçen seneye göre olan üretim artışı. Geçen sene zeytinde 1 milyon 316 bin ton ile son 11 yılın en düşük üretimi gerçekleşmiş ve buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi de 172 bin ton ile son 7 yılın en düşük üretimi olarak gerçekleşmişti. Dolayısıyla geçen seneye göre sektörü değerlendirmek yanıltıcı olur. Ortalama üretim rakamlarına bakıldığında Türkiye’nin bir çok üründe olduğu gibi zeytincilikte de potansiyelini değerlendiremediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Dünya zeytinyağı üretimi
Dünyadaki verilere bakıldığında zeytinyağı üretimi yıllık ortalama 3 milyon ton seviyelerine adeta kitlenmiş durumda.
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir’in verdiği bilgilere göre, 2010-2011 sezonunda 3 milyon 73 bin ton olan zeytinyağı üretimi bazı sezonlar 2.5 milyon ton seviyelerine gerilese de son 5 sezon 3 milyon tonun biraz üzerinde seyretti. 2020-2021 sezonunda 3 milyon 197 bin tonluk üretim gerçekleşti.
Zeytinyağı üretiminde İspanya açık ara birinci sırada ve payı yüzde 50. İkinci sırada İtalya, üçüncü sırada Yunanistan var. Türkiye bazı yıllar dördüncü bazı yıllar beşinci sırada yer alıyor. Bu konuda Tunus ile yarışıyor.
Türkiye en düşük birim fiyatla ihracat yapıyor
İhracattaki birim fiyatlarına bakıldığında ise Türkiye en fazla ihracat yapan 4 ülke arasında son 4 sezonda en düşük birim fiyatla ihracat yapan ülke oldu.
İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir’in paylaştığı verilere göre, 2017- 2020 döneminde Türkiye’nin ihracat birim fiyatı ton başına 4 bin dolar ile 2 bin 655 dolar arasında değişiyor. Fiyatların en düşük seyrettiği 2020 yılı ihracat verilerine bakıldığında İspanya ortalama 2 bin 867 dolardan, İtalya 4 bin 298 dolardan, Tunus 2 bin 422 dolardan ve Türkiye 2 bin 408 dolardan zeytinyağı ihracatı yaptı.
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında ambalajlı olarak yapılan ihracatta artış dökme ve varilli ihracatında ise bir miktar düşüş var. Son 3 sezona bakıldığında 2018 2019 sezonunda yüzde 40 olan ambalajlı ihracat oranı 2019-2020 sezonunda yüzde 46’ya, 2020-2021 sezonunda ise yüzde 50’ye ulaştı. Aynı dönemde varilli ihracatın payı yüzde 11’den yüzde 6’ya düştü. Dökme zeytinyağı ihracatının payı ise yüzde 49’dan yüzde 44’e geriledi.
Sektörün sorunları ve çözüm önerileri
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er sektörün genel durumunu ve hedefleri özetle şöyle anlattı:
1- Dünya zeytin ağaç varlığı bakımından, İspanya 330 milyon ağaç ile ilk sırada. Ülkemiz 193 milyon ağaç varlığıyla 2. sırada yer almasına rağmen, sofralık zeytin üretiminde yıllara göre ikinci veya üçüncü sırada, zeytinyağında ise dördüncü veya beşinci sırada yer alıyoruz. Buradan anlaşılacağı üzere ağaç başına verimlilikte rakip üretici ülkelerin gerisinde kalmaktayız. Ülke olarak bizim dünya zeytin ve zeytinyağı ticaretinde daha fazla söz sahibi olmamız ve ihracatta sürekliliği sağlamamızın yolu üretim artışından ve istikrarlı üretimden geçmektedir.
2- Zeytin ağaçları ağırlıklı olarak kıraç topraklarda yetişen, kuraklığa dayanıklı bir ağaçtır. Ülkemizdeki zeytinliklerin büyük bir kısmı sulama altyapısından yoksundur. Ağaç başına verimi artırabilmek için, damla sulama sistemleri kurulmalı, elektrik harcamaları, mazot ve gübre gibi çiftçilere yönelik destekler artırılmalıdır.
3- Ülkemiz ağaç varlığının en az 300 milyona ulaştırılması için Tarım ve Orman Bakanlığımızca fidan ve dikim desteklerinin sürdürülmesini istiyoruz. Ancak zeytin ağaç varlığı artırılırken, ihracat sektörümüzün ihtiyaçları da gözetilmeli, doğru çeşitlerin, doğru yörelerde dikimi desteklenmelidir. Örneğin;Manisa-Uslu, Domat ve Çelebi, Aydın-Memecik ve Çelebi, Bursa-Gemlik, Nizip-Kilis, Hatay-Savrani yağlık gibi türlerin desteklenmesi ile hem ihracatımızın iri taneli zeytin ihtiyacı, hem de yağlık zeytin ihtiyacımız doğru çeşitlerle karşılanmış olacaktır.
4- Üreticimizin en büyük sorunu fiyat gibi görülse de, esas sıkıntı üretimdeki girdi maliyetlerinin yüksekliği ve bunun sonucunda ürün fiyatının yüksek oluşmasıdır. Sektör olarak beklentimiz, çiftçinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve sonuç olarak ürün fiyatlarının rakip üretici ülkelerle uyumlu hale getirilmesidir.
5- 2020/21 ihraç sezonunda sofralık zeytin ihracatımız 88,5 bin ton ve 150 milyon dolar olarak gerçekleşti. Zeytinyağı ihracatımız, 45 bin ton ve 135 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son iki sezonda en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sofralık zeytinde; Almanya, Irak, Romanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Bulgaristan olurken, zeytinyağında ise Amerika Birleşik Devletleri, İspanya ,Japonya, İran ve Suudi Arabistan şeklinde sıralanıyor.
6- Önümüzdeki yıllarda, üretici ve ihracatçılarımızın daha fazla desteklenmesi ve beklediğimiz üretim artışının gerçekleşmesiyle birlikte ihracatımızın ilk fırsatta 1 milyar dolara ulaşması hedeflenmektedir.
Özetle, Türkiye, zeytin ve zeytinyağı sektöründe sahip olduğu potansiyeli yeterince değerlendirdiğini söylemek çok güç. İklim değişikliği ise kısa vadede değil uzun vadeli olarak ele alınmalı. 2020 yılı verilerine bakarak iklim değişikliği zeytinciliği vurdu, 2021 verilerine bakarak iklim değişikliğinin sektöre etkisi yok denilebilir mi?
Yeni yılınızı kutlar, 2022’nin sizlere sağlık, mutluluk ve bereket getirmesini dilerim.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar
Güzel bilgiler tarım ülkemizin geleceği