Amerika ve Avrupa'da tarım destekleri….
Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
11 Haziran 2014
Ali Ekber Yıldırım
Köşe Yazısı
Kalkınma Bakanlığı kapsamlı bir tarım raporu hazırladı.
“Tarım ve Gıda Alanında Mevcut Gelişmeler ve 2014 Yılı Beklentileri” başlıklı raporda tarım ve gıdada Türkiye ve dünyadaki gelişmelere yer verildi.
Amerika’nın yürürlüğe giren 2014 Tarım Kanunu ve Avrupa Birliği’nin 2014-2020 Dönemi Ortak Tarım Politikası uygulamalarının analiz edildiği raporun ayrıntıları şöyle:
1-Yüksek gıda fiyatları ile piyasalarda istikrarsızlığın en yoğun yaşandığı ve gıda krizi dönemi olarak bilinen 2007-2008 dönemi sonrasında düşüşe geçen fiyatlar, 2010 yılında yeniden yükselişe geçmiştir. 2011 yılında gıda krizi dönemindeki fiyatların üzerine çıkan tarım ve gıda ürünleri fiyatları arasında en dikkat çekici artışlar şeker piyasasında görülmüştür. Dünyanın birçok yerinde hava koşullarının elverişli olmasının da etkisiyle 2013 yılında dünya tarım ürünleri piyasaları önceki yıllara göre daha istikrarlı bir seyir izlemiş, tarım ve gıda ürünleri üretim ve fiyatlarındaki dalgalanmalar da düşük seviyelerde seyretmiştir.
2-Amerika Birleşik Devletleri’nde yürürlüğe giren yeni 2014 Tarım Kanunu ile ABD’nin Dünya Ticaret Örgütü(DTÖ) Tarım Anlaşması’na aykırılık olarak yorumlanabilecek uygulamaları ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Bu Kanun ile önümüzdeki 10 yılda tarımsal harcamalara 956 milyar dolar ayrılmıştır. Kanun kapsamında doğrudan ödemeler kaldırılmakta, ancak ürün sigortası kapsamında gelir korunmaya devam edilmektedir. Ayrıca, üreticiler üretimdeki risklere karşı fiyat kaybı ya da tarımsal risk ödemeleri kapsamında korunabilecektir.
3-Avrupa Birliği, Ortak Tarım Politikasında yenilikler getirilerek 2014-2020 dönemi için yürürlüğe konulmuştur. Tarım ve kırsal kalkınma destekleri arasındaki bağ güçlendirilirken doğrudan gelir ödemeleri odaklı, adil ve çevreci şekilde uygulanacaktır. Böylece, büyük çiftliklerin daha büyük oranda ödeme alabildiği doğrudan destek sisteminin küçük olanlara adil dağıtımı sağlayacak şekilde değiştirilmesi ve yeni üye ülkelerle eskiler arasında yeni üyeler aleyhine olan uygulamaların revize edilmesi amaçlanmaktadır. Topluluk bütçesinden 2014-2020 dönemine kapsamak üzere doğrudan desteklemeler ve tarımsal desteğe ilişkin diğer harcamalar için 312,7 milyar avro, kırsal kalkınma destekleri için 95,6 milyar avro olmak üzere toplamda 408,3 milyar avro ayrılmış olup, bu miktar Topluluk toplam bütçesinin yüzde 37,8’ini oluşturmaktadır. Ayrıca, bütçe döneminde daha yeşil Ortak Tarım Politikası için (2014-2020) 100 milyar avro’dan fazla yatırım yapılması öngörülmekte olup bu yatırımın doğrudan ödemelerin en az yüzde 30′unun çevreyle dost uygulamalara bağlanması ve kırsal kalkınma programı bütçesinin de yüzde 30′unun tarım-çevre tedbirlerine ayrılması yoluyla gerçekleşmesi beklenmektedir.
4- Ülkemizde 2014 yılı tarımsal üretim dönemi doğal afetlerle başlamıştır. Tarımsal üretim açısından risk oluşturan kuraklık, don ve dolu gibi birçok olumsuzluk bir arada yaşanmaktadır. Bu olayların etkisi önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarında önemli sayılabilecek artışlar ve bazı ürünlerin ithalatında yükseliş şeklinde görülebilecektir. Hatırlanacak olursa, tarımsal kuraklığın yaşandığı 2007 yılında tarımsal üretimde yüzde 7 civarında bir küçülme yaşanmıştır. Yukarıda açıklanan doğal afetler dikkate alındığında, 2014 yılı için de tarımda küçülme riskinin bulunduğu görülmektedir. Bunun yanında, meyvecilik yapılan bölgelerin bir bölümünde yaşanan afetler, rekabette avantajlı konumda bulunulan taze ve işlenmiş meyve ürünlerinin ihracatını önemli ölçüde sekteye uğratabilecektir.
Yukarıda sadece 4 maddede özetlediğimiz Kalkınma Bakanlığı’nın raporunun tüm detaylarını Pazartesi günü çıkacak olan DÜNYA’ nın yayınladığı 4 Mevsim Tarım Dergisi’nde okuyabilirsiniz. Özellikle Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri bu raporu okumalı, alacakları çok ders var.
*****
Ziraat Bankası’ndan açıklama
Dün yazdığımız “Tarımsal kredilerin ertelenmesinde sorun var” yazımıza Ziraat Bankası’ndan itiraz geldi. Banka Yetkilileri, düşük faizli kredi verilirken zorunlu olarak sigorta yapıldığını bu nedenle sigorta yapmamış çiftçilerin borçlarının ertelenmemesi diye bir durum olamayacağını belirtti.
Ayrıca, kredi ertelemesi için kararnamenin yayınlanmasından itibaren 1 ay değil, ürünleri, hayvanları veya seraları en az yüzde 30 hasar gören çiftçiler Hasar Tespit Komisyonu raporunu aldıktan sonra 1 ay içerisinde kredi erteleme için başvurmaları gerekiyor.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar