Tarımda kirlilik…

·

20 Mart 2013

·

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarımda kirlilik…

20 Mart 2013

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Mar 20, 2013

Her alanda olduğu gibi tarımda da çok yönlü bir kirlilik yaşanıyor. Yıllardır evsel atıklar ve sanayi atıklarıyla tarım alanları kirletiliyor. Bu kirlilik önce üretime yansıyor, oradan da soframıza kadar ulaşıyor.Kirlilik sadece kentsel ve sanayi atıklarından kaynaklanmıyor. Tarımsal üretimin kendisi de kirliliğin önemli kaynaklarından birisi. Özellikle üretimde bilinçsizce kullanılan zirai ilaçlar kirliliğe neden oluyor.
Bir başka tehlike ise, bilgi kirliliği. Tarımdaki bilgi kirliliği kimi zaman en az evsel ve sanayi atıkları veya zirai ilaçlar kadar zararlı olabiliyor.
Kirlilik tarımı nasıl etkiliyor?
Sanayi ve kentsel kaynaklı atıklar tarımı doğrudan etkiliyor. Verimliliği azaltıyor. İnsan sağlığını tehdit ediyor. Çevreyi, biyoçeşitliliği yok ediyor.
Sanayi ve kentsel kaynaklı atıklar tarım alanlarına genellikle nehirlerle yani suyla ulaşıyor. Ege’de Gediz, Trakya’da Ergene nehri aracılığıyla ulaşan kirliliğin yıllardır tarımı nasıl olumsuz etkilediği herkesçe biliniyor. Önlem alınmadığı için tehlike her geçen gün büyüyor.
Tarımdaki kirliliğin bir başka nedeni ise tarımsal üretimden kaynaklanıyor. Üretim yapılırken bilinçsizce kullanılan zirai ilaçlar da ciddi bir kirlilik yaratıyor. Zirai ilaç sadece ürünlerle insan sağlığını tehdit etmiyor, aynı zamanda toprağı da kirletiyor. Kirlenen topraklarda üretimin sürdürülmesi olanaksız hale geliyor.
Tarımdaki kirlilik sadece suda toprakta değil. Beyinlerde de ciddi bir kirlilik var. Bilgi kirliliği çok daha hızlı yayılıyor.
Geçen hafta Konya Tarım Fuar’ında anlattılar. Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı-Kırsal Kalkınma Programı(IPARD) kapsamında traktör alımlarına yüzde 65 hibe desteği verileceği haberi yayılmış. Traktörcüler isyan ediyor. Hibe alacağını düşünen çiftçiler traktör almıyor. Satışlar adeta durdu. Bilgi kirliliğine en güncel ve en somut örnek bu.
Biraz araştıran, okuyan bilir ki, IPARD kapsamında traktör ile ilgili doğrudan bir hibe desteği yok. IPARD kapsamında; et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve ve sebzelerin, su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi, yerel ürünler ve mikro işletmelerin geliştirilmesi, kültür balıkçılığının geliştirilmesi ve kırsal turizm konularındaki yatırımlara hibe desteği sağlanıyor.
IPARD destekleri 81 ilde değil, iki aşamalı olarak 42 ilde uygulanıyor. Bu illerdeki yatırımcılar yukarıda belirttiğimiz konularda proje hazırlayarak sunuyorlar. Projesi kabul edilen yatırımcıların alacağı makineler arasında traktör varsa o traktör için hibe desteği verilecek. Dolayısıyla hibe desteği verilecek traktör sayısı belki de iki elin parmaklarını geçmeyecek. Ama öylesine bir bilgi kirliliği yaratılıyor ki sanki ülkenin her yerinde satın alınacak her traktöre hibe verilecekmiş gibi yansıtılıyor.
Bir başka somut örnek ise hayvancılıkta yaşandı. Biliyorsunuz 2009 yılında kırmızı et fiyatının artması ile 2010’da canlı hayvan ve et ithalatına kapılar açıldı. Aynı dönemde Hükümet, sıfır faizli hayvancılık kredisi vermeye başladı.
Kamuoyuna hayvancılık yatırımları ile ilgili öylesine bir bilgi kirliliği pompalandı ki, hayatında ineği görmemiş insanlar hayvancılığa yatırıma itildi. Hiçbir fizibilite çalışması, pazar araştırması yapmadan tamamen paraya yani sıfır faizli krediye odaklanan yatırımcılar bilmedikleri bir işe girdi.
Hayvancılığın çok karlı bir iş olduğu pompalandı. Üç yılda 7 milyar lira kredi bir o kadar da destek verildi. Yine bu 3 yılda 3 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Yayılan bilgi kirliliği arasında kaynaklar dışarıya akıtıldı. Çok kazandıracak sanılan hayvancılık sektöründe binlerce mağdur doğdu. Gerçekte çok para kazananlar da oldu. Türkiye’ye hayvan ihraç edenler iyi paralar kazandı. Büyük umutlarla sektöre yatırım yapanlar ise büyük hayal kırıklığı yaşadı. Elbette başarılı olanlar da oldu. Onlar kirli bilgilere itibar etmeyen yapacağı yatırımla ilgili her türlü araştırmayı yapan ve doğru bilgilerle yola çıkanlardı.
Özetle, tarımdaki kirliliğe özellikle bilgi kirliliğine dikkat edilmeli. Sonra faturası çok ağır oluyor.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Tarım: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler