Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Atatürk dönemi tarım politikası

10 Kasım 2020

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Bildiğim kadarıyla dünyada kendi parasıyla toprak satın alarak çiftçilik yapan tek bir lider var; Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Kurduğu çiftliklerle ülkesinin çiftçisine örnek olmuş Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık savaşını kazandıktan sonra asıl kurtuluşun ekonomik bağımsızlıkta olduğunu söyler.

Bu nedenledir ki, cumhuriyeti ilan etmeden önce, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de İktisat Kongresi’ni toplamaları tesadüf değildir. İzmir İktisat Kongresi ile yeni yönetimin ekonomideki yol haritası belirlenir.

Yıllarca süren savaşlardan kalan köylüyü çiftçi yapmak temel hedeflerden birisiydi. O dönem 13 milyon nüfusun yüzde 80’i köylü. İzmir İktisat Kongresi ile tarım politikasının temel ilkesi “Milli ekonominin temeli ziraattır” şeklinde belirlenir.

Uygulanacak tarım politikasının temel felsefesi ise Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ülkenin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki müstahsil(üretici) olan köylüdür” sözüne dayanır.

İzmir İktisat Kongresi ile belirlenen yol haritası

Kongre’de “Çiftçi Grubu” 96 maddelik bir metin sunar. Bu isteklerin bir çoğu da köylünün üretim yapmasını engelleyen, yabancılara mahkum kılan uygulamaların kaldırılmasına yöneliktir. Çiftçi Grubu’nun talepleri arasında Aşar vergisinin kaldırılması, tütün ekimi ve ticaretinin serbest bırakılması, tütünde Reji İdaresi’nin kaldırılması, tarımsal kredilerin düzenlenmesi, hayvan hastalıklarıyla mücadele, tarım alet ve makinalarının standartlaştırılması, yüksek öğretim görenlerin bir süre köylere gönderilmesi gibi çok temel istekler var. Bunların önemli bir bölümü kısa zamanda gerçekleştirilir.

Daha önce, Dışişleri, Ticaret, Maliye, İktisat bakanlıkları bünyesinde olan tarım, ilk kez ayrı ve bağımsız bir bakanlık olarak 1924’te kuruldu.

Ürünün onda birinin devlete verilmesini öngören “Aşar vergisi” 1925’te kaldırıldı.

Aynı yıl, tütünde yabancı egemenliğinin kurumsal yapısını oluşturan Reji İdaresi kaldırıldı.

İlk tohum ıslah istasyonları kuruldu.

Tefecilere karşı, Ziraat Bankası A.Ş. şeklinde yapılandırılarak etkinleştirildi. Çiftçiye kredi, destek sağlayan bir yapıya kavuşturuldu. Buğday alımı ile görevlendirildi.

Şekerpancarı üretimi yaygınlaştırılarak 1926’da ilk şeker fabrikası olan Alpullu açıldı.

Hayvancılıkta ıslah çalışmalarının yapılması için 1926’da Hayvan Islah Kanunu çıkarıldı.

İlk tarım sayımı 1927’de yapıldı.

Tarımda kooperatifçiliğe büyük önem verilerek 1929’da Tarım Kredi Kooperatifleri ve 1935’te Tarım Satış Kooperatifleri Yasası kabul edildi.

Buğday üretimini ve üreticisini desteklemek ve korumak için 1938’de Toprak Mahsulleri Ofisi kuruldu. Ertesi yıl buğday ithalatı durduruldu.

Atatürk’ün öncülüğü

Atatürk, bütün bu çalışmalarda yeri gelir traktörün üzerindedir, yeri gelir kooperatifin kurucu ortağıdır. Atatürk Orman Çiftliği’ndeki çalışmaları ile örnek bir çiftçi olarak yol göstericidir.

Kooperatifçiliğe çok önem veren Atatürk, Mersin Silifke’de 36 çiftçi ile Tekir Tarım Kredi Kooperatifi’nin kurucusu ve 1 numaralı ortağıdır.

Hayvancılıkta ıslah çalışmalarını başlatmak için, Macaristan’dan Ankara’daki Gazi Çiftliği’ne 1925 yılında Simental ırkı sığır getiriliyor. Islah çalışmaları başlatılıyor. Ancak daha sonraki yıllarda bu çalışmalar durduruluyor. Atatürk’ün 1925’te büyük bir vizyoner olarak başlattığı ıslah çalışmaları devam ettirilmediği için, Türkiye, bugün milyarlarca dolar döviz ödeyerek hayvan ithal ediyor. Hayvancılığın her alanında dışa bağımlı bir ülke oldu.

Pamuk ve tekstil sanayi

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye, yaklaşık 100 bin hektar alanda 40 bin tona yakın pamuk üretiyordu. Pamuktaki üretime paralel olarak ülkenin ilk sanayi nüveleri basma, dokuma ve bez üretim tesisleri olarak kuruldu.

Adını, Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği, “Sümerbank”, 3 Haziran 1933’te kuruldu. Atatürk’ün ölümünden 13 ay önce 9 Ekim 1937 yılında açılışını yaptığı Nazilli Basma Fabrikası, cumhuriyetin ilk sanayi tesislerindendi. Devlet tarafından kurulan ilk basma fabrikasıydı. Sonra yenileri açıldı. Sümerbank, çiftçinin pamuğunu basmaya, beze dönüştüren, katma değer kazandıran pamuklu sektöründe 20 tesise ulaştı. Gittiği yerde sosyal yaşamı değiştiren, dönüştüren bir yapılanmaydı. Bir çok yararlı kuruluş gibi Sümerbank’ta 1987 yılında özelleştirme kapsamına alındıktan sonra adeta yağmalandı.

1923 yılında 3.7 milyon dolarlık pamuk ihracatı 1930’da 7.8 milyon dolara, 1950’de 69 milyon dolara kadar ulaştı. 1960’ta 46 milyon dolara gerilese de 1970’te 300 milyon dolara ve 1980’de ise 350 milyon dolara yaklaştı. Bugün Türkiye yılda yaklaşık 1 milyon ton pamuk ithal ediyor.

Pancar üretimi ve şeker sanayi

Şeker ihtiyacının karşılanması için pancar üretiminin artırılması ve şeker sanayinin kurulması temel hedeflerdendi.

Cumhuriyetin ilk yıllarında 1926’da Alpullu ve Uşak, 1933 yılında ise Eskişehir, bir yıl sonra 1934 yılında Turhal Şeker Fabrikası kurulur. Bu fabrikalar daha sonra 1935’te Kamu İktisadi Teşekkülü(KİT) olarak faaliyetlerine devam eder.

Dönüm noktası 1980 ve 24 Ocak Kararları

Cumhuriyet döneminde başlatılan tarım ve tarıma dayalı sanayide sonraki yıllarda da çok önemli atılımlar gerçekleştirildi. Türkiye, bir çok alanda kendine yeterli olduğu gibi, fındık, pamuk, tütün, üzüm, incir, zeytin ve zeytinyağı, et ve canlı hayvan ihraç edebilen ülkelerden birisiydi.

Fakat, 1980 yılında özellikle 24 Ocak Kararları ile dışa açılma politikaları adı altında tarım sektörü hiç bir önlem alınmadan dışa açıldı. Desteksiz bırakıldı. Tarımda çöküş süreci başladı.

Tarımda reorganizasyon adı altında 1985 yılında başlatılan çalışmalarla kurumsal yapı dağıtıldı. Ziraat İşleri, Zirai Mücadele, Toprak-Su, Gıda İşleri,Veteriner İşleri gibi alanında uzmanlaşmış kurumların hepsi kapatıldı veya başka kurumlara bağlandı. Etkisizleştirildi. Tarımı besleyen ana damarlar kesilmiş oldu.

Özelleştirme tarımla başladı

Dünyanın aksine Türkiye’de özelleştirme tarımla başladı Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Yem Sanayi özelleştirilerek üretimi destekleyen kurumlar ortadan kaldırılınca ve bir yandan da ithalat kapıları açılınca hayvancılık çöktü. Zirai Donatım, TEKEL, Şeker Fabrikaları, Türkiye Gübre Sanayi(TÜGSAŞ) gibi hem üretimi doğrudan ilgilendiren hem de girdi sağlayan kurumlar da özelleştirilince bitkisel üretim de büyük yara aldı.

Ne yapmalı?

Üretimi ithalatla terbiye anlayışı tarımda dışa bağımlılığı artırdı. Gelinen noktada , günün koşullarına uygun elbette önemli bir üretim yapılıyor. Ancak, İzmir İktisat Kongresi öncesinde olduğu gibi tarımsal üretim yapmak her geçen gün zorlaşıyor. Türkiye sahip olduğu potansiyeli yeterince değerlendiremediği için tarımdan zenginlik üretmek yerine ithalat bağımlısı bir ülke oldu.
Tarımda yeni bir kurtuluş savaşına ihtiyaç var. Tarımda, ülkenin tarımsal potansiyeline uygun, kendine yeterliliği esas alan, teknoloji destekli, kooperatifçiliği esas alan, yapısal sorunları çözecek, üretim temelli, uzun vadeli bir ulusal tarım politikasına ihtiyaç var.

Mustafa Kemal Atatürk 1. İktisat Kongresi’ndeki konuşmasının bir bölümünde ne demişti: “Bir devlet ki, tebasına koyduğu vergileri yabancılara koyamaz; bir devlet ki gümrükleri için rüsum vesaire düzenleme hakkından alıkonur, bir devlet ki yabancılar üzerinde yargı hakkını uygulamaktan mahrumdur; O devlete bağımsız denilemez.”

Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 82.yılında saygı ve özlemle anıyorum.

Atatürk dönemi tarımda atılan bazı önemli adımlar

1923
– İzmir İktisat Kongresi yapılarak yol haritası belirlendi

1924
– Köy Kanunu kabul edildi

1925
– Aşar Vergisi kaldırıldı
– Tütün Rejisi kaldırıldı
– Şeker Fabrikalarının kurulması kanunu kabul edildi
– Ankara’da Gazi Orman Çiftliği’nin kurulması çalışmaları başladı
– Bursa Dokuma Fabrikası açıldı

1926
– Alpullu Şeker Fabrikası işletmeye açıldı
– Uşak Şeker Fabrikası açıldı

1927
– Bünyan Mensucat(Dokuma) Fabrikası açıldı

1929
– Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu çıkarıldı

1933
– Sümerbank’ın kurulması kanunu kabul edildi
– Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu ve Enstitü açılışı
– Sümerbank faaliyete geçti
– Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı

1934
– İlk süt tozu fabrikası Bursa’da açıldı
– Bakırköy Bez Fabrikası açıldı
– Isparta’da Gülyağı fabrikası açıldı
– Turhal Şeker Fabrikası açıldı

1935
– Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kuruldu
– Kayseri Bez fabrikası açıldı
– Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Yasası çıkarıldı
– Tarım Kredi Kooperatifleri Yasası çıkarıldı

1937
– Orman Kanunu kabul edildi
– Konya Ereğli Bez fabrikası açıldı
– Ziraat Bankası kanunu kabul edildi
– Nazilli Basma Fabrikası Atatürk tarafından açıldı

1938
– Gemlik Suni İpek fabrikası açıldı
– Bursa Merinos Fabrikası Atatürk tarafından açıldı
– Atatürk, çiftliklerini ulusa bağışladı
– Toprak Mahsulleri Ofisi kuruldu

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Mert Unal 19 Kasım 2020 - 04:50 - Yanıtla

    acı ama gerçek nereden nereye üzülmemek elde değil.

En Son Yayınlanan Makaleler