Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yıllardır yenileniyor. Binası, logosu, internet sayfası ve bakanlığın adı bile değişti. Değişmeyen bir bakan kaldı, bir de bakanlığın tarıma bakışı.
Üreticiler haklı olarak soruyor, dünyanın en yüksek girdi maliyeti ile üretim yapan, ürettiğini değerinde satamayan, yaşam mücadelesi veren çiftçinin sorunları çözüldü de sıra bakanlığın yenilenmesine mi geldi?
Bu yenilenme tarımın sorunlarını çözmeye yeter mi?
Birçok kurum ve kuruluş binasını, logosunu, internet sayfasını değiştiriyor. Ama kimse enerjisinin büyük bölümünü bu işe harcamıyor. Bu tür yenilenmeler rutin işlerdendir.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda en az üç yılı aşkın bir süredir bu yeniden yapılanma konuşuluyor.
Bu konuda 3 yıl önce bir yasa tasarısı hazırlandı.“Tarım ve Gıda Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı” adıyla 2009 yılının son gününde Başbakanlığın internet sayfasında taslak olarak yayınlandı. Kurumlar görüşlerini bildirdi.
Hükümet bu görüşleri ve tasarıyı bir kenara itti. 2011’de yapılan genel seçimlere 4 gün kala 8 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile bakanlıklarla ilgili kapsamlı bir düzenleme yaptı.
Bu düzenleme ile bazı bakanlıklar kapatıldı. Bazıları birleştirildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın adı “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” olarak değiştirildi. Bakanlığın yeniden yapılandırılması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tartışılmadan Kanun Hükmünde Kararname ile gerçekleştirilmiş oldu. Bakanlığın tarihçesine bakılırsa bu tür değişiklikler sıklıkla yapıldığı görülecektir. Nitekim bundan 38 yıl önce de (1974) bakanlığın adı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ydı.
2011’deki Kanun Hükmünde Kararname ile bakanlıkta bazı birimler kapatıldı bazıları birleştirildi. Kadrolarda ciddi değişiklikler yapıldı. Fakat bugüne kadar bu kadroların bir çoğuna atama yapılmadı. Bir çok bürokrat vekaletle görev yapıyor. Atamasının yapılıp yapılmayacağını bilmediği için imza atarken çekingen davranıyor. Verimli olamıyor.
Bu arada bakanlığın binası, logosu ve internet sayfası da değiştirildi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker geçen hafta İstanbul’da “Yeniden Yapılanma, Yeni Logo, Kurumsal Kimlik ve Yeni WEB Sayfası”’ ile ilgili tanıtım toplantısı yaptı. Sivil toplum örgütleri, sektör temsilcileri, bürokratlar ve basın kuruluşları temsilcilerinin yer aldığı geniş katılımlı toplantıda Bakan Eker özetle şu bilgileri verdi:
“Avrupa Birliği ile uyumlu, müzakere sürecine katkı sağlayan, sorunları daha açık, net ve önceden görebilen ve hızlı çözüme ulaşmayı sağlayan, tarladan sofraya tüm süreçleri izleyen ve denetleyen, üreticiyle birlikte tüketiciyi de kucaklayan bir yapı öngörüyoruz.”
Bakanlığın daha önce Ankara’da 5 ayrı noktada, çoğu kiralık, ruhsatsız binalarda hizmet verdiğini belirttikten sonra şu bilgileri verdi: “Biz ilk defa kendi binamızı yaptık. 46 bin 806 metrekare kullanım alanına sahip, 19 katlı bir bina. Modern çevre düzeniyle, sosyal alanlarıyla, sağlıklı bir çalışma ortamı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı sadece meslekler üzerinden değil, evrensel motifler üzerinden, tarımın temel fonksiyonunu anlatacak yeni bir logo tasarladık”.
Bakan Eker’e göre, yeni logodaki açık mavi gökyüzünü, güneş ile başaklar gıdayı ve tarımı simgeliyor. Üstte yer alan turuncu kuşak bakanlığın geçmişten bugüne gıda, tarım ve hayvancılık alanlarını, alttaki yeşil hat Türkiye’nin verimli tarım alanlarını, mavi hat deniz ürünlerini temsil ediyor.
Veteriner hekimliği ve hayvancılığı temsil etmediği iddiası ile veteriner hekimler logoyu çok eleştiriyor. Ayrıca, güneş, kum ve gökyüzü ile turizmi yansıttığını düşünenler de var. Elbette bu tür eleştiriler olacaktır. Logoyu beğenenler de olacak, karşı çıkanlar da.
Bakanlığın birçok farklı noktada hizmet vermesi yerine tek çatıda birleştirilmesi çalışanlar ve hizmet alanlar için bir kolaylık sağlıyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bakanlığın internet sayfasını en fazla ziyaret edenlerden biri olarak internet sayfasının geçmişe göre daha işlevsel ve bilgiye ulaşımın daha kolay hale geldiğini söyleyebiliriz.
Bakanlığın yeniden yapılanması, logosunun, binasının, internet sayfasının yenilenmesi elbette önemli. Ancak, bakanlığın öncelikli konusu bunlar değil. Üretici, sanayici, tüketici bakanlıktan hizmet bekliyor. Tarımda çığ gibi büyüyen sorunların çözülmesini istiyor. Yüksek girdi maliyetlerinin düşürülmesini istiyor. Amerika’da yaşanan kuraklıktan olumsuz etkilenmemek için önlem alınmasını bekliyor. Hayvancılık yapanlar yem fiyatlarındaki artışın durdurulmasını istiyor.
Özetle, tarımın bu kadar çok sorunu varken artık işin makyajı ile değil, özü ile ilgilenilmesi gerekiyor.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar