Hububat,bakliyat ve yem piyasasında neler oluyor?

·

01 Temmuz 2019

·

Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Hububat,bakliyat ve yem piyasasında neler oluyor?

01 Temmuz 2019

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Haber

Güncelleme: Şub 20, 2024

Hububat,bakliyat ve yem piyasasında neler oluyor?

Toprak Mahsulleri Ofisi,Et ve Süt Kurumu, Çaykur, Tarım Sigortaları Havuzu ve Tarım Bakanlığında üst düzey yöneticilik yapan İsmail Kemaloğlu tarım piyasalarındaki gelişmeleri değerlendirdi.

Tarım sektöründe bir çok kurumda üst düzey yöneticilik yapan İsmail Kemaloğlu uluslararası danışmanlık şirketi kurdu. ‘İK Tarımüssü Uluslararası Danışmanlık’ adıyla kurduğu şirket ayda iki kez “Tarım Ürünleri Piyasa Analiz Bülteni” yayınlayacak. Bültenin ilk sayısı yayınlandı.

Hububat,bakliyat,yem ve hayvancılıkla ilgili hasat dönemine ilişkin değerlendirmeler özetle şöyle:

— TMO’nun hasada girerken mevcut hububat stoku uzun yıllar ortalamasının çok altındadır.

— Sanayicide stok bulunmamaktadır,

— TMO müdahale alım fiyatlarını bir önceki yıla göre yaklaşık %30 artış ile açıklarken satış fiyatı açıklamamıştır,

— TMO tarafından açıklanan müdahale fiyatları Makarnalık buğday 1.450, TL/ton Sert Ekmeklik buğday 1.350 TL/ton, Arpa 1.100 TL/tondur. Enflasyon yıllık bazda %19,9 iken finansman maliyetleri yaklaşık %30 seviyelerindedir.

–Rekolte tahminlerine baktığımızda; TÜİK tarafından yayınlanan 1. Tahmine göre buğday 19,5 milyon ton(-%2,5), arpa 7,5 milyon ton (+%7), mısır 6 milyon ton (+%5), çeltik 975 bin ton (+%4) beklenmektedir.

— Hayvancılık ve dolasıyla yem sektörünün büyüme trendi önümüzdeki süreçte yavaşlayacaktır.

— Toplam 25 milyon tona ulaşan bir karma yem sektörünün kullandığı hammaddenin yarısı hububat olup bu yıla kadar sektör her yıl ortalama %10 büyümüştür.

–Bu yıl ve önümüzdeki yıllar için büyükbaş, tavuk ve yumurta sektöründeki gelişme hububat talebi seyrini değiştirecek niteliktedir. Örneğin, bu yıl tavuk ve yumurta sektöründe ciddi bir pazar sorunu yaşanmaktadır. Besicilik sektöründe bir daralma söz konusu olup kapasiteler tam olarak kullanılamamaktadır.

Sertifikalı tohum ve gübre kullanımı düştü

Hububat ekilişlerinin yaygın olarak yapıldığı 2018 yılı sonbahar aylarında döviz kurundaki harekete bağlı olarak girdi fiyatlarındaki artış üreticinin gübre, sertifikalı tohum gibi girdileri kullanımını önemli ölçüde azaltmıştır.

Sertifikalı hububat tohumu kullanımında %15 civarında (TİGEM buğday tohumu satışlarındaki azalış %23 civarında), DAP gübresi kullanımında bir önceki yıla göre %30 civarında azalma (tarım kredi taban gübresi satışında %50 civarı) görülmüştür.

İklimin olumsuz etkileri

Yağışlara baktığımızda; ekiliş döneminde yeterli yağış alan ve kış dönemini genelde kar yağışları ile geçiren ülkemiz bitki gelişimi için en önemli aylardan olan Mayıs ayında ise yağışlarda normale göre %28, geçen yıla göre %60 azalma yaşamıştır.. Bu azalış son 20 yılın en düşük ikinci mayıs ayı yağışı olarak kayıtlara geçmiştir.

Son günlerde ise yerel düzeyde ciddi sel, dolu, su baskınları etkisi görülmektedir. Örneğin; Hatay-İskenderun’da 140 bin dekara yakın arazi sular altında kalmış, Çorum-Amasya hattında 450 bin dekara yakın arazide dolu zararı oluşmuş, gerek aşırı yağışlar gerekse sıcak geçen aylar etkisi ile ülke genelinde bölgesel düzeyde süne zararlısı, pas hastalığı ve kök boğazı riski görülmektedir.

Üç bölgede rekolte kaybı yüzde 30-35 olacak

Akdeniz Bölgesi’nde buğday hasadı bitti. Aşırı yağış etkisi ile verim ve kalite kaybı var. Bölgedeki üretim düşüşündeki önemli bir faktör de buğday yerine narenciye gibi çok yıllık bitkilere yöneliş söz konusu. Ortalama verimin 300 kg/dekar ile yaklaşık %35 civarı rekolte kaybı öngörülmekte, buğdaylarda kalite sorunu mevcut, glüten ve enerji değerleri düşük.

İç Anadolu’da dolu yağışının yerel düzeyde etki yaptığı, kurak geçen mayıs ayının rekolteyi etkilediği görülmekte, Ankara ve doğusundaki illerinde süne zararlısı, Çankırı-Çorum-Kızılırmak hattında verimler daha iyi olmakla birlikte süne riski görülüyor. Konya bölgesinde ekilişte başka ürünlere kayış (%10 civarı) yanında rekoltede azalma beklenmekte, bölgedeki rekolte azalmasının %25-30 civarında olacağı öngörülmekte,

Güney Doğu bölgesinde hasat devam etmekte, verim ve kalite sorunu var, rekoltede % 30-35 kayıp öngörülmekte.

Marmara ve Karadeniz bölgesinde hasat devam ediyor, Özellikle Bandırma yöresinde hayvancılık sektöründeki talebe bağlı olarak buğday ekilişinin %15-20’lik kısmının silajlık olarak biçildiği bilinmekte.

Trakya’da yüzde 25 artış bekleniyor

Trakya’da buğday ve arpa gelişimi diğer bölgelere göre çok daha iyi durumda. Bölgede verimin geçen yıla göre % 25 civarında daha yüksek gerçekleşmesi öngörülmekte, hasadın gerçekleştiği yerlerde buğday kalitesinin yüksek olduğunu, %13-16 arası protein değerinde ürünlerin borsaya geldiği gözlenmekte, İç Anadolu, Ege bölgesi sanayicilerinin bu bölgeden yoğun ürün satın aldığı tespit edilmekte.

Arpa rekoltesinde ülke genelinde artış beklenmekte, verim daha iyi durumda. Anadolu’da 600-650 kg/dekar verim alınmakta.

Özet olarak; ekilişin geçen yıla göre buğdayda %8 civarı azalacağı(7,3 milyon hektardan 6,7 milyon hektara) ve üretimin bir önceki yıldan 500 bin ton daha az olacağı, arpada ise ekilişin %7 civarı artacağı (2,6 milyon hektardan 2,78 milyon hektara) ve üretimin 500 bin ton artacağı öngörülmekte.

Ülke genelinde hububat hasadı %30 civarında, yağışlar hasadı geciktiriyor. Gerek ekilişteki gerekse gübre, sertifikalı tohum kullanımındaki azalmalar yanında Mayıs ayının kurak geçmesi, son günlerdeki ağırı yağışlar, dolu ve sel etkileri topluca değerlendirildiğinde bu yıl rekoltenin tahminlerden daha az gerçekleşeceği, verim ve kalite sorunu yaşanacağı görülmektedir. Sektörün kaliteli buğday ihtiyacı önümüzdeki aylarda kendini gösterecektir.

Özellikle makarnalık buğday fiyatındaki artış, makarna sektörünün ekmeklik buğdaya da talep göstermesinin sektörde yarattığı tedirginlik üzerine TMO Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Sektör Değerlendirme Toplantısında piyasa dengeleri göz önüne alınarak her türlü önlemin devreye sokulacağı belirtilmiştir.

Irak Hükümeti’nin makarna ve şehriye için ithalata kısıtlama getirmesi kararı, önümüzdeki süreçte talebi etkileyecektir.

TMO Alımları

TMO, henüz 120 bin ton civarı ürün satın aldı. Satın alınan miktarın tamamına yakını buğday. Makarnalık buğday fiyatları rekoltedeki azalma, hasadın gecikmesi, sektörün stoksuz olması, ihracat gibi sebeplerle TMO fiyatlarının üzerinde seyrediyor. TMO’ya makarnalık buğday satışı çok az.

Önümüzdeki aylarda piyasa nasıl şekillenecek?

Genel olarak analiz edersek; rekoltenin beklenen seviyede gerçekleşmeyeceği, arz ve talep dengesinin piyasaya hareket getireceği, sektörün hasada stoksuz girmesi dolayısı ile ürüne ihtiyaç duyacağı ve satın almada istekli olacağı, üreticilerin girdi maliyetlerindeki yüksek fiyatların gerekçesi ile arzı öteleme ve ürünü bekletmeden ziyade satış eğilimi göstereceği görülmekle birlikte bu hareketlerin talebi, dolayısı ile fiyatları nasıl etkileyeceğini belirleyecek başka faktörler de vardır.

TMO’nun satış fiyatının belli olmaması, üretimdeki azalmanın miktarı ve muhtemel ithalat öngörüleri, döviz kurundaki değişim, finans maliyetleri esas belirleyici faktörler olacaktır. Zira sanayici birkaç aylık ihtiyacını satın alıp muhtemel faktörlere göre beklemeyi tercih edebilecek. Diğer önemli bir gelişme de Dahilde İşleme Rejimi’nde eski uygulamaya geri dönüş olup olmayacağı beklentisidir.

İthal ürün fiyatları

Buğday; 11.5 protein için Temmuz ayı teslim Karadeniz limanları yüklemeli fiyatlar 197 dolar cif Marmara, 12.5 protein için 207 dolar cif Marmara. Azak limanı teslimlerde ise 11,5 protein 181 dolar, 12,5 protein 194 dolar telaffuz edilmektedir. Henüz hasat şekillenmediği için Rusya hattından üst kalite buğdaylar için teklif yoktur. Hasatta ürünün ne kadarının üst kalite çıkacağına göre fiyatlar şekillenecektir. Ancak bu fiyatların 10 dolar/ton civarında gevşemesi beklenmektedir. Bölgede fiyatların Türkiye’deki rekolte ve ithalat öngörülerine göre de şekillendiğini gözardı etmemeli, örneğin kepek, küspe vergilerinde yapılan bir ayarlama bölge fiyatlarına aynen yansıtılıyor. Çünkü Türkiye, Rus buğdayının Mısır’dan sonra en büyük ikinci alıcısı.

Makarnalık buğday ise genellikle Kanada ve Meksika menşeli olup ithal ürün fiyatları cif İskenderun 275-280 $/ton seviyelerindedir. Sektörün Eylül sonuna kadar 400 bin ton kadar ürün bağlantısı yaptığı ifade edilmektedir.

Arpa; Yeni ürün arpa fiyatları Azak limanları yüklemeli cif Marmara 175 dolar seviyesindedir.

Mısır; Ukrayna mısırında sezonun sonuna yaklaşılmasıyla bir miktar fiyat artışı görülmekle birlikte, 195-205 dolar cif Marmara seviyesinde olduğu bilinmektedir.

Kepek; Rus kepeğinin Türkiye teslimi 161 dolar civarında olduğu görülmektedir.

Navlun; Karadeniz limanlarından Türkiye navlun ücretleri 14-15 dolar seviyelerinde iken Azak limanlarında navlun fiyatlarında hareketlenmeyle 20 dolara kadar yükselmiştir. Hasadın ilerlemesi ve yeni yapılan bağlantılar navlunda talep yönlü bir artış baskısı oluşturmuştur.

İç piyasa fiyatları

Ekmeklik buğday; ülke genelinde 1.350-1.450 TL/ton arasında olmakla birlikte Güneydoğu’da kalitesine göre 1.700 TL/tona kadar fiyatlar telaffuz edilmektedir. Makarnalık buğday; ürün arzının dar olması nedeniyle 1.700-1.800 arasında fiyat oluşmuş bazı bölgelerde 1.900 TL/tona kadar çıkmıştır. Arpa; 1.150-1.200 TL//ton arasında seyretmektedir. Mısır; Çukurova’da 1.200, Batı bölgelerde 1.250 TL/ton seviyesindedir. Çeltik /Pirinç; Osmancık çeşit çektik 3.500-4.000 TL/ton, pirinç ise 5.000-7.000 TL/ton arasındadır.

Yem fiyatları artıyor

Ülkemiz karma yem üretimi 2018 yılında bir önceki döneme göre %8 oranında artarak 24,1 milyon tona ulaşmıştır. Yem hammaddeleri ithalatımız ise 10,6 milyon tondur. Mayıs ayı sonu itibariyle Etlik piliç yemi 2.125 TL/ton (Geçen yıla göre +%20) Yumurta yemi 1.770 TL/ton (Geçen yıla göre +%10) Süt yemi 1.515 TL/ton (Geçen yıla göre +%15) Besi yemi 1.435 TL/ton (Geçen yıla göre +%25) Yem hammaddesi olarak yemlik buğday fiyatları 1.300 TL/ton, soya 2.350 TL/ton, soya küspesi 2.375 TL/ton, sap-saman 550 TL/ton , yonca 950 TL/ton seviyelerindedir.

Bakliyatta yeni sezon

Bu hasat sezonunda; Kırmızı mercimek üretiminin %23 civarında artarak 380 bin ton (geçen yılki üretim 310 bin ton), Nohut üretiminin %15 artışla 725 bin ton (geçen yıl 630 bin ton), Yeşil Mercimek üretiminin %7 artışla 46 bin ton (geçen yıl 43 bin ton), Kuru Fasulye üretiminin %4.5 azalışla 210 bin ton (geçen yıl 220 bin ton) olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Hasat durumu Kırmızı Mercimekte %80 civarında, Nohut hasadı Güney Dogu’da yerel olarak başladı, Yeşil Mercimek hasadı ise Temmuz ayında başlayacak. Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü 20 Mayıs tarihinde kabuklu kırmızı mercimek için 2.500 TL/ton, 3 haziran tarihinde Nohut için 3.300 TL/ton, Yeşil Mercimek için de 3.050 TL/ton müdahale fiyatı açıkladı. Yeni mahsul kabuklu kırmızı mercimek piyasada ortalama 2.900-3.100 TL/ton seviyesinde işlem gördüğü için TMO’ya ürün satışı yok. Nohut 2018 yılı mahsulü olarak 2.700-2.850 TL/ton, yeşil mercimek 2.400-2.600 TL/ton, kuru fasulye ise sıra çeşidi 7.250 TL/ton civarında işlem görmekte.

İsmail Kemaloğlu kimdir?

Yaklaşık 26 yılı kapsayan kamu ve özel sektör çalışma hayatında Sayıştay Başkanlığında Başdenetçilik,Başbakanlık Müşavirliği, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (Tarım ve Orman Bakanlığı) Müsteşar Yardımcılığı, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM)Yönetim Kurulu Başkanlığı, Çaykur Yönetim Kurulu Üyeliği, TMOTOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan vekilliği görevlerinde bulundu.

Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Ziraat mühendisi 2 Temmuz 2019 - 12:51 - Yanıtla

    İç Anadolu da arpa verimi 150 – 300kg/dekar arasında değişmektedir. Arpa da cılız oranı çok yüksek. 1 mayıs 10 haziran arasında kayda değer bir yağış olmadı. Bu nedenle iç Anadolu da düşük bir rekolte olacaktır.

Güncel: İlişkili Diğer Haberler

En Son Yayınlanan Makaleler