Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Rusya- Ukrayna krizinin tarıma etkileri

23 Şubat 2022

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Dünyanın en önemli gündemi Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz. Bu krizin savaşa dönüşme olasılığı herkesi endişelendiriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donetsk ve Luhansk’ı iki ayrı bağımsız devlet olarak tanıdıklarını açıklaması gerilimi zirveye çıkardı.

Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin başını çektiği batılı ülkeleri harekete geçirdi. Bir kez daha Rusya’ya ve Rusya’nın tanıdığını ilan ettiği Donetsk ve Luhansk’a karşı yaptırımlar uygulanma başlandı.

Konunun, enerji, savunma boyutunun yanı sıra ekonomik ve özellikle tarım ve gıda açısından da büyük önemi var. Rusya ile batılı devletleri karşı karşıya getiren bu kriz tarım sektörünü, Türkiye’yi nasıl etkiler?

Dünya tahıl ticareti olumsuz etkilenir

Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’ı içine alan “Karadeniz Bölgesi” dünya tahıl üretimi ve ihracatında çok büyük öneme sahip. Bazı ürünlerde iki ülkenin payı dikkate alındığında dünya ticaretinde dengeleri değiştirecek güce sahip.

Dünya buğday ihracatı ortalama 200 milyon ton. Bu ihracatın yaklaşık yüzde 30’u, 60 milyon tonu Rusya ve Ukrayna tarafından gerçekleştiriliyor. Ayçiçeği tohumu ihracatının yüzde 32’sine denk gelen 1 milyon 250 bin tonunu, mısır ihracatının yüzde 19’u olan 38 milyon tonunu, arpa ihracatının yüzde 31’ini oluşturan 10 milyon 500 bin tonunu Rusya ve Ukrayna gerçekleştiriyor.

Toplamda 120 milyon tonu aşan hububat ihracatı ile dünya piyasalarını etkileyecek bir bölge burası. Bu nedenle buradaki bir olumsuzluk dünya piyasalarını doğrudan etkileyecektir. En nemli risk dünya buğday, arpa, mısır, ayçiçeği fiyatlarının artmasına yol açabilir. Bu ürünlerin hepsinde ithalatçı olan Türkiye’nin ithalat faturası kabaracaktır.

Türkiye, Rusya’dan hangi ürünleri ithal ediyor?

Tarımsal dış ticaret açısından değerlendirildiğinde özellikle Rusya’nın Türkiye açısından önemi çok büyük. Rusya’nın 2021 yılı tarım ürünleri ihracatı 36 milyar doları aştı. Bu ülkeden tarım ürünü ithalat rekoru ise Türkiye’ye ait. Uzun yıllar Rusya’dan en fazla tarım ürünü ithal eden Çin ikinci sırada. Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ihracatında ise Rusya 3. sırada yer alıyor.

Türkiye’nin Rusya’dan 2021 yılında yaptığı toplam tarım ürünleri ithalatı 4.3 milyar dolar. Rusya’ya yaptığı ihracat ise 1.5 milyar dolar seviyesinde.

Rusya Tarım Bakanlığı’na bağlı Agroexport Federal Ajansı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin 2021’de Rusya Federasyonu’ndan tarım ürünleri ithalatı yüzde 38 artışla 4.3 milyar dolara çıktı.

2021 yılında Türkiye, Rusya’dan 1,8 milyar dolar değerinde 6,7 milyon ton buğday ithalatı yaptı.

Türkiye, 2021 yılında Rusya’dan ayçiçek yağı ithalatını yüzde 42 artırdı. Bu ülkeden 913 bin ton ham yağ ithalatı karşılığında 1,1 milyar dolar ödendi. Ayçiçek yağı ithalatında da Türkiye ilk sırada.

Rusya’dan ithalatın en çok arttığı ürünlerden birisi de arpa oldu. Türkiye, 2021’de Rusya’dan 1,2 milyon ton arpa ithalatı yaparken değer artışı 4,2 kat artarak 309 milyon dolara ulaştı. Rusya’dan arpa ithalatında da Türkiye lider.

Türkiye , aynı dönemde Rusya’dan 1,1 milyon ton kepek ithalatı yaptı. Kepek ithalatındaki artış yüzde 21 oldu. Bunun karşılığında ödenen döviz ise 235 milyon dolar.

Türkiye’nin Rusya’dan aldığı baklagil ürünleri ithalatı 4 kat artarak 206 milyon dolara ulaştı. Rusya’dan ithal edilen nohut ve bezelye Birleşmiş Milletler Yardım kuruluşlarına satılıyor.

En çok ithal edilen ürünler arasında küspe de ilk sıralarda. Rusya, daha önce Türkiye’ye ayçiçeğini tohum olarak yani çekirdek olarak satıyordu. Türkiye ayçiçeği çekirdeğini alıp kırıcı tesislerde kırarak yağ elde eder, kabuğundan , posasından küspe üretiyordu.Rusya son yıllarda kendi kırıcı tesislerini kurdu. Ayçiçeği çekirdeğini kendi tesislerinde kırarak yağı ayrı satıyor, küspeyi ayrı satıyor. Ürüne katma değer kazandırıyor.

Un ihracatı, gıda ve yem sektörü olumsuz etkilenebilir

Türkiye, Rusya’dan aldığı buğdayın önemli bir bölümünü un ihracatında değerlendiriyor. Ambargo nedeniyle Türkiye’nin buğday ithalatı yapamazsa veya buğday fiyatı artarsa un ihracatı olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, buğdayın bir bölümü de içerde ekmek üretiminde kullanılıyor. Un fiyatının artması nedeniyle ekmek fiyatlarının yükselmesi gündeme gelebilir.

Un ihracatının yanı sıra arpa, mısır gibi ürünlerin ithalatında sorun yaşanması durumunda yem sektörü dolayısıyla hayvancılık sektörü olumsuz etkilenebilir. Ayçiçeği ithalatında sıkıntı yaşanırsa yağ fiyatlarının artmasına neden olabilir.

Türkiye’nin ihracatında Rusya’nın yeri

Türkiye’nin sadece ithalatında değil, ihracatında da özellikle Rusya’nın çok büyük önemi var. Domates, narenciye başta olmak üzere Türkiye’nin ihracatta en önemli pazarı Rusya. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birlikleri verilerine göre 2021 yılında Rusya’ya toplam 1.4 milyon ton yaş sebze ve meyve ihracatı karşılığında 1 milyar 13 milyon dolar döviz girdisi sağlandı

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomiyi Araştırma Enstitüsü raporlarına göre 2020-21 sezonu verilerine göre, Türkiye limon ihracatının yüzde 25’i Rusya’ya, yüzde 8’i Ukrayna’ya gerçekleştiriliyor. Taze kayısı ihracatının yüzde 50’si Rusya’ya yapılıyor. Yaş üzüm ihracatının yüzde 55’i Rusya’ya yüzde 17’si Ukrayna’ya gerçekleştiriliyor.

Kiraz ihracatının yüzde 32’si, çileğin yüzde 42’si, ayvanın yüzde 28’i ve armut ihracatının yüzde 38’i Rusya’ya yapılıyor.

Kendine yeterliliğin önemi

Rusya ve Ukrayna Türkiye’nin tarım dış ticaretinde çok önemli iki ülke. Buradaki kriz, gerginlik, savaş, Türkiye’yi iki yönlü, hem ithalat hem de ihracat bakımından olumsuz etkileyecektir. Rusya’ya ait bir savaş uçağının 2015 yılında Türkiye sınırında düşürülmesinden sonra bu ülkenin 24 tarım ürünümüze uyguladığı ambargonun olumsuz etkileri hala yaşanıyor. En basitinden domates ihracatı kotaya bağlandı.Bu uygulama devam ediyor. Israrla dile getirdiğimizi tekrarlayalım. Tarımda üretimin, kendine yeterliliğin önemi bir kez daha bu krizle görüldü. Türkiye, Rusya’dan, Ukrayna’dan ithal ettiği ürünlerin tamamında kendine yeterli üretimi yapacak potansiyele sahip. Un ihracatında dünya birincisi olmakla övünen Türkiye’nin, bu ihracatı Rus buğdayı ile gerçekleştirmesi her zaman büyük risktir. Kendi buğdayı ile un ihracatı yapması ülkeye hem katma değer sağlar hem de böyle zamanlarda riskleri ortadan kaldırır.

Özetle, Rusya ile Ukrayna krizinin yarattığı endişe ortamından dersler çıkarmak gerekiyor. Konuya sadece doğalgaz, savunma sanayi açısından bakmak yanlış olur. Tarım boyutu asla unutulmamalı.

 

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler