Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Hükümetin hazırladığı “Şeker Yasa Tasarısı” Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündeminde.Nişasta Bazlı Şeker(NBŞ) kotasını yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkaran tasarı, pancar üretimini, şeker ihracatını sınırlayıcı önlemler içeriyor.Pankobirlik, Şeker-İş Sendikası, Ziraat Mühendisleri Odası ve ilgili sivil toplum kuruluşları bu yeni yasa tasarısının şeker sektörüne ve pancar üreticisine, şeker fabrikalarına ve pancar üreticilerine büyük zarar vereceği endişesini dile getiriyor.Tasarı kabul edilir ve yasalaşırsa şeker sektöründe yeni bir dönem başlayacak.
Bu yeni dönemde neler olacak?
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.(TürkŞeker) tarafından hazırlanan “2012 Sektör Raporu”nda yeni dönemin ipuçlarını görmek mümkün. Rapora göre, sektörde yaşanan sorunlar ve öneriler özetle şöyle:
“Türkiye şeker sektöründe iç piyasa değişim içindedir. Dünyada yaşanan küreselleşme süreci, getirdiği bazı avantajlar yanında olumsuz gelişmelere de yol açabilmektedir.
Dünya borsalarına hakim olan düşük maliyetli kamış kökenli şeker nedeniyle, yerli şekerin ithal şeker ile rekabet gücü bulunmamaktadır.
Pancar şekerinin ihraç edilmesi durumunda da, iç fiyatlara göre düşük teşekkül eden dünya fiyatları ile iç fiyatlar farkının sübvanse edilmesi gerekmektedir.
Türkiye’nin şeker sektöründe dünya ticaretini takip ederek tedbirli bir yaklaşım sürdürmesi gerekmektedir. Ülkemizin etrafında ciddi miktarlarda şeker ithal eden ülkelerin var olması Türkiye için bir fırsattır.
Ülkemiz şeker sektörünü güçlendirmek amacıyla, ihracat potansiyelimizi kullanabilmek üzere birtakım tedbirlerin alınması, mevzuat düzenlemelerinde göz ardı edilmemesi önem arz etmektedir. Ancak, yürürlükteki kanunun amaç maddesinde “ gerektiğinde ihracata yönelik düzenlemeler yapılması” yer almakta iken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan Şeker Kanunu Tasarısında bu hüküm kaldırılmıştır.
TBMM’ne intikal etmiş bulunan Şeker Kanunu Tasarısında “kota tespiti ve tahsisi” ile ilgili değişiklikler arasında NBŞ’lerin kota oranının yüzde10’dan, yüzde 15’e yükseltildiği görülmektedir. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde toplam NBŞ’nin toplam şeker kotasına oranı yüzde 5 iken, pancar şekeri sanayisi gelişmiş Almanya’da NBŞ’nin toplam şeker kotası içindeki oranı yüzde 1,9, Polonya’da yüzde 3, Fransa, İngiltere ve Hollanda’da sıfırdır. Tasarı ile AB ortalamalarının üç katından fazla NBŞ tüketim zorunluluğu getirilmiş olacaktır. NBŞ kotasının yüzde 15’e çıkarılması ile meydana gelecek pancar şekeri sanayindeki ekonomik kayıplar da son derece önemlidir. NBŞ üreticilerine verilecek bu tavizin şeker üretim karşılığı yaklaşık 122 bin ton şekerdir. 122 bin ton şeker Türkşeker’in kotasının düşmesine, dolayısıyla yaklaşık 850 bin ton pancar ekiminin yapılamamasına, fabrikaların zaten düşük olan kapasite kullanımlarının daha da düşmesine neden olacaktır.
Bunun tabii bir sonucu olarak pancar şekeri maliyetleri artacak, ayrıca 122 bin ton şekerin stokta kalması stok finansman yüküne ve her yıl gelir kaybına sebep olacaktır. Bunun tarımsal karşılığı yaklaşık bir milyon ton şeker pancarının üretilememesi, 12 bin pancar çiftçisini üretimden uzaklaşması anlamına gelmektedir. Küspe, nakliye ve yem sanayi ile hayvancılık gibi yan sektörlere olan etkisi hariç pancar üreticisini tarımsal hasıla kaybına doğrudan etkisi ise her yıl 100 milyon dolar civarındadır.
Kanun tasarısında; “Bakanlar Kurulu, pancar şekerinde kuraklık ve/veya mücbir sebeplerle yurt içinde arz açığı oluştuğunun Kurum tarafından tespiti halinde, ilgili pazarlama yılı ile sınırlı olmak üzere diğer şekerlerin kotasını arz eksikliğini giderecek miktara kadar artırabilir” hükmü ilave edilmiştir. Bu hükümden, pancar şekeri üretiminde arz sıkıntısı yaşanması durumunda üretim açığının nişasta bazlı şekerler ile karşılanacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yüzde 50 artırılarak yüzde 15’e gelen NBŞ’nin ülkemizdeki üretim miktarı Bakanlar kurulunun yetkisiyle ucu açık hale gelmektedir.
Sektörde yaşanan sorunlara çözüm getirebilmek ve belirsizlikleri önlemek üzere;
-Ülkemiz üretim potansiyelini değerlendirebilmek amacıyla ihracata imkan tanıyacak altyapı oluşturulmasını,
– Kamu fabrikalarında yeniden yapılandırma ile rekabet gücünün artırılmasını,
– Kayıtdışılığın önlenmesi,
– Sosyal sorumlulukların tüm şirketler tarafından paylaşımının sağlanması,
– Özelleştirme sonrasında sosyal açıdan sorun yaşanabilecek bölgeler için alternatifler oluşturulması,
– Yabancı menşeli şekere karşı, gümrük tarifesi dışında otokontrolünü sağlayacak bir ülke şeker politikası oluşturulmak üzere; yasal, idari ve diğer somut eylemlerin ortaya konulması gerekmektedir.”
Raporun bu kısa özetinden de anlaşılacağı üzere, şeker sektöründe yeni bir dönem başlayacak ve bu dönem pancar üreticileri ve fabrikalarda çalışanlar için sancılı bir süreç olacak. Tüketiciler ise daha çok nişasta bazlı şeker tüketmek zorunda kalacak.
Bu konudaki ayrıntılı haber ve değerlendirmeleri DÜNYA’nın 3 ayda bir yayınladığı 4Mevsim Dergisi’nin Haziran sayısında okuyabilirsiniz.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar