Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda COVİD-19 etkisi
Bakliyat, Bitkisel Üretim, Bitkisel Yağ ve Yağlı Tohumlar, Gıda, Hububat, İthalat ve İhracat, Tahıl, Tarım, Yağlı Tohumlar
14 Eylül 2020
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
14 Eylül 2020
Ali Ekber Yıldırım
Bakliyat,Bitkisel Üretim,Bitkisel Yağ ve Yağlı Tohumlar,Gıda,Hububat,İthalat ve İhracat,Tahıl,Tarım,Yağlı Tohumlar
Köşe Yazısı
Hububat,bakliyat ve yağlı tohumlarda kritik bir dönem yaşanıyor. Türkiye’de ve dünyada pandeminin (COVİD-19) etkisini artırarak sürdürdüğü bu kritik dönemde özellikle hububat, bakliyat ve yağlı tohumlara olan talebin artması bekleniyor. Bu beklenti ile sektör dışından da bu ürünlere yatırım yapanlar arttı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yaptığımız söyleşide hububat konusunda özetle şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Böyle kriz dönemlerinde günlük kazançları da ortaya koymak lazım. En önemlisi de böyle dönemlerde tarımın ve gıdanın öneminin ortaya çıkması. Bir aile dostumuz var. Yıllardır takım elbise üretir. Bir baktım buğday ticaretine girmiş. Hiç alakası yok. Ama, cebinde 3-5 kuruşu olan buğday alıyor. Elbise satışı durabilir, ama ekmek durmuyor. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kendi kendine yeterliliğinin önemi ortaya çıkmış durumda. Beş altı farklı senaryo yaptık. Mesela hangi senaryolar olursa Türkiye tarımsal gayri safi milli hasılasını artırabilir? Yeterlilik senaryosu üzerinde çalışırsak yüzde 7 civarında yani yüzde 6.95 civarında hasılamızı artırabiliyoruz. Hububat öncelikli senaryoda yüzde 6.48 oranında hasılamızı artırabiliyoruz. Yağlı tohumlar öncelikli üretim dediğimizde hasılamızı yüzde 13.53 artırabiliyoruz. Baklagillere öncelik verirsek yüzde 1.68 hasıla artışı sağlanabiliyor. Pamuk ve buğdayı öncelikli artırdığımız zaman 9.24 hasılamızı artırabiliyoruz.”
Tarım ve Orman Bakanlığının farklı senaryolar üzerinde çalışarak üretimi artırma girişimleri elbette çok önemli. Dikkat çekici olan, Türkiye’nin en fazla hasıla artışını yağlı tohumlara öncelik verdiğinde sağlayabiliyor. Yıllardır hem sektör temsilcileri hem de kamu kesimi yağlı tohumlarda dışa bağımlılığın azaltılması için üretimin artırılması gerektiğini dile getiriyor. Ancak, herkesin hemfikir olduğu bu konuda bile somut adım atılamıyor.
Türk Şeker, piyasada etkinliğin gösterdi
Bu sezon sadece yatırımcılar değil, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş(Türk Şeker)’de hububat piyasasında etkin olarak yer aldı. Fiyatların daha yüksek oluşmasında önemli rol oynadı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Türk Şeker’in bu yıl piyasaya girerek hububat alımı yapmasını ise şöyle değerlendiriyor: “Hep sözleşmeli üretim diyoruz. Türk Şeker’in sözleşmeli üretimde şeker pancarında yürüyen iyi bir sistemi var. Onun da münavebesi hububatta da oluyor. Münavebe kısmında da Türk Şeker biz bu işe gireceğiz deyince, aman dedim üreticinin lehine olan her şeyde biz olumlu bakarız. Üreticinin bir kısmının finansman desteği sağlayınca biz alkışladık. Zaman zaman rekabet olabiliyor. Zaman zaman da fiyatlar yükselebiliyor. Ama ana eksenine Türk Şeker’i koymak doğru olmaz. Burada piyasada ciddi bir talep var.Ciddi bir beklenti var. O beklentiyi satın alan vatandaşlarımız da ellerinde elektronik ürün senetleriyle bu işe yatırım yapıyor.”
İthalat hız kesmeden devam ediyor
Hububat,bakliyat ve yağlı tohumlarda bazı ürünlerde üretim artarken bazılarında azaldı. İthalat hız kesmeden devam ediyor. Bir çok üründe bu yılın ilk 7 aylık döneminde ithalat geçen yılın aynı döneminden daha fazla. Toprak Mahsulleri Ofisi eski Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’nun her ay yayınladığı Tarım Piyasaları Bülteni’nden yararlanarak dış ticaretteki gelişmeleri paylaşmak istiyoruz.
Buğday: Ürün bazında bakıldığında ekmeklik buğday ithalatı ilk 7 ayda 4 milyon tona ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde 3.8 milyon tondu. Değer olarak ise ekmeklik buğday ithalatına ödenen döviz geçen yıl 7 ayda 917 milyon dolar olurken bu yıl aynı dönemde 952 milyon dolara ulaştı.
Makarnalık buğday ithalatı 7 ayda neredeyse ikiye katlandı. 2019 yılının ilk 7 ayında t 500 bin ton olan makarnalık buğday ithalatı bu yılın ilk 7 ayında 904 bin tona çıktı. Türkiye, geçen yıl ilk 7 ayda makarnalık buğdaya 138 milyon dolar ödemişken, bu yıl aynı dönemde 272 milyon dolar ödedi.
Un ihracatında düşüş,makarnada artış var: Buğday ithalatı artmaya devam ederken un ihracatında düşüş,makarna ihracatında ise ilk 7 aylık dönemde artış kaydedildi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2019’un ilk 7 ayında toplam 1.8 milyon ton un ihracatı gerçekleştirildi ve karşılığında 600 milyon dolarlık döviz geliri sağlandı. Bu yılın 7 aylık döneminde ise un ihracatı 1.6 milyon ton olarak gerçekleşti. Elde edilen döviz 529 milyon dolar oldu.
Makarna ihracatı geçen yıla göre 7 aylık dönemde yaklaşık 100 bin ton arttı. 2019’da 7 ayda 350 milyon dolar karşılığı 743 bin ton makarna ihraç edilirken bu yıl aynı dönemde 432 milyon dolar karşılığında 840 bin ton makarna ihracatı yapıldı.
Mısır : Geçen yıla göre ilk 7 aylık dönemde Türkiye’nin mısır ithalatı 850 bin ton azaldı. 2019 yılında 7 ayda 2 milyon 700 bin ton ithalat yapılırken, 2020 yılında aynı dönemde 1 milyon 850 bin ton ithalat gerçekleştirildi. Türkiye, geçen yıl 7 ayda mısır ithalatına 548 milyon dolar öderken bu yıl aynı dönemde 378 milyon dolar ödedi.
Arpa: Bu yıl ithalatı en çok artan ürünlerden birisi de arpa. Geçen sene 7 ayda 138 bin ton arpa ithal eden Türkiye, 2020 yılında 574 bin ton ithalat yaptı. Buna bağlı olarak geçen yıl ithalata 36 milyon dolar ödenirken bu yıl 110 milyon dolar ödendi.
Soya: Türkiye yıllık 3 milyon tonu aşkın soya ihtiyacının yüzde 95’ini ithalatla karşılıyor. Bu yıl da soya ithalatı artarak devam ediyor. Geçen sene Ocak-Temmuz döneminde toplam 1 milyon 750 bin ton olan soya ithalatı bu sene aynı döneminde 1 milyon 980 bin tona çıktı. Soya için ödenen döviz tutarı da aynı dönemde 657 milyon dolardan 738 milyon dolara çıktı.
Pirinç: Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre pirinç ithalatı 20 bin ton arttı. Geçen sene ilk 7 ayda 115 milyon dolar karşılığı 166 bin ton pirinç ithal eden Türkiye, bu yıl aynı dönemde 133 milyon dolar karşılığı 186 bin ton pirinç ithalatı gerçekleştirdi.
Nohut: Son yıllarda üretimdeki artışa bağlı olarak nohut ithalatı azaldı. Geçen sene 12 ayda 13 bin 200 ton nohut ithalatı yapılırken 127 bin 500 ton nohut ihracatı gerçekleştirildi. Bu sene ise ilk 7 ayda 75 bin 600 ton ihracat, 13 bin 400 ton ithalat yapıldı.
Kuru Fasulye: İthalatı ihracattan daha fazla. 2019 yılında 6 bin 900 ton kuru fasulye ihracatı yapılırken, ithalat 25 bin 900 ton olarak gerçekleşti. Bu yılın ilk 7 ayında kuru fasulye ithalatı 11 bin 800 ton oldu. Geçen yıl aynı döneminde 10 bin 300 tondu. İhracat ise bu yılın ilk 7 ayında 2 bin 800 ton oldu.
Mercimek: Hem ithalat hem de ihracatta arttı. Geçen sene ilk 7 aylık dönemde ihracat 141 bin 600 ton olurken ithalat 182 bin 500 ton olarak gerçekleşti. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde mercimek ihracatı 220 bin 200 tona ithalat ise 350 bin 600 tona çıktı.
Özetle, hububat,bakliyat ve yağlı tohumlarda genel beklenti, pandemi nedeniyle talebin önümüzdeki aylarda yüksek olacağı yönünde. Bu nedenle bu ürünlere yatırım yapanlar var. Üreticide fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıkladığı fiyatların üstüne çıkıldı. Bir yandan ithalat devam ediyor. Toprak mahsulleri Ofisi de ithalat yaparak tüketiciyi yüksek fiyat artışlarına karşı korumayı hedefliyor. Diğer ülkelerin nasıl bir politika izleyeceği,pandemi sürecinde yeniden kısıtlamaların gündeme gelip gelmeyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak, pandeminin seyri, hububat,bakliyat ve yağlı tohumlarda piyasayı ve fiyatları etkileyecektir.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar