Tarımda verilerin anlamsızlaştığı bir dönemdeyiz

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarımda verilerin anlamsızlaştığı bir dönemdeyiz

Güncelleme: Şub 22, 2024

Son dönemde açıklanan verilerin ne kadar anlamsızlaştığının farkında mısınız? Enflasyon verileri açıklanıyor, kimse inanmıyor. Tarımda girdi fiyatları açıklanıyor kimse umursamıyor. Zamlar üst üste gelince maliyetler daha da yükseliyor. Üretenin de tüketeninde memnun olmadığı, şikayet ettiği bir dönemi yaşıyoruz.

Son bir ayda tarım ve gıda ile ilgili açıklanan verilere daha yakından bakıldığında söylemek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Dün (5 Eylül’de ) ağustos ayı enflasyon verileri açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’nun açıkladığı verilere göre, Ağustos ayında Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) aylık bazda yüzde 1,46 artarken yıllık bazda yüzde 80,21 arttı.

Gıda ve Alkolsüz içkilerde yıllık artış enflasyonun 10 puan üzerinde. Ağustos ayı gıda enflasyonu yüzde 90,25 oldu. Aylık artış ise yüzde 0,85 olarak gerçekleşti. Geçmiş yıllarda Ağustos gıda enflasyonu eksi olurdu.

İndirim yapılan ürünlerde bile fiyatlar arttı

Türkiye İstatistik Kurumu enflasyon verilerini açıklarken fiyatı en çok artan 10 ürün ile fiyatı en çok azalan 10 ürünü de açıklıyor. Ağustos ayında fiyatı en çok artan gıda ve tarım ürünlerine bakıldığında fiyatı en çok artan gıda ürünleri; meyve ve sebze suları, reçel, marmelat ve bal, konserve, yumurta, pirinç, şekerlemeler, çikolatalar, kakao ve çay.

Fiyatı en çok artanlar listesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla fiyatı Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinde düşürüldüğü söylenen ürünler de var. Yumurta, pirinç, çay, bal, salça(konserve), şeker gibi ürünler indirim listesinde yer alsa da fiyatı en çok artanlar arasında yer alması dikkat çekiyor.

Fiyatı en çok artan ürünlerin bir bölümü daha çok kışın tüketilen konserve, reçel gibi ürünler. Bugünlerde ev salçası, reçel yapanlar maliyetlerin çok arttığından şikayet ediyor. Geçmiş yıllarda Ağustos’ta ürünler ucuz diye satın alınarak kışlık konserve, salça, reçel yapılıyordu. Ağustos’ta bu ürünler fiyatı en çok artanlar listesinde ise kışın ne kadar zor geçeceğinin habercisi.

Fiyatı en çok artan ürünler arasında devletin kontrolündeki şeker ve çay da var. Devletin kontrol edemediği ve enflasyonla mücadelede de başarılı olunamadığını gösteriyor.

Fiyatı en az artan gıda ürünlerine bakıldığında beyaz et, sebze, taze  meyve, patates, kırmızı et, margarin, makarna. Bu ürünler de bir bölümü Tarım Kredi marketlerinde indirim uygulanan ürünler. Fakat tüketici bu ürünlerde indirim olduğuna veya fiyatının düştüğüne inanmıyor.

Üretici Fiyat Endeksi yüzde 143,75

Türkiye İstatistik Kurumu sadece tüketici fiyat endeksini değil, üretici fiyat endeksini de açıkladı. Ağustos ayında üretici fiyat endeksi yıllık yüzde 143,75 artış gösterdi. Ağustosta yıllık olarak en yüksek artış yüzde 348,39 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirmede gerçekleşti. İkinci sırada yüzde 239,24 ile ham petrol ve doğal gaz var. Gıda ürünlerindeki artış yüzde 141,46 oldu. Bunun anlamı önümüzdeki aylarda bu yüksek fiyat artışları ürünlere yansıyacak ve enflasyondaki artış devam edecek.

Veriler inandırıcı gelmiyor

Türkiye İstatistik Kurumu verileri açıkladıktan sonra bizler de gazeteci olarak sosyal medyada, gazete yazılarımızda paylaşıyor ve yorumluyoruz. Tüketicilerden anında ciddi tepkiler yükseliyor. Büyük bölümü enflasyon verilerine inanmıyor. Açıklanan verilerle kendi yaşadığı, satın aldığı ürünlerin fiyatlarını karşılaştırıyor ve fiyatların çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Örneklerle açıklayanlar var. Bir okurumuz; “marka vermeyeceğim ama kıyaslama aynı marka. Peynir 69, 90 TL’den 159 TL’ye, salça 8,30 TL’den 24,50 TL’ye, pirinç 13.50 TL’den 26,60 TL’ye yağ vs. girmeyeceğim, un vs. demeyeceğim, 3 haneden aşağıya artan ürün var mı?” diye soruyor.

Başka bir okurumuz “et fiyatlarının düşmesi ne kadar tuhaf” diye şaşırıyor. Herkes şaşkın, herkes verilere kuşkuyla bakıyor. Verilerin bu kadar anlamsızlaştığı bir dönem yoktur herhalde. Verileri açıklayanlar bile bunların doğruluğuna inanıyor mu acaba?

Girdi fiyatlarındaki artış ürün fiyatlarının çok üstünde

Geçen hafta Türkiye Ziraat Odaları Birliği(TZOB), Ağustos ayı tarımsal girdi fiyatlarındaki artışı açıkladı. Ağustos 2021’den Ağustos 2022 döneminde girdi fiyatlarındaki artışlara bakıldığında mazottaki artış yüzde 266. Üre gübresinde yüzde 187, DAP gübresinde yüzde 172, 20.20.0 gübresinde yüzde 178, Amonyum nitrat %26 gübresinde fiyat artışı yüzde 170 olarak gerçekleşti.

Zirai ilaçlar da yüzde 80 ile yüzde 200, elektrikte yüzde 99,7 artış olurken hayvancılık yapan çiftçiler için en önemli gider kalemini oluşturan yemde de artışlar yüzde 120’nin üzerinde. Besi yeminde Ağustos 2021- Ağustos 2022 döneminde yüzde 121,6 oranında, süt yeminde ise yüzde 122,5 oranında artış gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu ise 22 Ağustos‘ta Haziran 2022 dönemine ait tarımsal girdi fiyatlarındaki artış oranlarını açıkladı. TÜİK’e göre 2022 Haziran ayında yıllık tarımsal girdi fiyatları yüzde 134,96 artarken, aylık olarak yüzde 7,92 artış kaydedildi.

Gübre de fiyat artışı yüzde 233,89 artarken, mazot, enerji ve yağlarda yüzde 228,03 artış oldu. Hayvan yeminde yüzde 145,7, zirai ilaçlarda yüzde 100,68 oranında artış kaydedildi.

Hem Türkiye Ziraat odaları Birliği hem de devletin resmi kurumu Türkiye İstatistik Kurumu’nun tarımsal girdi fiyatlarına bakıldığında yüzde 100’ün altında kalan bir girdi fiyatı yok. Hepsinde artış yüzde 100’ün üzerinde. Mazot ve gübre gibi temel girdilerde fiyat artışı yüzde 200’ün de üzerinde. Bu durumda Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan tarafından bugüne kadar açıklanan buğday, arpa, mısır, fındık, üzüm, çay alım fiyatlarının hepsi girdi maliyetlerinin altında kaldı.

Bu veriler doğruysa çiftçi girdi fiyatları karşısında ezildi. Üretim için yaptığı masraf elde ettiği ürünün fiyatının altında. Yani zararına üretiyor.

Zamlar devam ediyor

Tarımsal girdi fiyatları açıklandıktan sonra aynı hafta içerisinde elektrik ve doğalgaza yine zam yapıldı. Elektrikte tarımsal sulamaya yüzde 20, sanayiye yüzde 50 zam yapılırken doğalgazda konutlarda yüzde 20, sanayide yüzde 50,8 zam yapıldı.

Çiftçiler yakın zamana kadar elektrik faturalarını ödeyemiyor diye devlet bir kolaylık sağladı. Resmi Gazete’de 18 Ağustos’ta yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile elektrik faturalarını ödeyemeyen çiftçilere ve birliklere faturalarını ödemeleri için sıfır faizli 10 milyon liraya kadar kredi verilmesi kararlaştırıldı.

Çiftçi faturasını ödeyemiyor diye sıfır faizli kredi çıkarılırken elektriğe bir daha zam yapılmasının anlamı ne?

2022 destekleri açıklanmadı

Bütün bunlar yaşanırken Eylül ayına geldik henüz 2022 ürünü tarım destekleri açıklanmadı. Birçok üründe ekim yapıldı, hasat yapıldı, ürün satıldı ama destekler daha ne kadar destek verileceği belli değil. Gübre, mazot, yem başta olmak üzere desteklerde yüzde 100 artış yapılsa bile bir anlam ifade etmeyecektir. Artık yıllık değil aylık destekler açıklanmalı. Artan mazot, gübre, yem fiyatları karşısında çiftçiye aylık destekler ödenmeli. Çiftçi üretimde tutulmalı, üretim olmazsa açlık da olur, kıtlık da.

Özetle, tarımda açıklanan veriler, yapılan zamlar, uygulanan yanlış politikaların sonucunda üretici de tüketici de deyim yerindeyse kan ağlıyor. Kimse devletin açıkladığı resmi verilere, söylenen sözlere inanmıyor. Resmi Gazete’de 4 Eylül’de yayınlanan Orta Vadeli Program(2023-2025)’da gıda enflasyonun program döneminde tek haneye indirilmesi öngörülüyor. Buna kimse inanmıyor elbette. Bunu yazanlar inanıyor mu? Ya da halkı kandıracaklarını mı sanıyorlar?

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler