Üzümde üretim, fiyat, ihracat ve ilaç kalıntısı

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Üzümde üretim, fiyat, ihracat ve ilaç kalıntısı

17 Ağustos 2022

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Binlerce yıldır bağcılık yapılan Türkiye, sofralık, kurutmalık ve şaraplık üzüm çeşitleri ile büyük bir zenginliğe sahip. Son 5 yıllık veriler değerlendirildiğinde 4 milyon hektar civarındaki bağ alanında yılda ortalama 4 milyon ton üzüm üretiliyor. Üretilen üzümün yaklaşık verilerle 2 milyon tonu sofralık, 1 milyon 500 bin tonu kurutmalık ve 450 bin tonu da şaraplık olarak değerlendiriliyor.

Dünya üzüm üretimine bakıldığında 2020 yılı verileri ile 6,9 milyon hektarda 78 milyon ton üzüm üretimi gerçekleştiriliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü verilerine göre, dünya yaş üzüm üretiminde İspanya yüzde 13,14 payla ilk sırada. İkinci sırada yüzde 11 ile Çin yer alırken, yüzde 10,9 ile Fransa üçüncü sırada.

Dünya kuru üzüm ihracatında ise 2021 verileri ile Türkiye yüzde 31,3 ile ilk sırada yer alırken, İran yüzde 10,4 ile ikinci, Amerika Birleşik Devletleri yüzde 9,4 ile üçüncü, Şili yüzde 8,1 ile dördüncü, Güney Afrika ise yüzde 7,8 ile beşinci sırada yer alıyor.

2022 üzüm fiyatını Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklayacak

Çekirdeksiz kuru üzümde hasat dönemi başladı. Üreticiler alım fiyatının açıklanmasını bekliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Ağustos Cumartesi günü üzüm alım fiyatını açıklaması bekleniyor. Fiyatın Cumhurbaşkanı tarafından açıklanacak olması üreticilerde “yüksek fiyat verilecek” beklentisi yarattı.

Çekirdeksiz kuru üzümün çok büyük bölümünü ihracatçılar alarak ihraç ediyor. Tariş Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliği son yıllarda gücünü kaybetse de piyasanın önemli aktörlerinden birisi. Özelleştirilmeden önce Tekel de üzüm alan devlet kurumlarından birisiydi. Son yıllarda ise arz fazlası ürünü almak üzere Toprak Mahsulleri Ofisi görevlendiriliyor. Bu nedenle Ofis’in üzüm alım fiyatı devlet tarafından açıklanıyor.

Son 3 yıla bakıldığında 2019 ve 2020 yılında kuru üzüm alım fiyatı dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından açıklanmıştı. 2021 ürünü üzüm alım fiyatı çok düşük olunca Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından basın bülteni ile duyurulmuştu. Bu yıl ilk kez cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından üzüm alım fiyatı açıklanacak.

Fiyat ne olacak?

Toprak Mahsulleri Ofisi, 2019 yılında 9 numara çekirdeksiz kuru üzümün kilosunu 10 liradan, Tariş Üzüm Birliği ise 10 lira 75 kuruştan almıştı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 2020 ürünü 9 numara çekirdeksiz kuru üzüm alım fiyatını kilo başına 12 lira 50 kuruş olarak açıkladı. Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tariş bu fiyattan alım yaptı. 2021 ürünü 9 numara üzüm fiyatı ise TMO tarafından 7 Eylül 2021’de 13 lira olarak basın bülteni ile açıklandı.

Bu yıl fiyat beklentileri farklı. Girdi fiyatlarının en az yüzde 200 arttığını belirten üzüm üreticileri açıklanacak alım fiyatının 30 lira seviyesinde olmasını istiyor. İhracatçılar ise alım fiyatının 25 lira seviyesinde olacağını bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugüne kadar açıkladığı ürün fiyatlarına bakıldığında, son olarak fındık alım fiyatını açıkladı. Yaklaşık yüzde 100’lük bir fiyat artışı oldu. Kuru üzümde de yüzde 100 fiyat artışı yapılırsa üzüm alım fiyatı 26 lira seviyesinde olur.

Rekolte çalışması tamamlanarak bakanlığa sunuldu

Çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesi ile ilgili çalışmalar tamamlanarak Tarım ve Orman Bakanlığına sunuldu. Rekolteyi de ya Cumhurbaşkanı Erdoğan fiyat ile birlikte açıklayacak yada Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci açıklayacak. Birçok üründe olduğu gibi çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesi ile ilgili de farklı rakamlar dile getiriliyor. 2021 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı 271 bin ton rekolte çok tartışılmış ve borsalarda tescil edilen üzüm miktarının 300 bin tonu aştığı ifade edilmişti. Bu yıl da farklı tahminler var. Üreticiler geçen yıla göre biraz azalma olduğunu ifade ediyor.

Türkiye üretimde ve ihracatta dünya lideri

Çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ve ihracatında dünya lideri olan Türkiye, ürettiğinin çok büyük bölümünü ihraç ediyor. Son 5 yıllık ortalamalara göre 74 bin hektar alanda üretilen çekirdeksiz kuru üzüm üretimi 260 bin ton ile 320 bin ton arasında değişiyor. Bu üretimin yıllık ortalama 40 bin tonu yurt içinde tüketiliyor. Kalanı ise ihraç ediliyor. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler İngiltere, Almanya, Hollanda, Fransa ve Avustralya.

Dünya çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında en önemli pazar Avrupa. Toplam ihracatın yarısından fazlası Avrupa’ya gerçekleştiriliyor. Ülke bazında bakıldığında en önemli ihracatçı ülkelerden Türkiye, ihracatının yaklaşık yüzde 85’ini, Amerika Birleşik Devletleri ihracatının yüzde 50’sini ve İran ise ihracatının yüzde 35’ini Avrupa ülkelerine yapıyor.

İhracat 400 milyon doları aştı

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği verilerine göre son iki sezonda da çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 400 milyon doların üzerinde gerçekleşti. İhracat sezonunun başladığı 1 Eylül itibariyle rakamlara bakıldığında Türkiye, 1 Eylül 2020 – 13 Ağustos 2021 döneminde toplamda 213 bin 468 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı gerçekleştirerek 410 milyon 889 bin dolar döviz girdisi sağladı. Bu sezon ise, 1 Eylül 2021- 13 Ağustos 2022 tarihleri arasında 241 bin 58 ton ihracat karşılığında 423 milyon 117 bin dolar gelir sağlandı. Miktar bazında yüzde 13, gelir bazında ise yüzde 3 artış kaydedildi.

İhracatın büyük bölümü Avrupa Birliği’ne yapıldı. 13 Ağustos itibariyle 2020-2021 sezonunda Avrupa Birliği ülkelerine 108 bin 859 ton ihracat karşılığında 210 milyon 38 bin dolar gelir sağlanırken 2021-2022 sezonunda aynı dönemde 122 bin 147 ton ihracat karşılığında 214 milyon 744 bin dolar döviz girdisi sağlandı.

Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere’ye ihracatta çok azda olsa gerileme yaşandı. Ülke bazında en fazla ihracatın yapıldığı İngiltere’ye 2020-2021 sezonunda 63 bin 277 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı karşılığında 120 milyon 275 bin dolar, 2021-2022 sezonunda ise 61 bin 322 ton üzüm karşılığında 105 milyon 989 bin dolar döviz sağlandı.

Sultaniye üzümü yaş olarak da ihraç ediliyor

Osmanlı döneminde saray mutfağının vazgeçilmez meyvelerinden olan ve bu nedenle “sultaniye üzümü” olarak adlandırılan çekirdeksiz sultaniye üzümün ihracattaki payı artıyor. Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Türkiye, çekirdeksiz sofralık sultaniye üzümün ihracatından 2021 yılında 160 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Bu yıl ihracat 8 Ağustos itibarıyla başladı. Hedef 250 milyon dolarlık ihracata ulaşmak.

Çekirdeksiz sofralık sultaniye üzüm ihracatında Türkiye’nin en büyük pazarı Rusya Federasyonu. Rusya’ya 2021 yılında 87 milyon dolarlık ihracat yapıldı. İkinci sırada ise Ukrayna var. Ukrayna’ya aynı dönemde 22 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

İhracatta en önemli sorun pestisit

Çekirdeksiz kuru üzümün çok büyük bölümü ihraç ediliyor. Ama ihracatta yaşanan en önemli sorun pestisit yani ilaç kalıntısı. Öyle ki, Türk üzümü “pestisit kokteylli üzüm” olarak adlandırılmaya başlandı.

Türkiye’de ve uluslararası arenada kuru meyve konusundaki çalışmaları ve çabaları ile bilinen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bilge Göksan’a çekirdeksiz kuru üzümdeki son durumu ve geleceğe ilişkin beklentilerini sorduğumda özetle şu bilgileri verdi:

“Türkiye, daha önce kuru üzüm ihracatında dünyada birinci üretimde ise Amerika’dan sonra ikinciydi. Üretimde de Amerika’yı geçtik ve hem üretimde hem de ihracatta birinciyiz. Amerika’da üretimdeki düşüşün; küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık, verim düşüklüğü, su sorunu, devletin yeni kuyuların açılmasına izin vermemesi, işçilik sorunu ve daha başka nedenlerden kaynaklandı. Alternatif ürün olarak bademe yöneldiler. Amerika badem yetiştiriciliğine yöneldi. Badem daha az su isteyen ve makinalı hasat yapılabilen bir ürün.

Amerika devre dışı kalırken bir ölçüde bu kez Güney Afrika rakip olarak karşımıza çıktı. Aslında Güney Afrika’yı ülke olarak biz kendimize rakip olarak çıkardık. Türkiye’de Tarım Bakanlığı doğru politikalar uygulamadığı için uzun bir süre özellikle ihraç edilen ürünlerin pestisit kalıntısı nedeniyle ciddi sorun oldu. Türk üzümü “çok pestisitli kokteyl üzümü” olarak anılmaya başlandı. Bu da bizim özellikle paketli yani market pazarını kaybetmemize neden oldu. Toplamda 20 bin ton civarında bir paketli pazarı Güney Afrika’ya kaptırdık. Ama bu sene entegre mücadele yöntemi için bakanlığın da destek vermesiyle önemli bir adım atıldı.”

Üzüm alıcıları pestisit analizi yaparak ürün alacak

Pestisit konusunda Manisa, Saruhanlı, Turgutlu, Alaşehir ve diğer bölgelerdeki üreticilerle, ticaret borsaları, ticaret ve sanayi odaları ile ortaklaşa çalışarak üreticilere konuyu anlattıklarını belirten Göksan: “Türkiye’de arz talepten daha fazla ve giderek fiyatımız düşüyor. Almanya, İngiltere Fransa gibi en önemli pazarlarımızda bile pazar kaybı yaşamaya başladık. Buradaki 70 bin ton civarındaki paketli pazarı kaybetme riskimiz var. Perakende olarak 250 – 500 gram arasında paketlerde satılan ürünler yani paketli ürün dediğimiz bu pazarı geri alma sürecinde ciddi çalışmaları yapıyoruz. Fiyat politikamızla şu anda endüstriyel olarak kullanılan üzüm pazarındaki gücümüzü koruyoruz. Ama pestisit sorununu kesin olarak çözmemiz gerekiyor. İlaç bayileri ile konuşarak, üreticilerle konuşarak artık aynı bölgedekilerin aynı ilacı kullanacaklar. Küllenmeye karşı çok farklı ilaçlar var. Üreticiler küçük ölçekli üretim yaptığı için her üretici ayrı ilaç kullandığında ihracatta 15 -16 farklı pestisit çıkabiliyor. Bu sene bunu önleme konusunda kararlıyız. Alım sırasında analiz yapılacak analizlerle bunu çözmek durumundayız” dedi.

Özetle, Türkiye birçok üründe olduğu gibi sofralık, kurutmalık ve şaraplık üzümde de çok büyük potansiyele sahip. Bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek için üretimin planlanarak, üreticinin desteklenerek, ihracat pazarlarında rekabet gücünü artıracak önlemler alınarak ülkeye ciddi bir zenginlik kazandırılabilir. Sofralık üzüm ve kurutmalık üzümde iç tüketimin de artırılması önemli. Şaraplık üzümde ise özellikle şaraptaki vergi oranlarının üretimi ve tüketimi engelleyici noktaya geldi. Vergilerde yapılacak indirimlerle şarap ihracatında ciddi bir potansiyel yaratılabilir. Üzümde elbette açıklanacak fiyat önemli. Fiyat dışındaki konuların da gündemde tutularak çözülmesi gerekir.

 

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler