Tarımsal mekanizasyonda çözüm bekleyen sorunlar
15 Eylül 2015
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
15 Eylül 2015
Ali Ekber Yıldırım
Köşe Yazısı
Tarımsal mekanizasyon sektöründe yıllardır çözüm bekleyen önemli sorunlar var. Sektör temsilcileri bu sorunları her fırsatta dile getiriyor.
Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği(TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal ve yönetim kurulu üyeleri geçtiğimiz günlerde seçim hükümetinin Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Kutbettin Arzu’yu ziyaret ederek sorunlarını içeren bir rapor sundu. Raporda sadece sorunlar değil, çözüm önerileri de tek tek yer alıyor.
Tarımsal mekanizasyonda öne çıkan sorunlar ve çözüm önerileri özetle şöyle:
1- Tarımsal üretimde girdilerin yaklaşık yüzde 20’si mekanizasyon girdisidir. Bu yüksek maliyet payına rağmen tarımsal mekanizasyon konusu Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında çok dağınık bir yapıyla ele alınmakta bu da hem koordinasyon sorunlarına hem de sektörün bir bütün olarak ele alınamamasına neden oluyor.
Bu dağınık yapıyla ilgili çok çarpıcı örnekler var. Örneğin, “Tarımsal mekanizasyon konusunda politika ve stratejileri tespit etmek” görevi, Yasa ve Yönerge’de Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’ne verilmiş olmasına rağmen, işlevi, tarımsal mekanizasyon politika ve stratejileri üretmek olan “Tarımsal Mekanizasyon Kurulu” çalışmaları Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nce sürdürülüyor. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün, tarımsal mekanizasyon konusundaki görev tanımı çok geniş kapsamlı olmasına karşın, sadece Makine-Ekipman desteklerine yönelik çalışmaları yürütüyor.Buna benzer pek çok çelişkili durum söz konusu.
Bu sorunun çözümü için Bakanlık içerisinde dağınık bir yapı sergileyen bütün “Tarımsal Mekanizasyon” faaliyetlerinin, 639 Sayılı Yasa gereği,Tarım Reformu Genel Müdürlüğü çatısı altında oluşturulacak bir birimde toplanması öneriliyor.
2- Çiftçilerin ve çiftçilere makine tedarik eden tarım makinaları sanayi açısından büyük önem taşıyan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında Makine ve Ekipman Alımlarının Desteklenmesi Programı, 2015 yılı itibariyle sona erdi. 2007 yılında uygulamaya başlanan Kırsal Kalkınma Makine ve Ekipman Destekleri, özellikle 2009 yılından itibaren sektöre kayda değer bir ivme kazandırdı, program kapsamında 8 yılda yaklaşık 1,1 milyar lira hibe desteğine ve 2,4 milyar lira satış değerine ulaşıldı. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın değerlendirme raporlarında övgüyle anlatılan ve çok başarılı görülen Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamındaki Hibe Makine-Ekipman Destekleri Programı’nın kaldırılması sektörde şok etkisi yarattı.
Verilen desteklerin sadece çiftçilere değil,ülke tarımına değer kazandırdığı, makine sanayisine, dış ticarete, istihdama da büyük bir ivme getirdiği biliniyor. Bununla birlikte program, paydaşların görüşleri dikkate alınmadan 2014 yılı sonu itibariyle sona erdirildi. Hâlbuki, önceki uygulamalarda karşılaşılan olumsuzluklar elimine edilip, programın kurgusu yeniden yapılandırılarak sunulması kuşkusuz daha iyi ve isabetli olurdu. Verilen desteklerin çok iyi analiz edilmesi, verimli kullanılması ve hedefine ulaşması herkesin ortak beklentisi. Desteklerin, 2016 yılından itibaren nasıl bir yön izleyeceği noktasında, bu desteklerden etkilenen tüm kesimlerin görüşleri alınması isteniyor.
3-Tarımsal mekanizasyon sektörü, 2008 yılından beri Katma Değer Vergisi(KDV) sorununu dile getiriyor. Yüzde 18 KDV ile üretim için alınan parçaların, tarım makinası haline geldikten sonra yüzde 8 KDV ile satılması , üreticiler üzerinde ciddi bir finansal yük oluşturuyor. Bu nedenle sektör yatırım yapmakta çok zorlanıyor. Ayrıca ithal traktörlerin yüzde 8 KDV ile ülkeye girmesi ve yüzde 8 ile satılması yerli üreticiler açısından haksız rekabete neden oluyor. KDV iadesi sadece yıllık yapıldığı için üreticiler bu konuda da mağduriyet yaşıyor. Sorunun çözümü konusunda alternatif yöntemlerin değerlendirilerek ihracattan doğan KDV’nin iadesinde olduğu gibi, söz konusu KDV farkı da ay bazında iadesi halinde üreticinin üzerindeki yük büyük oranda kalkacak, serbest kalan kaynak yatırım ve istihdama yönelecektir.
4- Yaşlı traktörlerin verimli kullanılması olanaksız olduğu için tarımsal mekanizasyon sektörü bu yaşlı traktörlerin hurda teşviği verilerek sistemin dışına çıkarılmasını istiyor. Böylece traktör parkı yenilenerek verimliliğin artması, ekonomik kayıpların önlenmesi amaçlanıyor.
5- Tarımsal mekanizasyon kredilerinde de ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ekipman yatırım kredilerindeki uygulama mevzuatı,özellikle küçük ölçekli yatırımcının enerjisini azaltmaktadır. Komisyon ve gayrimenkul ipotek talepleri,masraf adı altında yapılan kesintiler, çiftçi kredi limitinin yetersiz olması, özellikle ekipman alımları için yatırımcının önünde büyük bir engel teşkil ediyor.. Ayrıca yüksek hayat sigortası primleri nedeniyle, görece fiyatı düşük olan ekipmanlarda kredi kullanımı cazip olmaktan çıkıyor. Çiftçi ödeyeceği faizden daha fazla prim ödemek zorunda kalıyor.Bu nedenle tarımsal mekanizasyon kredisi kullanımı düşük seviyede kalıyor. Bu nedenle tarımsal mekanizasyon kredileri,nin çiftçilerin kullanabileceği şartlarda yeniden düzenlenmesi isteniyor.
Özetle,tarım sektörünün verimliliği açısından çok büyük öneme sahip olan tarımsal mekanizasyonda kronikleşen sorunlar çözüm bekliyor. Üretilecek çözüm sadece makina ve ekipman imalatçılarına değil,tarımın her kesimine yarar sağlayacaktır.
NOT: Söz konusu raporun tamamını gelecek hafta yayınlanacak olan 4 Mevsim Tarım Dergisi’nde okuyabilirsiniz.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar