Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda 2020 üretimi ve iklimin etkileri

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda 2020 üretimi ve iklimin etkileri

22 Haziran 2020

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Hububat bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü açısından bakıldığında; son yıllarda özellikle bakliyat ürünlerine bir yönelme var. Koronavirüs süreci bunu daha da hızlandırdı. Bakliyat ürünlerine olan talep arttı. Evlerine kapanmak zorunda kalan tüketicilerin en çok tercih ettiği ürünlerin başında bakliyat, makarna, un var.

Önümüzdeki dönemde bu ürünlere olan talep daha da artacak. Bu nedenle Türkiye’nin belli oranlarda dışa bağımlı olduğu hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda üretimini artırmak zorunda. Sağlanacak üretim artışı, bu ürünlerin dış ticaretinde de ülke lehine bir sonuç doğuracaktır. İthalat her geçen gün daha pahalı ve zorlaşıyor. İhracat ise daha karlı. Bu nedenle üretim her zamankinden daha önemli olacak.

Üretimdeki artış yeterli değil

Türkiye İstatistik Kurumu, 2020 yılına ilişkin “Bitkisel Üretim 1.Tahmini” ni açıkladı. Bu ilk tahmine göre, hububat, bakliyat ve yağlı tohumların neredeyse tamamında az da olsa geçen yıla göre üretim aratacak.

Tahıl ürünleri üretimi 2019 yılına göre 2020’de yüzde 7.9 oranında artarak yaklaşık 37.1 milyon ton olacağı tahmin edildi. Buğday üretiminin 2019 yılına göre yüzde 7.9 oranında artarak 19 milyon tondan 20 milyon 500 bin tona yükselmesi bekleniyor. Geçen sene 7 milyon 600 bin ton olan arpa üretiminde yüzde 8.5 artışla 8 milyon 259 bin ton olacağı öngörülüyor. Geçen sene 6 milyon ton olan Türkiye’nin mısır üretimi bu sene 6.5 milyon ton olması bekleniyor. 2019’da 1 milyon tona ulaşan çeltik üretimi yüzde 2 kayıpla yeniden 1 milyon tonun altına inerek 980 bin ton olması tahmin edildi.

Nohut üretimi yerinde sayarken, mercimek ve fasulyede artış var

Türkiye İstatistik Kurumu tahminine göre, geçen sene olduğu gibi nohut üretimi 2020 yılında da 630 bin ton olacak. Kırmızı mercimek üretimi yüzde 12.9 oranında artarak 310 bin tondan 350 bin tona yükselmesi öngörülüyor. Kuru fasulyede ise yüzde 10.7 artışla üretimin 225 bin tondan 249 bin tona çıkacağı tahmin ediliyor. Yeşil mercimek üretiminin yüzde 3.4 düşüşle 43 bin 631 tondan 42 bin 146 tona gerilemesi bekleniyor.

Yağlı tohumlarda üretim artmayacak

Türkiye’nin üretim artışına en fazla ihtiyaç duyduğu ürün gruplarından biri olan yağlı tohumlarda ne yazık ki üretim artışı öngörülmüyor. Tarım ürünleri arasında ithalatına en fazla döviz ödenen yağlı tohumlarda geçen yıl olduğu gibi 2020’de de üretim yine 2.6 milyon ton olacak. Ayçiçeği üretimi geçen sene olduğu gibi 2.1 milyon ton olarak öngörülüyor. Soya üretiminin geçen seneki gibi yine 150 bin ton olması tahmin ediliyor. Kanola üretimindeki düşüş devam ediyor. 2019’da 180 bin ton olan kanola üretimi yüzde 28.1 düşüşle 129 bin tona gerileyecek.

İklim değişikliğinin etkileri daha çok hissediliyor

Tarımsal üretim iklim değişikliğine neden olan ama aynı zaman da da iklim değişikliğinden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. İklim değişikliğine bağlı ani hava değişimi, yağış rejimindeki sert değişiklikler tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Mayıs ayı “Fenolojik Değerlendirme Raporu”na göre, 16-21 Mayıs tarihleri arasında yüksek sıcaklığa bağlı olarak Adana’ya bağlı İmamoğlu, Kozan ve Sağkaya bölgelerinde buğday ekili alanlarda verimde yüzde 20-30 kayıp yaşandı.

Şanlıurfa’da süt olum dönemindeki buğday taneyi tam olarak doldurmadan tam olum dönemine girdiğinden cılız tane oranında lokal artış gözlendi. Ankara’nın yüksek kesimlerindeki kıraç/kumsal alanlardaki arpalar su stresinden dolayı erken başağa kalkma, Kırıkkale’de arpa ekili kıraç alanlarda başakta yanma, cılız tane ve hektolitre düşüklüğü meydana geldi.

Aynı hafta içerisinde Konya ili Yunak-Çeltik-Tuzlukçu-Akşehir hattında hububat ekili lokal alanlarda don hasarı nedeniyle boş başak oluşumu, Eskişehir’de arpa ekili lokal alanlarda boş başak oluşumu, buğdayda lokal zarar meydana geldi. Niğde’de 4 köyde fasulye ve bazı meyve ağaçlarında lokal zarar, Afyonkarahisar’da fasulyede lokal zarar, meydana geldi.

Dolu vurdu, üretim kaybı artacak

24 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında yaşanan şiddetli dolu yağışları da bazı ürünlerde zarara yol açtı. Çorum Merkez ve İskilip ilçesindeki köylerde etkili olan dolu yağışı ayçiçeği ve buğday alanlarında lokal zarara yol açarken, Şanlıurfa ili Siverek ve Suruç ilçelerinde aşırı yağış ve dolu hububat ve kırmızı mercimekte, Diyarbakır’da aşırı yağış ve dolu, nohut ve mercimek ekili alanlarda yatmaya neden oldu. Adıyaman Kahta’da 8 bin dekar hububat ekili alanda dolu zararının etkisi ile yüzde 40 kayıp olacağı tahmin ediliyor. Edirne ili Uzunköprü ilçesi Çöpköy bölgesinde yaklaşık 2 bin dekar buğday ve ayçiçeği ekili alanda dolu zararı nedeniyle yüzde 20 zarar oluştu. Ankara ili Bala ilçesindeki Sırapınar ve Ergin köylerinde ekili alanda yüzde 10, Aksaray ili Eskil ilçesinde hububat ekili alanın bir kısmında yüzde 15-20 zarar oluştu. Kayseri ili Felahiye ilçesine bağlı beş köyde 40 bin dekar makarnalık buğday arazisinde yaklaşık % yüzde 50 dolu zararı oluştuğu belirtildi.

Üreticiye 780 milyon lira hasar tazminatı ödenecek

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, 2020 yılı içinde meydana gelen aşırı kar yağışı, aşırı sıcak, aşırı yağış, dolu, güneş yanıklığı, sel, su baskını, çığ, deprem, don, fırtına, yangın, heyelan, hortum, kırağı, yıldırım düşmesi gibi afetler nedeniyle 57 ilde, 163 bin 850 üreticiye ait toplam 4 milyon 328 bin 685 dekar alanın etkilendiğini açıkladı. Bunun için tarım sigortası kapsamında üreticiye 780 milyon lira hasar tazminatı ödenecek.

Özetle, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlara yönelik talebin arttığı bir dönemde, ithalatla değil, üretimle bu talebi karşılamalıyız. Üretim yaparken de iklim değişikliğinin etkilerini göz ardı etmemeliyiz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Bakliyat,Gıda,Hububat,Tahıl,Yağlı Tohumlar: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler