Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tohumculukta etik kurallar

19 Aralık 2017

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Tohumculukta etik kurallar

Haftanın ilk günü Antalya’daydık. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği’nin düzenlediği Tohum Çalıştayı’nda “Tohumculukta Etik Kurallar” tartışıldı.Konuşmacı olarak görüşlerimizi paylaştığımız çalıştayda tohumculukta kayıt dışı uygulamalar, kaçak tohum, tohum hırsızlığı,sertifikalı tohum kullanımı,destekler ve benzeri konular öne çıktı.

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Güldal, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Tohumculuk Dairesi Başkanı Mehmet Sığırcı,Bakanlık Başmüfettişi Dursun Görmüş, Başbakanlık Etik Kurulu Üyesi Ramazan Kaplan, Tohumcular Birliği Başkanı Kamil Yılmaz, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği Başkanı Burhanettin Topsakal,Başkan Yardımcısı Yıldıray Gençer,bakanlık bürokratları ve sektör temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği çalıştaya 13 ülkeden 33 yabancı firma temsilcisi de katıldı. İkili görüşmeler yapıldı. Ziraat Bankası yetkilileri sektör temsilcileriyle bir araya gelerek sorunları ele aldı.Katılımcılar açısından verimli bir çalıştay oldu.

Tohum neden önemli?

Avcı-toplayıcılıkla yaşamını sürdüren atalarımızı evcilleştiren tohum, tarımın temelidir. Temel girdidir. Tohum olmadan bitkisel üretim olmaz.Günümüzde ise,tohum ticari bir meta olsa da yaşam hakkının vazgeçilemezidir.

Çağdaş toplumlar, belli kurallar,yasalar çerçevesinde yaşamını sürdürür. Milyonlarca insanın yaşadığı ülkeler, kentler kuralsız,yasasız yaşanmaz olur.

Ekonominin de belli kuralları,yasaları var. Bunlara uyulmadığında Türkiye’de olduğu gibi ihlal,kaçak,kayıt dışı, merdiven altı, sahte, tağşiş gibi sözcükleri sıklıkla duyarız.Yasa dışı uygulamalar sonucunda insan yaşamını çevreyi, geleceğimizi tehdit eden sonuçlar ortaya çıkar. Son günlerde çok sayıda gıda zehirlenmesi haberi duyduğumuz gibi.
Kaçak tohum konusu çok tartışılıyor. Tohumculuk Yasası da dahil mevzuatta “kaçak tohum” tanımlaması yok.

Öncelikle sorunu doğru tespit etmek gerekiyor. Çiftçinin kendi ürününden tohumluk ayırması, bu tohumu ekmesi kayıt dışı veya kaçak tohum olarak adlandırılamaz. Bu çiftçinin en doğal hakkıdır.Yasada da istisna olarak yer alıyor.

Konu kayıt dışı uygulamalar ise, tohum kaçakçılığı,tağşiş,sahtekarlık,fikri mülkiyet hakkına tecavüz,üreticiyi aldatma gibi suç sayılan işleri kimlerin yaptığı doğru tespit edilmeli. Tohumculuk sektörü içerisinde bunu yapanlar veya destekleyenlerin öncelikle teşhir edilmesi,açığa çıkarılması gerekir.

Kayıt dışı üretim hemen her sektörde var, en çok da tarımda var. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bugüne kadar binlerce tağşişli-sahte ürünü teşhir etti. Sahte bal, tağşişli peynir ve zeytinyağı teşhir edilirken, sahte tohum hiç teşhir edilmedi.

Sektörün sorunu kayıt dışı uygulamalar

Türkiye Tohumcular Birliği’nin TÜBİTAK’a bağlı Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) ile bu yıl Nisan ayında tamamlanan “Tohumculuk Sektörü Ulusal Strateji Geliştirme Projesi” raporlarında sektör temsilcilerinin dile getirdiği ortak sorun “kayıt dışı” uygulamalar.
Proje kapsamında sektör temsilcilerine yönelik yapılan ankette katılımcıların yüzde 48’i en önemli sorun olarak kayıt dışı uygulamalar olduğunu söylüyor. Herkes kayıt dışı üretimden,kayıt dışı satıştan yakınıyor. Buna çözüm üretilmesini talep ediyor.

Son yıllarda hızla gelişen fide sektörü temsilcilerinin söyledikleri daha da çarpıcı: “Sektörün yarısı kayıt dışı. Denetimler yetersiz.Ürün/kalite standardı yok. Çiftçiler,yetiştiriciler bilinçli değil. Müşterinin öncelikli kriteri sorusuna hemen herkes “fiyat” diyor. Kayıt dışı üretim yapana 17 bin lira ceza caydırıcı değil.”

Kaçak tohum nedir?

5553 sayılı Tohumculuk Yasası’na göre;
— Milli çeşit listesinde kayıt altına alınmamış bir çeşidin tohumu üretilmiş ve ticarete sunuluyor ise,
— Üretim izni alınmadan bir çeşidin tohumu üretilmiş ve ticarete sunuluyorsa,
— İthalat genelgesine aykırı biçimde bir çeşidin tohumu ithal edilmiş ise,
— Sertifikalandırma ile ilgili kurallara uymadan,tarla ve laboratuar kontrolleri yapılmadan,sertifikalandırmaya ilişkin ambalajlama ve etiketlendirme kuralları gözetilmeden bir çeşidin tohumu üretilmiş ve ticarete sunuluyor ise, “kaçak” sözcüğü kullanılmamasına rağmen kaçak veya yasa dışı kabul ediliyor. Buna göre de yaptırımlar uygulanıyor.

Kaçak tohumda şikayetler 3 üründe yoğunlaşıyor. Buğday, pamuk ve patates.Bu 3 ürün aynı zamanda destekleme kapsamında. Kaçak satışları cazip kılan destekler mi? diye sorgulanıyor.
Buğdayda elenmiş mahsulün zahireciler tarafından tohumluk olarak ucuz fiyatla satışı, patateste yemeklik olarak üretilen ürünün tohumluk olarak satılması, pamukta ise çırçır işletmelerinde pamuk çekirdeğinden ayrıldıktan sonra çekirdeğinin tohum olarak satılması yasaya aykırı ve “kaçak” satış olarak nitelendiriliyor. Bu satış yapılırken aynı zamanda “sertifikalı tohum” olarak fatura düzenlenerek devletten haksız bir biçimde destek alınıyor.

İşin bir de hırsızlık boyutu var. Tohumluklar da diğer değerli eşyalar gibi çalınıyor. Ayrıca bir ülkenin bitki,tohum ve genetik kaynaklarının çalınarak başka ülkelere kaçırılması ve orada üretilmesi,çoğaltılması da hırsızlıktır.

Tekrarlamakta yarar var, Çiftçinin kendi tohumluğunu ayırması,üretmesi,çoğaltması hırsızlık değil, çiftçinin hakkıdır. Yaşam hakkı temel haktır. Dünya tohum pazarını kontrol eden bir kaç şirkete bırakılamaz.

Özetle, her konuda olduğu gibi tohumculukta da etik kurallar var. Bunlardan bazıları yazılı bazıları ise vicdani kurallardır. Herkesin bu kurallara uyması gerekiyor.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler