Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in çok kısa bir sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geleceğini söylediği Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı’nın ayrıntılarını ilk kez DÜNYA açıklıyor. Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan ve birkaç bakanın henüz imzalamadığı taslak aynen kabul edilirse Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) Türkiye’de de üretilecek.
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR- Hükümetin 5 yıldan beri üzerinde çalıştığı ve bir türlü çıkaramadığı Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı, Türkiye’de GDO üretimine izin veriyor.
Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan ve birkaç bakanın imzasından sonra sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)’nde görüşülecek olan taslak aynen kabul edilirse, Türkiye’de yasak olan GDO ve ürünlerinin üretimi belli koşulları yerine getirmek şartıyla serbest olacak.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in çok kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüleceğini söylediği taslak 19 maddeden oluşuyor. 2005 yılında tartışmaya açılan taslak 83 maddeden oluştuğu için çok daha ayrıntılıydı. Geçen 4 yıllık sürede taslak bir çok kez değiştirildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın hazırlayıp Başbakanlığa sunduğu 19 maddelik taslağa ilk kez DÜNYA ulaştı. Bu taslak Haziran ayında bakanlar kurulunda imzaya açıldı. Taslağın meclise getirilmesi beklenirken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi,İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik yayınlandı. Çok sert tartışmalara neden olan yönetmelikle ilgili eksikliklerin dikkate alınarak Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı’nda değişiklik yapılıp yapılmadığı bilinmiyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in de sık sık söylediği gibi yönetmelikle paralel bir çerçevede hazırlanan Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı’nın yönetmelikten farklı olarak GDO üretimini de öngörüyor.
GDO üretimine izin veriliyor
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının son şeklini vererek Başbakanlığa sunduğu Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısısı Taslağı’nın ilk maddesi olan amaç ve kapsam şu şekilde ifade ediliyor: “ Bu kanunun amacı; ülkemizde çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürebilirliğin sağlanması ile bitki, hayvan ve insan sağlığının korunması için bilimsel ve teknolojik gelişmeler ve ülke ihtiyaçları çerçevesinde, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilen, beşeri tıbbi ürünler ile kozmetik ürünleri hariç, genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar(GDO) ve ürünleri ile ilgili faaliyetleri denetlemek,düzenlemek, izlemek, biyogüvenlik sistemini kurmak, geliştirmek ve uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemektir. Bu Kanun, GDO ve ürünleri ile araştırma, geliştirme, üretim ve her türlü çevreye serbest bırakma, piyasaya sürme, izleme, kullanma, ithalat, ihracat, nakil, taşıma, saklama, paketleme,etiketleme ve depolama dahil olmak üzere GDO ve ürünlerini içeren faaliyetler ve ilgili gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerine dair hükümleri kapsar.”
İzin, başvuru, değerlendirme ve karar verme
Taslağın “Temel Esaslar” başlığı altındaki ikinci bölümünde GDO ile ilgili izin, başvuru, değerlendirme ve karar vermeye ilişkin maddeler yer alıyor. Bu bölümde; “ Ülkemizde bitki, hayvan ve insan sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı göz önünde bulundurularak, GDO ve/veya ürünlerinin, üretimi, ihracatı, ithalatı,deneysel çevreye serbest bırakılması, piyasaya sürülmesi, kapalı alanda kullanımı ve transit geçişleri izne tabidir. Transit geçişler hariç, izinler en fazla 10 yıl için, transit geçişlerde ise her bir geçiş için ayrı izin almak zorunludur. Başvuru, izin, değerlendirme ve karar verme ile ilgili kurallar Bakanlık tarafından bu maddedeki hususlar esas alınarak belirlenir.” deniliyor.
Üretim amacıyla çevreye serbest bırakılacak GDO ve ürünlerinden ithal edilecekler için ithalattan önce, yurt içinde geliştirilenler için ise piyasaya sürmeden önce her biri için ayrı ayrı Bakanlığa başvurulması gerekiyor. Gıda ve yem amaçlı GDO ürünlerinin ilk kez ithalatından piyasaya sürülmesinden önce Bakanlığa yapılan başvuruların incelenmesinden ve kurulun kararından sonra Bakanlar Kurulu kararı ile izin verilmesi öngörülüyor.
İthalatta binde 3 kesinti olacak
Taslağın Mali Hükümler bölümünde bu Kanunun uygulanması kapsamında sağlanacak gelirler arasında, ithalatına izin verilen GDO ve ürünlerinden alınan fonlardan binde 3 kesinti yapılması ayrıca sigorta yapan kuruluş tarafından özel hesaba bir ay içinde yatırılacak GDO’lar ve ürünlerinin sigortalanmasından binde 1 pay kesilecek. Bu kesintilerin yanı sıra, GDO’lar ve ürünleri ve bunlarla ilgili iş, işlem ve faaliyetlerden dolayı uygulanacak cezalarda genel bütçeye gelir olarak kaydedilecek.
Ulusal Biyogüvenlik Kurulu oluşturulacak
Taslağın 10.Maddesinde, GDO ve ürünleri ile ilgili yapılan başvuruları değerlendirecek Ulusal Biyogüvenlik Kurulu’nun oluşturulması öngörülüyor. Kurul, tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan 4 Çevre ve Orman Bakanlığından (biri çevre diğeri orman konusunda olmak üzere) 2, Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığından birer üye olmak üzere toplam 9 üyeden oluşacak. Üyeler, adı geçen kurumların teklifi ve Bakanlar Kurulunun onayı ile üç yıllık süre ile görev yapacak. Kurulun başkan ve başkan yardımcısı Tarım Bakanının teklifi ve Bakanlar Kurulunun onayı ile atanacak. Tasarıda ayrıca Bakanlık tarafından başvuruları incelemek üzere Bilimsel Danışma Kurulu’nun oluşturulması da öngörülüyor. Bakanlığa karşı sorumlu olan Bilimsel Danışma Kurulu’nun kaş kişiden oluşacağı konusunda bilgi yer almadı. GDO ile ilgili yapılan başvuruların her birini incelemek üzere bu danışma kurulundan 11 kişilik bir heyet oluşturulacak.
GDO’ları izinsiz ve amaç dışı kullananlara hapis cezası
Taslakta, GDO ve ürünlerini Bakanlık tarafından izin verilen amaç dışında kullananlara 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve 500 günden 1000 güne kadar adli para cezası verilmesi öngörülüyor. İzin amacı dışında kullanılması ve bir zarar gelmesi durumunda hapis cezası 3 yıldan, adli para cezası ise 750günden az olamayacak.
GDO ve ürünlerini bebek formülleri, devam formülleri ve bebek ve küçük çocuk ek gıdalarında kullananlara, bu tür ürünlerin ithalatını ve/veya ülke içinde dağıtımını gerçekleştirenlere 4 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ve bin günden 2 bin güne kadar adli para cezası öngörülüyor.
Bakanlık tarafından belirlenen alanlar dışında GDO üretimi yapanlara 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Bu fiilden zarar meydana gelmesi halinde hapis cezası 3 yıldan az olamayacak.
Bakanlığa gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara da 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülürken, bu beyana dayalı olarak izin alanlar 4 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırma getiriliyor.
Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan ve Tarım bakanı Mehdi Eker’in deyimi ile en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelecek olan taslağın sert tartışmalara neden olması bekleniyor.
Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar
ben, ülkesinin ve milletinin geleceğinden endişe duyan bir vatandaş olarak GDO’ya tamamıyle hayır diyorum…..
hükümet geleceğimizi daha fazla karartmasın, insan olarak sağlıklı beslenme hakkımızı elimizden alamazlar.