Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Gıda Komitesi’nin belirlediği, Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan çiğ süt referans fiyatı ilk kez kaliteye ve sınıflandırma esasına göre belirlendi. Daha önce yağ ve protein oranına göre tek bir referans fiyat belirlenirken, Mayıs ve Haziran dönemi için yağ ve protein değerlerine göre A,B ve C sınıfı olmak üzere 3 ayrı fiyat açıklandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 25 Ocak 2020’de Resmi Gazete’de yayınlanan “Çiğ İnek Sütünün Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ”e göre, çiğ inek sütü yağ ve protein oranına göre 3 sınıfta değerlendirilecek. Çiğ süt referans fiyatı da bu sınıflamaya göre yapılacak.
Tebliğde 2020 ve 2021 yıllarında Çanakkale, Burdur ve Aksaray illerinde, 2022 yılından itibaren ise tüm illerde bu uygulamaya geçileceği bilgisine yer veriliyor. Ancak 2022 yılı beklenmeden 1 Mayıs itibariyle ülke genelinde bu uygulamaya geçiliyor.
Fiyat en yüksek 2.90 en düşük 2.80 lira
Ulusal Süt Konseyi, 1 Mayıs-30 Haziran 2021 dönemi için çiğ sütte, A sınıfı için litre başına 2 lira 90 kuruş, B sınıfı için 2 lira 85 kuruş ve C sınıfı için 2 lira 80 kuruş referans fiyat açıkladı. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı, bu iki aylık dönemde litre başına üreticiye 30 kuruş destekleme primi ödeyecek.
Üretici de sanayici de fiyattan şikayetçi
Çiğ süt üreticileri son iki ayda yem başta olmak üzere girdi fiyatlarının yüzde 12-15 oranında arttığını belirterek yapılan fiyat artışının bunu karşılamaktan çok uzak olduğunu dile getirdi. Ayrıca, kaliteli sütün ucuz olduğunu ileri süren üreticiler, yağ oranı ve protein oranı yüksek süt üreten yetiştiricinin ödüllendirileceğine cezalandırıldığını iddia ediyor.
Süt sanayicileri de maliyetlerinin çok yükseldiğini, market zincirleri ile yaptıkları sözleşmeler nedeniyle bu fiyat artışını fiyatlara yansıtmalarının zor olacağını ifade ediyor.
Sistem 8 yıldır tartışılıyordu
Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muhittin Özder, çiğ sütün kaliteye göre sınıflandırılması ve fiyatın buna göre belirlenmesinin tam 8 yıldır gündemde olduğunu ve tartışıldığını söyledi. Özder, telefon görüşmemizde şu bilgileri verdi: ” Biz 8 yıldır bu konuyu tartışıyoruz ve ilk uygulamaya ilişkin açıklama yaptığımız gün Avrupa Birliği’nden çok önemli bir açıklama yapıldı. Avrupa Birliği, süt ve süt ürünlerini birliğin belirlediği kriterlere uygun üretim yapanlardan alacağını ilan etti. Tesadüfün bu kadarı olmaz dedirtecek bir durum bu. Yani, Avrupa Birliği, hangi kriterlere göre üretim yapıyorsa ithal edeceği ürünlerin de o kriterlerle üretilmesi şartını getirdi. Ülke olarak Avrupa Birliği’ne çok büyük ihracatımız olmayabilir. Fakat, bu kriterleri ihracat yaptığımız diğer pazarlar da isteyecektir. Bu nedenle kaliteye göre sınıflandırma ve fiyat çok önemli. Avrupa Birliği veya başka pazarlar için değil kendimiz için doğru adım atarak bu kaliteyi sağlamamız gerekiyor.”
Protein ve yağ tespit analizinde sorun olmaz
Üreticilerin süt analizi, yağ ve protein oranının belirlenmesi konusunda endişe etmelerine gerek olmadığını belirten Özder: “Üretici sütünü birlik veya kooperatif üzerinden sanayiciye satıyor. Analizler de anlaşmaya bağlı olarak yapılıyor. Analizlerde şahit numuneleri alınıyor. Tarım Bakanlığı bunlar üzerinden de gerekli denetimleri yapıyor. Damızlık birliklerinin belli sayıda analiz laboratuvarları var. Süt üreticileri birliği de bu konuda bakanlıktan destek alarak laboratuvarlar kurmak istiyor. Bu konuda bir sorun olacağını sanmıyoruz.” dedi.
İki aylık dönem iyi değerlendirilmeli
İlk kez kaliteye ve sınıflandırma esasına göre fiyat uygulanacağını hatırlatan Prof. Dr. Muhittin Özder sözlerini şöyle sürdürdü: ” Yeni başlıyoruz. Bazı sıkıntılar da yaşanabilir. Bu iki aylık dönemi bir deneme süresi olarak da adlandırabiliriz. Ulusal Süt Konseyi olarak biz de bu dönemi yapacağımız toplantılar, eğitim çalışmaları ile iyi değerlendirmek istiyoruz. Kaliteyi belirlemek için belli formülasyonlar var. Programlar var, veriyorsunuz 1 gram yağ veya protein artışında size fiyatın ne olması gerektiğini veriyor. İdeal olanı bu. Ama daha yeni başlıyoruz. Bunların hepsi yapılacak.”
Süt fiyatını USK değil, Gıda Komitesi belirliyor
Türkiye’nin süt ve süt ürünleri konusunda çok büyük potansiyeli olduğunu anlatan Muhittin Özder:” Üretmeyi biliyoruz fakat pazarlama, satış konusunda sıkıntılarımız var. Afrika’dan Doğu Asya’ya kadar çok geniş bir bölgedeki ülkelerin hepsi ithalatçı konumunda. Bu ülkemiz için çok büyük fırsat. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz. Bunun için kaliteli üretim şart. Elbette burada en önemli sorun üretim maliyeti. Bu maliyet dikkate alınarak fiyatın oluşması gerekir. Şunu da bir kez daha belirtmeliyim, sütün fiyatını biz belirlemiyoruz. Ulusal Süt Konseyi olarak fiyatın en doğru biçimde oluşması için çalışıyoruz. Son sözü Gıda Komitesi söylüyor. Biz onlara doğru bilgiler sunmak için çalışıyoruz. Eskiden iki üç ayda rapor sunarken şimdi 15 günde bir daha detaylı raporlar sunuyoruz. Fiyatı onlar belirliyor biz açıklıyoruz.” bilgisini verdi.
Kaliteli süte daha yüksek fiyat verilmeli
Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sedat Güngör, uzun bir süreden beri herkesin kaliteye göre süt fiyatının verilmesini istediğini belirterek, ilk uygulamanın 1 Mayıs itibariyle başlayacağını söyledi. Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre uygulamanın 2022’de başlaması gerekirken 1 Mayıs itibariyle uygulamaya geçileceğini anlatan Güngör: “Bazı endişeler var. Sütün tümüyle analize tabi tutulması gerekiyor. Bu analizi kim yapacak? Sanayici yaptığında üretici aleyhine bir sonuç olur mu endişesi var. Bunların netleşmesi gerekiyor. Ayrıca, belirlenen fiyatlarda barem farkı çok düşük. En yüksek kalite ile en düşük kalite arasında litrede 10 kuruş fark var. Kaliteli süte daha yüksek fiyat verilmeli. Kaliteli süt üretimi teşvik edilmeli. Sanayici kaliteli süt almak istiyorsa bunun bedelini de ödemelidir. Hayvancılıkta işler yolunda gitmiyor. Biz sürekli sahadayız. Üretici büyük sıkıntı yaşıyor. Sütü değerinde satılmazsa üretimi sürdürmesi çok zor.” yorumunu yaptı.
Protein ve yağ değerine göre çiğ inek sütü sınıflandırması
NOT: Sınıf tespitinde, yağ ve protein oranlarının aynı anda sağlanması zorunludur. Sağlanamadığı durumlarda, düşük olan değerin yer aldığı sınıfa göre sınıflandırılır.
Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar
Car curt bunlar…bu gidisle iki yil demez ineklerin hepsi kesime gider..bu siniflandırmada yine ciftciyi kaziklamanin elindeki sütü ucuza kapatmanin oyunları.
Şimdi fiyat mi verdiniz siz yem fiyatları aldı başını gidiyor 50 kg mısır 120 tl olmuş buğdayın çöpünden olan 35 kg kepek 70-75tl olmuş hala 2.90 krş diyorsunuz ayip bee ayip boyle devam edin 10 sene sonra çiğ sütü rusyadan ithal edersiniz biz litresini 7 tl satıyoruz yine kârı yok yine yok Allah üreticiye güç kuvvet versin
Litresi 7 TL mi o kadar fiyata nasıl satıyorsunuz . Bizim kooparatif 2 TL alıyor sütü bu nasıl iş. Çiğ süt 2.80 ile 2.90 TL arası diyor ben aylık 2.500 ton süt veriyorum 5 bin TL alıyorum 2.90 TL fiyatı nerde nasıl ne şekilde veriyorlar
2.90 2.80 arası cok kalite fiyat farkı var üreticiyle dalga gecyonuzya yazıklar olsun yem fiyatları almış başına gidiyor süte gelince 5 kuruş 10 kuruş bu ne dilenci sadakası gibi
2.8 olan süt şimdi 2.6 alıyorlar milletle egleniyo
rlar