Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Türkiye İstatistik Kurumu her ayın başında enflasyon verilerini açıklıyor.Yaklaşık 3 yıldan beri enflasyon verileri açıklandığında gıda fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Her ay fiyatı artan tarım ve gıda ürünleri enflasyonun sorumlusu ilan edilir.
Fiyatları düşürmek için Başbakanlık Genelgesi ile bir komite bile kuruldu. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, fiyatları düşürerek enflasyonu aşağı çekebilir mi?
Öncelikle komitenin yapısına bakalım. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 9 Aralık 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan genelgesi ile kuruldu.
Komite, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında; Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı, Hazine Müsteşarı, Merkez Bankası Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanının katılımından oluşuyor. Komite, yaptığı çalışmaları Ekonomi Koordinasyon Kuruluna sunacak.
Başbakanlık Genelgesi’ne göre Komite’nin yapısı ve yapılacak çalışmalar özetle şöyle: ”Gıda ve tarım ürünleri arzının ve fiyatlarının sürdürülebilir bir yapıda olması, gerek toplum sağlığı açısından gerekse sosyal ve ekonomik açılardan önem taşımaktadır. Ülkemizde tarımsal üretim; kuraklık, don, aşırı yağış ve diğer doğal afetler gibi iklim koşullarına ve üretim tercihlerinde yaşanan beklenmedik değişimlere göre şekillenmektedir. Ayrıca, dağıtım zincirindeki yapısal sorunlar üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasındaki ilişkiyi bozmakta ve fiyatlardaki dalgalanmaların boyutunu artırabilmektedir. Tarımsal üretim ile gıda ve ürün fiyatlarında çeşitli şekillerde ortaya çıkan dalgalanmalar nedeniyle bu piyasaların yakından takibi gerekmektedir.
Bu çerçevede ülkemizde, gıda ve tarım ürünlerinin; kısa ve uzun vadeli arz-talep, ihracat-ithalat ve üretim-tüketim değişimleri ile bu değişimlerin ve dağıtım zincirindeki gelişmelerin fiyatlara olası etkilerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi, gerekli görülmesi halinde, alınacak tedbirlere ve uygulanacak politikalara ilişkin önerilerde bulunulması amacıyla “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi” kurulması uygun görülmüştür.
Komite, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında; Ekonomi, Gümrük ve Ticaret, Kalkınma ve Maliye Bakanlıklarının Müsteşarları, Hazine Müsteşarı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanının katılımıyla oluşturulmuştur.
Komite, üç ayda bir veya gerektiğinde başkan veya üyelerden birisinin talebi üzerine en geç bir hafta içerisinde toplanacak ve görev alanı ile ilgili konuları görüşerek Ekonomi Koordinasyon Kuruluna raporlayacaktır. Komite, gerekli gördüğünde, diğer bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları ile sektör temsilcilerini toplantılarına davet edebilecektir. Komite tarafından ihtiyaç duyulması halinde; alt komite, danışma grupları ile geçici ve kalıcı çalışma grupları oluşturulabilecektir.”
Bu genelgenin yayınlanmasından yaklaşık 2 ay önce Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde Tarım Ürünleri Piyasası İzleme Koordinasyon Birimi kurulmuştu. Genelgeden sonra birimin adı “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Koordinasyon Birimi” olarak değiştirildi. Birimin çalışmalarına ilişkin bir yönerge de yayınlandı.
Başbakanlık Genelgesi’nin yayınlanmasından bu yana 4 ay geçti, bildiğimiz kadarıyla kısa adıyla Gıda Komitesi henüz hiç toplanmadı. Komite başkanlığını yapacak Gıda,Tarım ve hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı görevinden ayrıldı. Emekli oldu. Yerine bir atama da yapılmadı.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Pazartesi günü Türkiye Bankalar Birliği’de yaptığı sunumda Mart ayı itibariyle gıda enflasyonu yıllık yüzde 14.1, gıda dışı enflasyonun yüzde 5.5 olduğunu söyledi.Sonra da ekledi; “Gıda Komitesi’nin alınmasını önereceği önlemler gıda enflasyonunun düşürülmesine ilave katkı sağlayacaktır.”
Gıda Komitesi tarım ve gıda fiyatlarındaki artışı önlemek için ne yapabilir?
Bunun için öncelikle sorunun doğru saptanması gerekir. Sorun fiyatların artması değil. Fiyat artışı sadece sonuçtur.
Asıl sorun uygulanan yanlış politikalarda. Tarımda kronik hale gelen yüksek girdi maliyetleridir. Üretici, girdi maliyetlerini karşılayamadığı için üretim yapamıyor. Ürettiği ürünle girdi fiyatlarını karşılayamıyor.
Kuraklık,don,dolu ve daha bir çok felaketin yaşandığı 2014’ün olağanüstü bir yıl olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak,yıllardır, Türkiye Ziraat Odaları Birliği her ay üretici ile market fiyatlarını açıklıyor. Bir çok üründe fiyat farkı yüzde 100’ün üzerinde. Kimi ürünlerde yüzde 400’ü aşan fiyat farkı var. Üreticinin maliyetin altında sattığı ürün tüketiciye yüzde 100’ün üzerinde fiyatla satılıyor.
Asıl müdahale edilmesi gereken nokta burası. Girdi maliyetlerini düşürücü önlemler alınarak üreticinin üretime devam etmesi sağlanmalı. Tarım destekleri etkin kullanılarak hem üretici hem tüketici korunmalı. Üreticiden ucuza ürün alıp fahiş fiyatla satan marketlere, aracılara yaptırımlar getirilmeli.
Özetle, Gıda Komitesi’nin enflasyonu düşürmek için öncelikle tarım politikalarında, destekleme sisteminde radikal değişiklikler yapılmasını sağlayacak çözüm önerileri geliştirmeli. Tarla fiyatı ile market-pazar fiyatı arasındaki farkı düşürecek önlemler alınmalı. Bunlar yapılmazsa vahşi kapitalizm uygulamaları sürer; çiftçi para kazanamamaktan,tüketici pahalılıktan,devlet enflasyondan şikayetçi olmaya devam eder.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar