Trakya’da ayçiçeği bücür kaldı, zarar büyük
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
08 Ağustos 2023
Ali Ekber Yıldırım
Bitkisel Yağ ve Yağlı Tohumlar,Gıda,Hububat,İklim, Çevre ve Su,Lisanslı Depoculuk,Tahıl,Tarım Politikaları,Tarımsal Teknoloji,Tohum,Yağlı Tohumlar
Köşe Yazısı
Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği “Sürdürülebilir Tarım Zirvesi” için Cuma Günü Tekirdağ Çorlu’daydık. Zirve öncesi Renkly Fuarcılık’ın kurucusu Umut Güngör’ün rehberliğinde Çorlu Tarım Fuarı’nı ziyaret ederek üreticilerle sohbet ettik.
Ekonomide yaşanan sorunlar nedeniyle fuar katılımcıları, çiftçiler, tarımsal girdi temin eden firmaların yöneticileri, kısacası hemen herkes belirsizlikten şikayetçi. Tarım ürünleri fiyatının düşük olmasından yakınıyorlar. Yarın ne olacağı endişesi var.
Traktör firmalarının yöneticileri Ziraat Bankası’nın traktör kredilerini 1 milyon lira ile sınırlandırmasından şikayetçi. Ekipman üreticileri artan maliyetlerden ve çiftçinin ürününün para etmemesi nedeniyle satışların azalmasından yakınıyor. En çok dile getirilen konulardan birisi de bölgede yoğunlaşan tekstil ve kimya sanayinin Ergene Havzası başta olmak üzere suyun ve toprağın kirletilmesi. Geçmişte 50 metreden su çekilirken şimdi 300-400 metreden ancak su çıkarılıyor. Su sorunu giderek büyüyor.
Bölgede yaygın olarak kuru tarım yapılıyor. Bu nedenle verimler zaten düşük. Topraklar aşırı gübreleme ve kimyasallar nedeniyle verimliliğini kaybetmiş. Anlatılanlar Türkiye’nin genelinde de çözüm bekleyen en önemli sorunlar. Ancak, çözüm üretmesi gerekenler tarıma, tarımın sorunlarına duyarsız. Onların öncelikleri başka.
Ayçiçeği “bücür” kaldı
Bölgede yaygın olarak ekilen 2 ürün var; buğday ve ayçiçeği. Kuraklığın her iki ürünü de olumsuz etkilediği dile getirilse de asıl büyük zarar ayçiçeğinde. Yağışlar nedeniyle ayçiçeği ekiminin gecikmesi ve sonrasında özellikle son 1 aydaki aşırı sıcaklar nedeniyle bitki gelişiminde çok büyük sorun yaşanmış. Çiftçilerin deyimi ile ayçiçeği “bücür” kalmış.
Gerçekten de İstanbul’dan Çorlu’ya giderken yol boyu gördüğümüz tarlaların çoğunda ayçiçeklerinin boyu kısa, çiçek (kafa)bölümü ise çok küçük.
Bölgede kuraklığın yanı sıra çiftçilerin iddiasına göre, bir tohum firmasının “kuraklığa dayanıklı” diye sattığı tohum çeşidi kafa vermemiş yani hiç çiçek açmamış. Bu tohumu eken çiftçilerin bazı tarlalarında hiç ürün alınamayacak. Çorlu Ziraat Odası Başkanı Ali Tapuz konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. Ancak çiftçiler her konuda olduğu gibi birlikte hareket edemiyor. Şirketin çok güçlü olduğunu ve kendilerine zarar vereceğinden korkuyor. Ziraat Odası’nın avukatı tarlada tespit yaparak konuyu yargıya taşımak için çaba gösteriyor.
Kuraklık nedeniyle yüzde 70 verim kaybı bekleniyor
Zirve öncesinde Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan’ın odasında sohbet ederken bir yandan Çorlu’da yayınlanan yerel gazetelerden Çorlu Avrupa Yakası, Devrim, Çorlu, Çağdaş Haber Gazetesi’ne baktım hemen hepsinde ayçiçeği ve kuraklıkla ilgili haberler var.
Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk, ayçiçeği tarlasında gazetecilere önemli açıklamalar yapmış. Yerel gazetelerde geniş yer verilmiş. Ayçiçeği ambarı Trakya’da bu yıl kuraklık nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanacağını belirten Toruk özetle şu bilgileri veriyor: “Yaklaşık son 40 yılın en kurak kışını yaşadık. Neredeyse Şubat ayı sonuna kadar hiç yağış olmadı. Buğdayda verim düşüklüğü oldu. Mart-Nisan yağışları nedeniyle ayçiçeği için tarla hazırlığı ve ekim gecikti. Aşırı sıcaklar nedeniyle Trakya’nın her tarafında ayçiçekleri çok kısa kaldı. Bazı yerlerde biçim yapılamayacak kadar kötü. Türkiye geneli ayçiçeği verimi dekara 270 kilogram civarında. Trakya’da 220 kilogram seviyesindedir. Ortalamayı artıran, Anadolu’da ayçiçeği üretiminin sulu olarak yapılması. Biz burada tamamen kuru şartlarda üretim yapıyoruz. Bu sene bu bölgede yüzde 70 gibi bir verim kaybı yaşanacak. Yetkililerin önlem alarak çiftçinin zararının karşılanması gerekir. Biz dernek olarak Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile kuraklığa karşı çeşitler üzerinde çalışıyoruz.”
Zirveye ilgi büyüktü
Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası’nın Enis Sülün Konferans Salonu ve Gösteri Merkezi’ndeki Sürdürülebilir Tarım Zirvesi’ne yoğun ilgi vardı. Çorlu Kaymakamı Mustafa Eldivan, Adalet ve Kalkınma Partisi Tekirdağ Milletvekili Gökhan Diktaş, Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekilleri; Faik Öztrak, İlhami Özcan Aygun, Nurten Yontar, İyi Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşioğlu, Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel, Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş, Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Lokman Hakan Tecer, Namık Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Taşan, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Emre Yılmaz, bölgedeki oda ve borsa başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda çiftçi katıldı.
Tarım, ticaret ve sanayi merkezi
Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Volkan: “Bölgemizin ticaret, sanayi ve tarımda Türkiye’nin en önemli üstlerinden biri. Bu üç sektörün bir arada bu kadar kuvvetli olduğu çok az şehrimiz var. Bu konuda gerçekten şanslıyız. Çorlu Ticaret ve Sanayi Odamız da bu güne kadar bölgemizin ticari ve sanayi gelişimine liderlik etti. Ancak; başta pandemide kırılan tedarik zinciri, sonrasında da Rusya-Ukrayna savaşından dolayı yaşanan tahıl krizi tarımsal üretimin ekonomik boyutu dışında stratejik olarak ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi. Bu nedenle bölgemizi geleceğe hazırlama vizyonunda tarımsal üretimin gelişimini de hedeflerimiz arasına aldık” dedi.
Gelecek sürdürülebilir tarımda
Kuraklık nedeniyle bu yıl önemli verim kayıpları olduğuna dikkat çeken İzzet Volkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerli çiftçi dostlarım, içinde bulunduğunuz sıkıntıyı çok yakından takip ediyoruz. Bende bir çiftçiyim, benzer sıkıntıları yaşıyorum. Girdi maliyetlerindeki artış ve bölgemize özel iklim kaynaklı verim kaybından dolayı hepimiz zorlanıyoruz. Başta ziraat odamız, ticaret borsamız ve şehrimizdeki siyasilerimizin bu sorunları düzenli olarak karar vericilere aktardığını biliyorum. Milletvekillerimiz hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hem de bakanlıklarda konu ile ilgili çalışmalar yürütüyor. Ancak bugün bir araya gelmemizin sebebi sadece bugün yaşadığımız sıkıntılar değil. Gelecek bugünden çok daha zor olacak. Su ihtiyacı, iklim değişikliği ve uluslar arası rekabet gelecekte bizleri çok daha zorlayacak. İşte bugün, tarımsal üretimimizin geleceğini, sürdürülebilir tarımı konuşmak için bir aradayız. İşletmelerimiz nasıl dijitalleşme ve yeşil dönüşüm ekseninde değişiyorsa, tarımsal üretimimizde akıllı tarım, hassas tarım uygulamaları ve belli alanlarda alternatif tarım ürünleri ile şekillenmeye devam edecek.”
Buğday parasını alamadan girdi zamları üst üste geldi
Bloomberg Televizyonu Tarım Editörü İrfan Donat’ın moderatörlüğündeki Sürdürülebilir Tarım Zirvesi’nde, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve bölgenin büyük çiftçilerinden Prof. Dr. Halim Orta kuraklığın yarattığı zarara dikkat çekerek siyasetten arındırılmış bir “Milli Kuraklık Merkezi” kurulmasını önerdi.
Yeraltı su kaynaklarının denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Halim Orta, buğday alım fiyatının yüzde 20 civarında, girdi fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 100 arttığını söyledi. Orta: “ Çiftçi buğdayını en iyi fiyattan satsa bile geçen yıla göre yüzde 20 fark var. Oysa girdiler yüzde 100 arttı. Ben de üreticiyim. Buğdayımı 2 Temmuz’da sattım ve daha parasını da alamadım. Ben buğdayımı satarken 20-20 gübresinin tonu 9 bin 750 liraydı, bugün 13 bin 400 lira. Yine 18-46 gübresinin tonu15 bin 200 liraydı, bugün 19 bin 700 lira. Üre gübresi 10 bin 100 liraydı, bugün 14 bin 700 lira. Ben daha paramı alamadan bu kadar zam oldu. Mazot 23 liradan 37 liraya çıktı. Bu şartlarda üretici nasıl üretsin? Sonra da çiftçiler niye üretimden çekiliyor diye soruluyor. Tarıma dönüşten söz ediliyor, ahırdan ve tarladan çıkanı geri getiremezsiniz.”
Lisanslı depo, teknoloji ve alternatif ürünler
Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdürü Ali Kırali son günlerde çok tartışılan lisanslı depo ve ürün ihtisas borsası konusunda bilgiler verdi. Lisanslı depo kapasitesinin yetersiz olduğunu, kapasite artışı için çalışmaların sürdüğünü anlattı. Türk Traktör Ticari İş Lideri Ahmet Canbeyli sürdürülebilir tarım konusunda yaptıkları çalışmaları dile getirdi. Daze Tarım Teknoloji Yetkilisi Ümit Dağlı ise tarımda teknoloji kullanımının önemine dikkat çekti. Balkan Orman ve Tarım Ürünleri Yetkilisi Bahtiyar Gürdal da alternatif tarım konusunda üretimini yaptığı yaban mersini ve aronya yetiştiriciliği hakkında bilgi verdi ve bu tür alternatif ürünlerin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Trakya “afet bölgesi” ilan edilsin
Kuraklık nedeniyle özellikle ayçiçeği ve buğdayda yaşanan verim kaybı ve çiftçilerin uğradığı zararın karşılanması için Trakya’nın afet bölgesi ilan edilmesi isteniyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli milletvekilleri Trakya’nın afet bölgesi ilan edilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na ortak imza ile yasa teklifi sundu. Yasa teklifini CHP Tekirdağ Milletvekilleri Faik Öztrak, İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar, Edirne Milletvekilleri Ahmet Baran Yazgan ve Ediz Ün; Kırklareli Milletvekilleri Fahri Özkan ve Vecdi Gündoğdu hazırladı.
Teklif ile ayçiçeği ve buğday üretimi başta olmak üzere tarıma büyük darbe vuran kuraklığa ve çekirge istilasına karşı Trakya’nın afet bölgesi kapsamına alınması isteniyor. Tarımsal üretimde devamlılığın sağlanması ve üretimden kopmaması için çiftçilerin zararlarının tarım sigortasından karşılanması, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri borçlarının 2 yıl süreyle faizsiz ertelenmesi isteniyor.
Özetle, organize sanayi bölgeleri ile öne çıkan Tekirdağ Çorlu’da sürdürülebilir tarımı konuştuk. Sürdürülebilirlik Türkiye’de içi boşaltılan kavramlardan birisi. Gerçek anlamda sürdürülebilir tarım için doğal kaynakların doğru kullanılması, suyun verimli ve bilinçli kullanılması, aşırı ve bilinçsiz pestisit, kimyasal kullanımından kaçınılması, toprağı, suyu koruyan, doğa ile dost bir üretimin yapılması gerekiyor. Tarım politikaları buna uygun olmalı. Bakan değiştikçe politikalar değişmemeli. Bunun olmadığının en somut örneği bulunduğumuz Çorlu ve Ergene Havzası. Ülkenin her tarafında çevre felaketleri yaşanıyor. Sürdürülebilir tarımın vazgeçilmezi aile çiftçiliği yok oluyor. Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Volkan, Meclis Başkanı Erdim Noyan ve oda çalışanlarının özveriyle düzenlediği bu toplantı, bölge tarımı için atılacak doğru adımlar için yol gösterici olmasını dileriz.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar