Silivri'de topraklar ranta değil,tarıma açılıyor
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Silivri’de topraklar ranta değil,tarıma açılıyor
Yaklaşık 5 yıl boyunca her ay Silivri’de,gazeteci arkadaşlarımızla buluşmalarımız, kucaklaşmalarımız ve her seferinde umutla ayrılmamız bir film şeridi gibi akarken, uçağın tekerlekleri Atatürk Havalimanı’nın pisti ile buluştu.
Bir kez daha Silivri’deyiz. Silivri Cezaevi’nin soğuk duvarları,dikenli telleri değil, masmavi gökyüzü altında tarımsal üretimin,araştırmanın,eğitimin sevinci karşılıyor bizi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir süreden beri Edirne Milletvekili ve Tarımdan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Okan Gaytancıoğlu ile CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’nun birlikte organize ettiği tarım buluşmalarından birisi Pazar günü Silivri’de yapıldı.
“Trakya Tarımının Sorunları ve Çözüm Önerileri” toplantısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurmaylarıyla katıldı ve baştan sona anlatılanları dinledi,notlar aldı. Toplantıda çok sayıda çiftçi, sivil toplum örgütü temsilcisi ve akademisyen konuştu. Hepsini tek tek yazma olanağımız ne yazık ki yok. Ancak dile getirilen sorunları şöyle özetleyebiliriz:
1- Trakya Bölgesi’nde tarım topraklarının amaç dışı kullanımı çok yaygın. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 184 büyük ovayı doğal sit alanı ilan edilmesi kapsamında Trakya’nın tamamı doğal sit ilan edilmeli.
2- İstanbul’dan bazı işadamı ve gruplar, Trakyanın verimli topraklarına göz dikmiş. Üretim yapmakta zorlanan ve sorun yaşayan çiftçilerin binlerce dönüm tarım arazisini satın alıyorlar. Bu toprakların ranta açılacağı endişesi var.
3-Süt hayvancılığının yaygın olduğu bölgede çiftçiler çiğ süt fiyatının çok düşük olmasından şikayetçi.
4-Bitkisel üretimde ve hayvancılıkta küçük çiftçiliğin yok sayıldığı,kredi ve desteklerin büyük işletmelere verildiği, küçük aile işletmelerinin desteklenmesi isteniyor.
5-Su sorununun her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekilerek, yakın gelecekte susuzluk nedeniyle üretim yapılamayacağı ifade edildi.
6- Yerel yönetimlerin, belediyelerin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım projelerini örnek alarak tarıma ve çiftçiye destek olması istendi.
7- CHP’nin mazot desteği konusundaki talebinin Milli Tarım Projesi’nde mazot yüzde 50 destek olarak yer alması memnuniyet verici olarak değerlendirildi.
Trakya topraklarının çok verimli olmasına karşın, çiftçinin ektiği ürünün karşılığını alamadığını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tarımın stratejik bir alan olduğunu ve böyle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu kadar zengin ve verimli tarım topraklarına sahip Türkiye’nin pirinç,buğday, mercimek, canlı hayvan,et ithal edilmesinin kabul edilemeyeceğini, ithalatta çiftçinin suçlu olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu tarımda temel sorunun fiyattan değil, girdi maliyetlerinin yüksek olmasından kaynaklandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu özetle şu değerlendirmeyi yaptı: ” Seçim öncesi projelerimizi açıkladığımızda bize “kaynağı nereden bulacaksınız” diyorlardı. Bugün mazotun fiyatını yarıya indireceğiz diyorlar.Demek ki, para varmış, kaynak varmış.Bizim 14 yıl önce söylediklerimizi bugün kabul ediyorlar.Bugün, fındık üreticisi,süt üreticisi,elma üreticisi,patates üreticisi,narenciye üreticisi zarar ediyor.Tarımı planlamazsan,destek vermezsen üretici zarar eder. İzmir Büyükşehir Belediyesi 0-6 yaş grubu çocuklara her gün kapıya teslim süt veriyor. İzmir’deki süt üreticisi zarar ediyor mu? Silivri Belediyesi tarıma yeni bir açılım getiriyor. Büyük bir proje uyguluyor. Belediyelerimizin uyguladığı projelerle tarımda büyük başarılar sağlanıyor. Biz belediye ile bunları yapıyoruz. Hükümet, elindeki devlet olanakları ile tarımda bir şey yapmıyor. Belediyelerin yaptıklarını aslında Tarım Bakanlığının yapması lazım. Ama onlar başka işlerle uğraşıyorlar.”
Toplantı sonrasında Silivri Belediyesi’nin Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ndeki çalışmalar yerinde incelendi.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın verdiği bilgiye göre, İstanbul topraklarının bir bölü altısına (1/ 6’sı) sahip Silivri’de; toprakların yarısı ekilebilir birinci sınıf tarım arazisi.
Yerel yönetim olarak özellikle kent çevresinde bu toprakları koruyarak, inovatif tarımı geliştirip farklılıklar yaratma, kalıcı ve sürdürülebilir başarılara taşıma kararlılığında olduklarını anlatan Özcan Işıklar’ın herkese örnek olacak ve ders alınacak sözleriyle yazıyı tamamlayalım:
” Betonla, demirle ve onun getirdiği rantla mahvedilen İstanbul üzerimize vahşice akıp gelirken, biz burada kent ve kent çevresi tarımını geliştirmek için 8 yıldır mücadele ediyoruz. Köylümüze ‘Bu toprakları satma, yağmalatma’ derken, bunun yasaklarla mümkün olmadığını biliyoruz. Betondan, demirden alacağı gelirden çok fazlasını sonsuza dek tarımla alabileceğinin örneğini görürse, onu korur diye düşündük ve göreve geldiğimizden 14 gün sonra Silivri Belediyesi? Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ni kurduk. Burasını klasik tarım yerine, coğrafi işaretlilik oluşturan, mahreç alarak tescil edilebilen aromatik bitkileri, gıda üretimi modellerini üniversitelerimizle deneyip, geliştiren bir enstitüye dönüştürdük. Bu üretim alanı başta Namık Kemal, Bezmialem ve Yeditepe Üniversiteleri’nin olağanüstü katkılarıyla Türkiye’de tek örnek olarak önemli bir aşamaya taşındı.
Çalıştığımız bitki ve üretim çeşitlerine göre eğitimler vererek, Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Kursuna gelenlere fide, Seracılık Kursuna gelenlere tohum, Arıcılık Kursuna gelenlere kovanıyla birlikte arılarını da vererek üretime teşvik ettik.Burada bir İnsani Gelişme Tarım Üretim Modeli oluşturarak örnek bir kalkınma çabası içindeyiz. Bu nedenle Türkiye’de örnek bir model olan Köy Enstitülerini canlandıran, tamamıyla belediyemizin olan Anadolu Meslek Lisesi ve Tarım Teknolojileri Alanı olan bir okulu, 2017’de eğitime açacağız. 300 çocuğumuza yüzde 100 burslu, kaliteli bir eğitim vereceğiz.”
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar