Yağlı tohumlarda dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
05 Nisan 2017
Ali Ekber Yıldırım
Bitkisel Üretim,Bitkisel Yağ ve Yağlı Tohumlar,Destekleme, Hibe ve Krediler,Gıda,İthalat ve İhracat,Pamuk,Tohum,Yağlı Tohumlar
Köşe Yazısı
Yağlı tohumlarda dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar
Türkiye’nin tarım ürünleri ithalatında ilk sırada yağlı tohumlar ve türevleri yer alıyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre, 10 yıl önce 2007 yılında 3 milyon 683 bin ton olan yağlı tohumlar ve türevleri ithalatı 2016 yılında toplam 6 milyon 230 bin ton oldu. Sektörün dış ticaret açığı ise 2.3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Verilen desteklere rağmen üretimi artırılamayan yağlı tohumlarda dışa bağımlılık artıyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre 2016 yılında yağlı tohumlarda dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar oldu.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin 38. Olağan Genel Kurulu’nda Dernek Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, yağlı tohumlar ve bitkisel yağ sektörü ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Büyükhelvacıgil’in açıkladığı veriler ışığında yağlı tohumlar ve bitkisel yağ sektöründeki genel görünüm şöyle:
En büyük üretici Amerika
Dünya yağlı tohum üretimi 554 milyon tona ulaştı. En büyük pay 337 milyon ton ile soya fasulyesi. Amerika Birleşik Devletleri, yüzde 23 ile en büyük yağlı tohum üreticisi.Bu ülkeyi yüzde 19 pay ile Brezilya, yüzde 11 ile Arjantin,yüzde 10 Çin ve yüzde 7 pay ile Hindistan izliyor. Dünya hamyağ üretimi ise 2016 yılında 187 milyon ton oldu. En büyük pay 65 milyon ton ile son dönemde Türkiye’de de çok tartışılan palm yağı olurken,Endonezya yüzde 21 ile en büyük hamyağ üreticisi ülke konumunda.
Türkiye’nin üretimi artmıyor
Türkiye’de yağlı tohum üretimi yıllık 2.3 ila 2.7 milyon ton arasında değişiyor. Yağlı tohum bitkilerindeki prim desteğine rağmen yıllar itibariyle üretimde ciddi artış olmaması dikkat çekici.Ekim alanları ise, ürün fiyatlarına bağlı olarak değişiyor. Türkiye’nin yağlı tohum üretiminde ayçiçeği ve pamuk tohumunun önemli ağırlığı ver. 2016 verilerine göre ayçiçeği tohumu 1 milyon 250 bin ton,pamuk tohumu ise 1 milyon 100 bin ton olurken ,soya fasulyesi üretimi 165 bin ton,kanola(kolza) üretimi 125 bin ton,aspir üretimi de 58 bin ton olarak gerçekleşti. Toplamda Türkiye’nin yağlı tohum üretimi 2011 yılında 2 milyon 631 bin ton iken, 2016’da 2 milyon 698 bin ton olarak gerçekleşti. En yüksek üretim 23 milyon 741 bin ton ile 2014’te gerçekleşmişti.
Üretim yerinde saydı ithalat ikiye katlandı
Yağlı tohum üretimi artmazken, ithalat son 10 yılda adeta ikiye katlandı.2016 yılında tarım ürünleri ithalatı 11 milyar dolar olurken, yağlı tohum ve türevleri 3.4 milyar dolarlık ithalatla ilk sırada yer aldı.2007 yılında 1 milyar 693 milyon dolar olan yağlı tohum ve türevleri ithalatı ,2014 yılında en yüksek seviye olan 4 milyar 286 milyon dolara ulaştı. 2016’da ise 3 milyar 435 milyon dolarlık ithalat yapıldı.
Miktar bazında değerlendirildiğinde ise, 2007 yılında 3 milyon 683 bin ton olan yağlı tohumlar ve türevleri ithalatı 2016 yılında toplam 6 milyon 230 bin ton oldu.Bu ithalatın 1.5 milyon tonunu hamyağ, 800 bin tonunu ise gıda amaçlı yağlı tohumlar oluşturuyor.
Dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre, 2016’da Türkiye, 889 bin ton likit ve margarin ihracatı gerçekleştirdi. Bu ihracatın yüzde 60’ı Irak, yüzde 20’si ise Suriye’ye yapılması dikkat çekti. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatında dış ticaret açığı olmadığı halde, yağlı tohum ve türevlerinde dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar oldu.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, dışa bağımlılığın azaltılması için özellikle ayçiçeği tohumu ekim alanının en az iki kat artması gerektiğine dikkat çekerek: ” Hammadde bağımlılığından kurtulmalıyız! Yılda 2 ila 2,5 milyon ton ayçiçeği tohumu üretmek zorundayız.Ayçiçeği tohumuna daha fazla prim desteği verilmeli. Destekleme primleri alternatif ürünlere göre parite dikkate alınarak belirlenmeli. 2016 yılında ayçiçeği desteği kilogram başına 30 kuruştan 40 kuruşa çıkarıldı. Desteklemeler artmasına rağmen yağlı tohum üretimi artmıyor. O zaman destekleme sistemi gözden geçirilmeli” dedi.
Ayçiçeği stratejik ürün olmalı
Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin hazırladığı “Ayçiçeğinin Stratejik Ürün Olmasının Sektöre ve Ekonomiye Katkıları Raporu”na dikkat çeken Büyükhelvacıgil raporun sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Ayçiçeği tohumu satış fiyatı ve devlet prim ödeme desteği ayçiçeği üretimini olumlu etkilemektedir. Prim ödemesi desteği ve hasat zamanı fiyata göre telafi edici ödeme şeklinde oluşturulacak iki aşamalı bir prim desteği sisteminin orta ve uzun vadede üretime önemli katkılar sağlayabileceği görülmüştür.2016-2030 yılları arası dönemde ayçiçek yağı ithalatının tamamen durdurulması halinde Türkiye ekonomisine katkısı yaklaşık 15.6 milyar dolar olacak.Sonuç olarak; Türkiye’de ayçiçeğinin stratejik ürün kapsamına alınması, ayçiçeği tohumu ve ayçiçeği yağı üretimlerindeki artışlar yoluyla ekonomimize önemli bir katkı sağlayacaktır.”
Hammaddenin yüzde 75 ithalatla karşılanıyor
Türkiye’de bitkisel yağ sanayicisinin öncelikli sorununun hammadde olduğuna dikkat çeken Büyükhelvacıgil: ” Hammadde ihtiyacımızın yüzde 75’ini ithalatla karşılıyoruz. 2016 yılında Türkiye’deki yaklaşık 3 milyon ton yağ arzının 780 bin tonu yerli üretimle karşılandı. Yüzde 25 yerli üretim, yüzde 75 yağlı tohum veya ham yağ ithalatı ile karşılandı. Bu açıdan bakıldığında yağlı tohum üretiminin artırılması stratejik bir önem taşıyor.
Tüketici tağşişle aldatılıyor
Son zamanlarda hem iç piyasa, hem de ihracatta tağşişin yaygınlaştığına dikkat çeken Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, bu konudaki çalışmaları ve alınması gereken önlemleri ise şöyle anlattı: “Tağşiş yapanlar, Türkiye’de en çok tüketilen ayçiçeği yağına daha ucuz olan yağları karıştırarak haksız rekabete sebep oluyor.Tüketici aldatılıyor! Dernek olarak tağşiş ile mücadelemiz etkili şekilde devam ediyor. Tağşiş yapan firmaları Bakanlığa bildiriyor, Hukuk Müşavirliğimiz araçlığıyla ifşa edilen firmalar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu kapsamda 153 adet tağşiş müracaatı yapılmış, tağşiş yaptığı kesinleşen 11 müracaat konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.Bu firmalar üyemiz ise Dernek üyeliğinden ihraç ediyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan taklit ve tağşiş yasası mecliste, tasarı bir an önce kanunlaşmalı ve uygulamaya geçilmelidir. ”
Ağır cezalar geliyor
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in, taklit ve tağşişe dönük yaptırımları yeniden belirleyen yasal düzenlemenin en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüleceğini açıkladı. Taklit ve tağşiş 1 yıl içinde tekrarlanırsa ceza 100 bin lira olacak ve işyerinin faaliyeti 3 ay durdurulacak, üçüncü kez tekrarlanırsa idari para cezası 10 kat artacak, iş yeri 6 ay kapatılacak.
Bosna Hersek’ten ithalat piyasayı bozuyor
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Bosna Hersek’ten sıfır gümrükle yapılan ithalatın piyasanın dengesini bozduğunu belirterek:”İkili anlaşma gereği Bosna Hersek’ten ithal edilen “0” gümrüklü ham ve rafine ayçiçeği yağı, piyasada fiyat dengesizliği yaratıyor ve haksız rekabete neden oluyor. 2016 yılında 63 bin 544 ton Bosna Hersek menşeli ayçiçeği yağı ithal edildi. Bu yılın ilk ayında 8 bin ton ithalat yapıldı. Dernek olarak, bu tür uygulamaların gözden geçirilmesini ve sektörün korunması için gerektiğinde kaldırılmasını veya kota uygulanmasını talep ediyoruz!” bilgisini verdi.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar
2016 yılı dane mısır desyeği önce 40tl/ton iken 20 tl/ton a düşürüldü sonrada kaldırıldı 2017 yılında ise tekrar verileceği söyyleniyor 2016 yılında devlet destek verecem dedi 540 ton mısır sattım 21600 tl desteği ödemedi destek yok dedi şimdi ben bu devlete nasıl güveneyim tarım politikaları yapboz oyuncağı olursa gerisini sen düşün