Rusya ve Irak pazarını kaybeden yaş meyve sebze sektörü çıkmazda…
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Yaş meyve ve sebze sektörü önce ilk sıradaki Rusya pazarını sonra da ikici sıradaki Irak pazarını kaybetti. Rusya’nın Türkiye tarım ürünlerine yönelik ambargosu 1 hafta sonra başlayacak. Bu ambargodan önce Irak ile yaşanan asker krizi nedeniyle Irak pazarı da kapandı.Ortadoğu ülkelerine ise sadece deniz yoluyla güçlükle ihracat yapılıyor.
İki büyük pazarını kaybeden yaş meyve ve sebze sektörünü çıkmaz sokağa sürükleyen gelişmeleri, sektörü en iyi bilenlerden birisi olan Türkiye Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak ile konuştuk. Sektörün karşı karşıya kaldığı durumö ve muhtemel gelişmeler şöyle:
1-Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev tarafından imzalanan ve Türkiye’den bazı tarım ürünlerinin ithalatını yasaklayan kararname 1 Ocak 2016 itibariyle yürürlüğe girecek. Türkiye’ye yönelik sert tedbirleri kararname yürürlüğe girmeden de uygulayan Rusya’ya son bir hafta içerisinde gümrük kapılarında bekleyen malların büyük bölümü kabul edildi. Bu gelişme Rusya’nın ambargo konusunda yumuşayabileceği umutlarını artırdı. Ancak, ihracatçılar ve Rus yetkililer ambargonun kararlılıkla uygulanacağı görüşünde.
2- Yaş meyve ve sebze sektörünün en çok ihracat yaptığı pazar Rusya. Bu ülkenin uygulayacağı ambargo ihracatçıların elini kolunu bağladı.İkinci sıradaki pazar Irak. Habur Gümrük Kapısı’nın kapatılması nedeniyle 1 haftadır Irak’a da ihracat yapılamıyor. TIR’lar bekliyor. Deyim yerindeyse ihracatçılar tam bir çıkmaz sokakta.Sadece Ortadoğu ülkelerine bir miktar ihracat yapılıyor. Orada da karayolu kullanılamadığı için ro-ro gemileriyle ve büyük zorluklarla mal gönderiliyor.
3-Herkesin dile getirdiği “alternatif pazar” bulmak hiç de kolay değil. Dünyada yaş meyve ve sebze dış ticaretinin yüzde 90’ı komşu ve çevre ülkelere yapılıyor.Hem ürünlerin erken bozulma riski hem de maliyetleri düşük tutmak için komşu ve yakın ülkeler tercih ediliyor. Türkiye’nin de ihracatının en az yüzde 90’ı komşu ve yakın ülkelere. Uzak ülkelere yapılan ihracat çok marjinal ve yüzde 1 bile değil. Rusya’nın alternatif pazarı olarak sunulan Uzak Doğu ülkelerine ihracat yapmak mümkün değil. Bu ülkelerden bazılarıyla ticari anlaşmalar yapılmadığı gibi hukuki olarak altyapı hazır değil. Türkiye Çin’e greyfurt,limon gibi bazı ürünleri çok spesifik miktarda ihraç ediyor. Ancak, Rusya ve Irak’a ihraç edilemeyen ürünlerin Çin’e,Japonya’ya veya diğer ülkelere ihraç edilmesi mümkün değil. Katar,Bosna Hersek alternatif pazar olarak gösteriliyor. Bu ülkelerin nüfusu 2-3 milyon. Yaş meyve sebze tüketimi çok az. Alternatif olmaları mümkün değil.
4- İç pazarın bu kadar ürünü tüketmesi mümkün değil. Türkiye’nin narenciye üretimi 3.7 milyon ton. Bunun 1.7 milyon tonu yaklaşık yüzde 40-45’i ihraç ediliyor. Şu anda ihracat yapılamadığı için narenciye yerlerde sürünüyor. Ürünlere göre tonu 100 liraya 200 liraya düştü.Bu kadar narenciyeyi iç pazar nasıl tüketecek.
5- Avrupa Birliği pazarı da bu anlamda alternatif değil. Çünkü, Rusya’nın Avrupa Birliği’ne ambargo uygulanması nedeniyle onların da durumu Türkiye’den farklı değil. Rusya ile kriz yaşanmadan önce Avrupalı üreticiler,tüccarlar Türkiye’deki ihracatçılara “bizim ürünleri siz satın” diyorlardı. Böyle bir Avrupa’ya nasıl ürün satılacak? Avrupa Birliği’nin en önemli yaş meyve sebze üretici ülkeleri, İspanya,Hollanda,İtalya, Yunanistan, Hırvatistan’da ürünlerini satamamaktan şikayetçi. Avrupa Birliği öncelikli olarak bu ülkelerden ürün alıyor. Kaldı ki, Avrupa pazarı hiç bir zaman Türkiye’nin önemli pazarı olmadı. Ne zamanki Avrupa’da iklimden kaynaklanan sorunlar yaşandıysa ve üretimleri yetersiz olduysa o dönemde Türkiye devreye girerek o boşluğu doldurdu. Bu nedenle Türkiye için Avrupa pazarı alternatif değil.
6- Rusya’da yaş meyve ve sebze ithalatını yapanlar genellikle Azeri,Çeçen,Tatar ve Özbekler. Bunların Rusya yönetimine baskı kurmaları mümkün değil. Bu nedenle alınan karara onlar da uymak zorunda. Başka seçenekleri yok.
7-İhracatçılar geçen hafta Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ile uzun bir toplantı yaptı. Elitaş, daha önce Akdeniz İhracatçılar Birliği’nde başkanlık yapmış, sektörü ve sorunları en yakından bilenlerden biri. Ancak yaşanan bu durum karşısında O’nun da yapabileceği bir şey yok.
8- Rusya Başbakanı Medvedev tarafından 30 Kasım’da imzalanan ve 1 Ocak 2016 itibariyle yürürlüğe girecek Kararnamede yer alan ve Rusya’ya girişi yasaklanan Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu numarasına göre ürünler şunlar:
0207 14 Horoz ve tavuklar: Parça halindeki etler ve sakatat (dondurulmuş)
0207 27 Hindiler: Parça halindeki etler ve sakatat (dondurulmuş)
0603 12 Karanfiller (taze)
0702 00 Domates (taze veya soğutulmuş)
0703 10 Soğanlar ve şalotlar(taze veya soğutulmuş)
0704 10 Karnabaharlar ve başlı brokoli (taze veya soğutulmuş)
0707 00 Hıyarlar ve kornişonlar (taze veya soğutulmuş)
0805 10 Portakal (taze veya kurutulmuş)
0805 20 Mandarin (tanjerin ve satsuma dahil); klemantin,vilking ve benzeri turunçgil melezleri (taze veya kurutulmuş)
0806 10 Üzümler (taze)
0808 10 Elma (taze)
0808 30 Armut (taze)
0809 10 Kayısı (taze)
Bu ürünler arasında Türkiye’yi en çok etkileyen 3 ürün var. Domates,narenciye ve üzüm. Bu 3 ürün Rusya’ya toplam ihracatın yüzde 80’nini oluşturuyor.
Özetle, Türkiye’nin 1990’lı yıllardan başlayarak adım adım yerleştiği Rusya pazarı 1 Ocak 2016 itibariyle yasaklı pazar konumunda olacak. Yaşanan asker krizi nedeniyle yaş meyve ve sebze pazarında ikinci sırada olan Irak’ta kapandı. Sektör tam bir çıkmaz sokakta. Bu yıl üretilen ürünler büyük ölçüde “çöp” olacak. Rusya ve Irak ile sorunlar çözülemezse korkarız ki, yaş meyve ve sebze sektörü için yakın gelecekte çıkış yolu yok.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar