Yedikule Bostanları'ndan Cerattepe'ye…
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Doğal kaynak denilince, ülkeyi yönetenlerin aklına toprağın üstündekiler değil, sadece altındakiler gelir. Onlara göre, yerin altındaki kaynağa ulaşmak için doğanın katli vaciptir.
Toprağın üstünde ağacı, yeşili, hayvanı, bitkisel üretimi yok edip, yerine koca koca binalar dikmek istiyorlar.Tohum yerine, rant dikmek istiyorlar.
Dünyada çok az örneği olan ve sadece doğal yapıyı değil yüzlerce yıllık kültürü de barındıran kentsel tarım alanı Yedikule Bostanları’nın kaldırılmak istenmesi, Artvin Cerattepe’deki madencilik uğruna doğal yaşamın yok edilmek istenmesi bundandır.
Bir avuç duyarlı insan Yedikule Bostanları’nı korumak için, Cerattepe’deki doğal yaşamı ve ülkenin doğal zenginliklerini ranta teslim etmemek için yıllardır mücadele veriyor. Hem hukuk hem de demokratik hak mücadelesi. Daha doğrusu gelecek için yaşam mücadelesi bu. Hukuki mücadele genellikle kazanılıyor.Ancak, ülkede hukuk kararları da uygulanmıyor.
Artvin’in duyarlı insanları kurdukları Yeşil Artvin Derneği ile Cerattepe’yi korumak için yıllardır mücadele veriyor. Siz de bu mücadeleye destek olabilirsiniz. Bir imzanız Cerattepe’nin kurtulmasını sağlayabilir.
Yeşil Artvin Derneği’nin chance.org’ta başlattığı imza kampanyasında Cerattepe’nin neden korunması gerektiği şöyle anlatılıyor:
“Bilim insanları, Artvin’in Cerattepe ve Genya Dağı bölgelerinin “korunması gerekli ekosistem değerlerine” sahip olduğunu belirtiyor. Ülkemizin de imzaladığı BERN ve CITES gibi uluslararası anlaşmalar tarafından da bu özellikler açıkça belirtildi ve koruma altına alındı.
Bu nedenle de, farklı koruma statülerine sahip olan Kafkasör Turizm Merkezi, Kent Parkı, Hatila Vadisi Milli Parkı ve Çoruh Nehri Vadisi gibi alanlar söz konusu bu ruhsat alanının sınırları içerisinde yer alıyor veya yakın çevresinde bulunuyor. Tüm ruhsat alanı ile beraber bu alanlar, aslında, dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda tehlike altındaki en önemli 34 Karasal Ekolojik Bölgesi’nden biri olan Kafkasya Sıcak Noktası içerisinde yer alıyor. Avrupa ve Orta Asya’yı içine alan geniş coğrafyadaki en büyük doğal yaşlı orman ekosistemine de yine burada rastlanıyor. Madencilik faaliyetleri başladığı takdirde bölge ne yazık ki bu özelliklerini kısa sürede kaybedecek.
Artvin Cerattepe’de halk, sivil toplum örgütleriyle birlikte ormanlarını, toprağını, suyunu ve havasını, kısaca yaşama alanlarını korumak için mücadele ediyor. Ilıman kuşak ormanları ile dünya üzerinde korumada öncelikli 200 Ekolojik Bölgeden birini ortadan kaldıracak madencilik faaliyetlerinin iptal edilmesine yönelik bu mücadele 20 yıldan uzun süredir devam ediyor.
İlk kez 1992’de Kanadalı bir şirkete maden çıkarma ruhsatı verildi. Halkın itirazı üzerine bu şirket maden ruhsatını 2002’de başka bir Kanadalı şirkete devretti. 2005’te Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde açılan dava sonucunda 2008 yılında bu ruhsat iptal edildi ve iptal kararı Danıştay tarafından da 2009 yılında onaylandı. Ancak, hukuksal olarak bu eşsiz doğa alanlarında madencilik yapılamaz kararına rağmen aynı alanlar, 2011’de ihale aracılığıyla ruhsatlandırılacağı duyurulan 1343 adet maden alanı listesine tekrar alındı.
2012’deki ihalede Özaltın İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından alınan ruhsat alanının işletilmesi konusunda, ihale sürecinde zaten ortak hareket ettikleri Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş. ile bir anlaşma sağlandı. Firmanın hazırlattığı Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hızlı bir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca kabul edildi.
Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde ama bu defa çeşitli yerel ve ulusal STK(Sivil Toplum Kuruluşları), bazı kuruluşlar ve kişilerden oluşan yaklaşık 283 davacı tarafından 2014 yılında ÇED raporunun iptali için dava açıldı. İlgili mahkeme “bu projenin hayata geçmesi durumunda Artvin’in yaşam alanı olmaktan çıkacağını” gerekçe göstererek 2015 yılının Ocak ayında ÇED olumlu kararını iptal etti. Ancak şirket Cerattepe için mahkemelerin verdiği iki iptal kararını hiçe sayarak, bu defa 2009/7 sayılı bir genelgeye dayanarak, 3 yıl içerisinde üçüncü defa ÇED Raporu hazırlattı ve ne yazık ki bunu da kısa sürede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onaylattı.
Artvin halkının ve doğa savunucularının bu girişime karşı da mücadelesi son günlerde basın ve sanal ortamda da görüldüğü üzere bütün gücüyle devam ediyor.
Tüm kamuoyunu Artvin halkı ve doğa savunucularına destek vermeye davet ediyoruz. Artvin’in Cerattepe mevkii ile Genya Dağı’nda planlanan madencilik faaliyetlerinin durdurulması ve doğa katliamına son verilmesi için imzanızı ekleyin, kampanyaya destek verin.”
Özetle, sadece kendiniz ve bugün için değil, çocuklarımızın, ülkemizin, dünyamızın geleceği için İstanbul’un göbeğindeki tarihi Yedikule Bostanlarını da, Artvin Cerattepe’yi de korumak ve geleceğe taşımak hepimizin görevidir. Bir imzanız bile bu mücadeleye büyük katkı sağlayabilir. Bunun için www.change.org’a girerek #ArtvineDokunma bizim altınımız doğadır #CerattepeDireniyor kampanyasına katılabilirsiniz.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar