Palm yağı gerçeği
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
19 Ocak 2017
Ali Ekber Yıldırım
Köşe Yazısı
Palm yağı gerçeği
Gıdada yeni tartışma konusu; palm yağı. Tartışma, Avrupa Birliği Gıda Otoritesi olarak bilinen Avrupa Gıda Standartları Ajansı( EFSA)’nın 2016’da yayınladığı rapor ile başladı. Raporda, 200 derece üzerinde ısıtılan palm yağının kanserojen madde ürettiği ve diğer bitkisel yağlardan daha tehlikeli olduğu bilgisine yer verildi.
Palm yağının yasaklanması veya kullanılmaması konusunda raporda bir öneri yada talep yok. Fakat, rapordaki ürkütücü bilgiler üzerine özellikle İtalya’da bazı firmalar ürünlerinde palm yağı kullanmayacaklarını duyurdu.
Geçen hafta, kanserojen madde içerdiği gerekçesiyle Ferrero’nun ürettiği dünyaca ünlü Nutella’nın İtalya’da raflardan indirildiği haberi palm yağı tartışmasını bir kez daha gündeme getirdi. Ferrero Türkiye, yaptığı açıklamada Nutella’nın raflardan indirilmediği ifade edildi.
Palm yağı tartışmasının Türkiye açısından çok önemli boyutları var.Çünkü, Nutella’nın üreticisi Ferrero, aynı zamanda Türkiye’deki en büyük fındık alıcısı ve ihracatçısı. Raflardan indirildiği iddia edilen Nutella’nın içinde Türk fındığı var.Türkiye, aynı zamanda yaygın olarak palm yağı tüketen ülkelerden biri.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, içerisinde palm yağı olan gıda ürünleri ile ilgili bir inceleme başlattıklarını açıkladı.
Palm yağı nedir? Nerelerde üretilir? Hangi ürünlerde kullanılır?
Palm yağı, ağırlıklı olarak Malezya ve Endonezya’da ekimi yaygın olan Palmiye meyvesinden elde edilen doymuş yağ asidi seviyesi yüksek yarı katı bir yağ olarak tanımlanıyor.
Maliyetinin düşük olması, renge, kokuya, tada sonuç olarak gıdanın lezzetine olumsuz bir etki bırakmaması ve trans yağ içermemesi nedeniyle gıda sektöründe çok tercih ediliyor.
Gıda sanayisinde ağırlıklı olarak margarin üretiminde, unlu mamuller,pasta, çikolata, dondurma ve benzeri ürünlerde kullanılıyor. Ayrıca kızartmalık yağ olarak restoranlarda yaygın olarak kullanılıyor. Kozmetik sektöründe de palm yağı içerikli ürünler var.
Türkiye’de palm yağı tüketimi yaygın ve her geçen gün daha da arıyor. Yıllık tüketimin 950 bin tonu sıvı yağ, ortalama 550 bin tonu margarin ve 200 bin tonu yem, boya ve sabun sanayi ihtiyacı olmak üzere toplam ortalama 1.7 milyon ton tüketildiği tahmin diliyor.
Palm yağı üretiminin yüzde 85’ini Malezya ve Endonezya gerçekleştiriyor. Türkiye’nin de aralarında olduğu tüketici ülkeler arasında Mısır,Nijerya,Suudi Arabistan, Bangladeş, Tunus, Pakistan gibi müslüman ülkeler var.
Merkezi İzmir’de olan Gıda Analiz ve Denetim Grubu İnvenura’nın CEO’su Burak Karapınar, hazır gıdalarda kullanılan yağların ısıl işleme tabii tutulmaları sonucu birçok zararlı madde oluşumu gözlendiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:”Isıl işlem, Gıda Kimyası alanının en önemli konularından biri olarak sürekli üzerinde çalışmalar gerçekleşmektedir.Palm yağının yıldızının parlamasını sağlayan konu diğer bitkisel kaynaklı yağlarda yaşanan trans yağ krizi olduğunu biliyoruz. Buradan hareketle bu tarz ürünlerde sonradan ortaya çıkan araştırma sonuçlarının tüketicinin olduğu gibi üreticinin de kafasının karıştığını ve zor durumda kaldığını anlayabiliyoruz.
Gıdalarda kullanılacak ürünlerin henüz kullanıma başlamadan önce toksikolojik risklerinin araştırılması ve buna bağlı olarak limitlerin ortaya çıkarılması ve bu şekilde kullanımına izin verilmesi gereklidir. Aksi durumda bir sorunun çözümü için ortaya çıkan bir maddenin bir süre sonra başka sıkıntılara sebep olduğu birçok örnekte karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak, palm yağının kullanımının kısıtlanması gibi bir süreç gıda sanayisi açısından riskli gözükmektedir. Zaten sorunun kaynağı palm yağı değil, uygulanan yüksek sıcaklık işlemleri sonucu palm yağlarında oluşan GE, 3-MCPD, 2-MCPD maddelerdir. Gıda sanayicileri ham madde olarak kullanacağı yağı almadan önce gözetim ve analizle kontrol etmeli bu maddeleri içermeyen yağları tedarik etmelidir. Bu şekilde üreticiler müşterilerinin yani tüketicilerin kafasında oluşan soru işaretleri ortadan kaldırabileceklerdir.”
Özetle, palm yağı tartışması bize önemli bir gerçeği hatırlatıyor. Türkiye gibi, tarımsal potansiyeli çok yüksek bir ülke bitkisel yağlarda büyük oranda dışa bağımlı. Her yıl ortalama 6 milyon ton yağlı tohum, ham yağ ve bitkisel yağ ham maddesi ithal ediyor. Bunun için 3 milyar doları başka ülke üreticilerine ödüyor. İthal edilen yağlardan birisi de palm yağı. Oysa, kendi potansiyelini değerlendirse Türkiye, yağ ithal eden değil ihraç eden ülke olur
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar