Soğanın fiyatı, depolara baskın ve bazı gerçekler

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Soğanın fiyatı, depolara baskın ve bazı gerçekler

23 Kasım 2018

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Soğanın fiyatı, depolara baskın ve bazı gerçekler

Kuru soğan fiyatının 5 liranın üzerine çıkması ile yapılan açıklamalar ve baskınlarda deyim yerindeyse iş çığırından çıktı. Medyada hemen her gün farklı bölgelerden baskın haberleri yer alıyor. Narkotik polisinin uyuşturucu operasyonlarından sonra medyaya yansıyan haberler gibi, “yapılan baskın sonucu 30 ton soğan ele geçirildi” haberleri medyada geniş yer buluyor. Soğan neredeyse uyuşturucu ile eşdeğer görülmeye başlandı. Böyle giderse vatandaş evine soğan almaya korkacak.

Yapılan açıklamalar, baskınlar ve medyadaki haberler bilinçli olarak bir algı yaratmaya yönelik değilse, kuru soğan konusunda ciddi bilgi eksikliği olduğunu gösteriyor. Kuru soğan fiyatındaki artışın nedenlerini, soğanın depolanması,satışa sunulması konusunda bilinmesi gereken gerçekleri şöyle özetleyebiliriz:

Dünyada en büyük üretici Çin, en büyük ithalatçı ABD

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) verilerine göre dünyada yılda ortalama 90 milyon ton kuru soğan üretiliyor. Bunun sadece 7 milyon tonu ticarete konu oluyor. Yani soğanın yüzde 90’dan fazlası üretilen ülkede tüketiliyor. En büyük üretici ülkeler olan Çin’de 24 milyon ton, Hindistan’da 20 milyon ton soğan üretiliyor. Hindistan 1.6 milyon ton ile en büyük ihracatçı. Mısır, 450 bin ton ihracat ile ikinci sırada.Meksika 420 bin ton ile üçüncü sırada yer alıyor. En büyük ithalatçı ülkeler ise, 735 bin tonla Amerika Birleşik Devletleri, 582 bin tonla Malezya ve 345 bin ton ile Birleşik Krallık. Türkiye 2 milyon tonluk üretimi ile dünyada 13. sırada.İhracatta 200 bin tonun biraz üzerinde ve 6.sırada yer alırken ithalatı yok denecek kadar az.

Türkiye soğanda kendine yeterli

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2017 yılında 2.1 milyon ton olan kuru soğan üretimi, 2018’de 2 milyon tona geriledi. Yıllık tüketimi 1.7 milyon ton civarında olan Türkiye, kendi kendine yeterli. Uygun koşullar olduğunda yılda ortalama 200 bin ton kuru soğan ihracatıyla dünyada ilk 6 ülke arasında yer alıyor.

Türkiye’nin her ilinde kuru soğan üretilmesine rağmen üretim bazı illerde yoğunlaşıyor. Üretim alanlarının beşte birine sahip olan Ankara yılda ortalama 500 bin ton ile kuru soğan üretiminde ilk sırada. İkinci sırada 270 bin ton ile Amasya ve üçüncü sırada da yaklaşık 200 bin ton ile Hatay yer alıyor. Bursa, Eskişehir, Tokat,Adana,Çorum diğer üretici iller.

Soğan depoda stoklanmak zorunda

Kuru soğan fiyatı son bir ayda yüzde 100 artınca stoklar,depolardaki soğanlar gündeme geldi. Ankara başta olmak üzere bir çok ilde soğan depolarına yönelik baskınlar yapılarak kamuoyuna teşhir edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 21 Kasım’da muhtarlarla buluşmasında yaptığı konuşmada şunları söyledi :” Patatesi stokluyorsunuz . soğanı stokluyorsunuz, sebzeyi, meyveyi stokluyorsunuz. Bundan sonra aldığımız ihbarlar sebebiyle bütün bu stokların yapıldığı depoları basacağız. Kimse benim vatandaşıma,benim halkıma pahallı ürün yedirme hakkına sahip değil, bu böyle biline. Ondan sonra da ne diyorlar,hastalıklı,çürüdü. Ya sen çürüttün be.Sen hastalıklı hale getirdin.Bunlar havasız kalınca ne olacak,Tabii ki çürüyecek. Onun için asla taviz yok.”

Bu açıklama üzerine depolara yapılan baskınlar arttı. Depolardaki soğanlar suç aleti gibi sunulmaya başlandı.Soğanın depolanması,stoklanması yasak mı? Elbette değil. Ayrıca depolanması şart. Depolanmazsa sorun olur.

Turfanda soğan ve depo soğanı farklıdır

Türkiye’de soğan ekimi ve hasadı iki dönemde yapılır. Turfanda ve depolanabilir olmak üzere iki tür soğan ekimi ve hasadı olur.Kısa gün soğanı olarak bilinen çeşitler Eylül-Ekim aylarında tarlaya ekilir. Mayıs – Haziran döneminde ise bunların hasadı yapılır. Turfanda soğan olarak da bilinen kısa gün soğanı bu dönemde tüketilir. Yani uzun süreli depolanamaz.

Uzun gün soğanı olarak adlandırılan çeşitler ise Ocak,Şubat,Mart aylarında tarlaya ekilir. Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında hasat edilerek depolanır. Depolanması gerekiyor. Çünkü Sonbahar ve kış döneminde bu soğanlar piyasaya arz edilerek tüketilir. Depolanmazsa yiyecek soğan olmaz. Şu anda baskın yapılan ve ele geçirildiği söylenen soğanlar, 2019 Nisan ayına kadar yeni soğan hasadına kadar tüketilecek soğandır. Eğer depoda soğan olmazsa nereden bulup tüketilecek?

Depolardaki soğan neden çürüyor?

Uygun olmayan depolama koşulları nedeniyle soğanda çürüme olur. Ayrıca, nem ve küflenmeye bağlı hastalıklar da soğanı çürütür. Bu yıl Haziran-Temmuz döneminde soğan üretim bölgelerinde yoğun yağış nedeniyle soğan hasadı gecikti. Bazı üreticiler soğanını tarladan toplayamadı. Hasat edilenler ise nemden dolayı küf hastalığına yakalandı. Normal sezonlarda yüzde 10-15 çürüme olurken bu yıl yüzde 20-30 oranında çürüme olacağı tahmin ediliyor. Çürümenin en önemli nedeni iklim değişikliğine bağlı olarak geciken hasat ve küf hastalığının artması.

Beklenti ile fiyat artırıldı

Depolanan soğandaki çürüme oranının yüksek olması nedeniyle, bazı tüccarlar piyasaya soğan satışını azalttı. Çürüme nedeniyle Ocak-Şubat-Mart döneminde soğan arzı azalır ve fiyat yükselir diye beklentiye girenler fiyatı yükseltti. Ayrıca beklenti nedeniyle özellikle market zincirleri fiyat artışına gitti. Depolarda satışa sunulacak soğanlarla ilgili denetim yapılabilir. Bilinçli olarak satışı durduran tüccarın ürünü satması için piyasaya müdahale edilebilir. Aynı zamanda son satıcının yani marketlerin de yüksek fiyat nedeniyle denetlenmesi gerekir.

Fiyat artışının çiftçiye yararı yok

Kuru soğan fiyatındaki artışın çiftçiye bir yararı yok. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü verilerine göre son 5 yılda çiftçi kuru soğanın kilosunu ortalama 51 ile 73 kuruştan sattı. Buna göre 2014 yılında üreticinin 1 kilo kuru soğan satış fiyatı ortalama 51 kuruş, 2015’te 72, 2016’da 73, 2017’de 52 ve 2018’in ilk 6 aylık ortalaması ise 63 kuruş. Yani çiftçi son 5 yılda kuru soğanın kilosunu en yüksek 2016’da 73 kuruştan satmış. Tüketici fiyatı ise ortalama olarak 2014’te 1 Lira 11 kuruş, 2015’te 1 lira 53 kuruş, 2016’da 1 lira 54, 2017’de 1 lira 30 ve 2018’in ilk 6 aylık ortalaması ise 1 lira 95 kuruş. Geçen Eylül Ekim ayında kuru soğanın kilosu 2.5 lira iken, Kasım ayında artmaya başladı ve 20 Kasım’da 5 liraya çıktı. Artan bu fiyatın çiftçiye hiç bir yararı yok. Çünkü üreticide ürün yok.Soğan tüccarın elinde.

İthalata zemin hazırlanıyor

Soğan depolarına yapılan baskın nedeniyle piyasaya soğan arzında azda olsa bir artış oldu. Buna bağlı olarak fiyat 20 kuruş civarında düştü. Fakat,depolardaki soğanların çürümesi nedeniyle Ocak-Şubat ve Mart döneminde yeterli soğan olmazsa fiyatlar tekrar yükselebilir. Uzmanlara göre 10 liraya kadar çıkabilir. Yerel seçim öncesinde soğan fiyatının artmasını istemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ithalat için talimat verebilir. Şu anda ithalat için soğan bulmak zor. Fakat ithalat yapılacak sözleri bile fiyat üzerinde etkili olacaktır.

Neler yapılmalı?

Bir çok tarım ürününde olduğu gibi Türkiye kuru soğandaki sorunları da fiyat üzerinden tartışıyor. Fiyat artışının bir çok nedeni var.Öncelikle bu nedenleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Tohumdan başlayarak kuru soğan üretiminin planlanması gerekiyor. Depoların modernize edilerek kayıp ve fire oranı düşürülmeli. Soğanı üreten çiftçinin girdi maliyetleri düşürülerek üretime devam etmesi sağlanmalı. Çiftçi para kazanmazsa üretim yapamaz. Üretimden tüketime kadar zincirin tüm halkaları denetlenmesi. Üretici doğru bilgilendirilerek, fiyata bakarak üretim yapması yerine planlı üretim yapması sağlanmalı.

Özetle kuru soğanda yaşanan sorunlar ve fiyattaki artış depolara yapılan baskınlarla çözülemez. Planlı,üreticiyi destekleyen,piyasayı düzenleyen politikalara ihtiyaç var.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Öykü 24 Kasım 2018 - 08:46 - Yanıtla

    Ellerinize sağlık

  2. Özgür Yaşa 24 Kasım 2018 - 10:44 - Yanıtla

    Gıda maddelerinin çabuk tüketim ürünleri olmaları da stokçuluk yapmayı anlamsız kılmıyor mu? Kısa zamanda bozulacak ve/veya yeni hasadın arzı artıracağı durumlarda stok yaparak ürün kalitesinde bozulma ve fire riski almak mantıklı mı? Bütün bu şov iktidarın hatalı politikalarını gizleyip halkı yanıltmaya dönük. Serbest piyasa en iyi taze gıda ürünleri için geçerlidir sanırım. Ülke bu halde ise sorumlusu iktidardır. Enflasyon beklentisini kıramayan maliye yönetimidir.

  3. faik bodur 28 Kasım 2018 - 08:53 - Yanıtla

    şahane bilgilendik . vatandaş alışmış bedava yemeye . kendisi kebabcıya 50 tl verir yemek yer soğana itiraz eder ekmek pahalı der boyat diye çöpe atar zamlansa rant varder 100 binlik kediye biner mozata itiraz eder burası türkiye

Gıda,Tarım,Yaş Meyve ve Sebze: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler