Avrupa’nın tarım şampiyonu…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Avrupa’nın tarım şampiyonu…

24 Mayıs 2011

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: May 24, 2011

Seçim dönemi aynı zamanda reklam dönemi. Televizyonlarda görüntülü, gazetelerde yazılı boy boy ilanlar yayınlanıyor. Seçim çalışmalarının önemli konularından birisi de tarım oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) “Cumhuriyet’in 100.Yılına Doğru- Yeni Tarım Düzeni” başlıklı raporunu tarımın başkenti kabul edilen Konya’da açıkladı.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 21 Mayıs 2011 tarihli gazetelere tarıma ilişkin görüşlerini yansıtan tam sayfa ilanlar verdi. İlanın başlığı “Tarımda Avrupa Şampiyonuyuz”
Türkiye tarımda gerçekten de Avrupa şampiyonu mu?
Öncelikle gazete ilanında yazılanları başlıklar halinde değerlendirmekte yarar var.
Ne diyor ilanda “Çiftçimizin büyük hayalleri vardı.”
Neymiş o hayaller?
“Ürününe daha çok destek verilmesini istiyordu.”
“Belini büken tohum, gübre, mazot masraflarının azaltılmasını talep ediyordu.”
“%60’lara varan kredi faizleri altında eziliyor, ucuz kredili günleri bekliyordu.”
“Doğal afetler mahsulüne zarar verdiğinde, bir sigortası olmasını arzu ediyordu.”
“Hemen yanı başında ona yol gösterecek ziraat mühendisleri, veterinerler hayal ediyordu.”
“Susuz tarlasına ne zaman su gelecek diye bekliyordu.”
“Hayvancılık için ucuz kredi ve destek umuyordu.”
“Ürettiğini kendisine ait modern tesislerde işleyerek, ambalajlayarak pazara sunmayı düşlüyordu.”
Yukarıda okuduğunuz hayallerin hepsi doğru. Her çiftçinin gerçekleşmesini istediği hayaller.
Hükümetin penceresinden bakarsanız bu hayallerin hepsi 8.5 yılda gerçek oldu.
Tarımdaki milli gelir 23,7 milyar dolardan 62 milyar dolara çıktı. Türk tarımı Avrupa’da birinci, dünyada 7. sıraya yükseldi. Tarım destekleri yüzde 255 arttı.
Çiftçiye verilen krediler 30 kat arttı. Faizleri yüzde 59’dan yüzde 5’e indirildi. Doğal afetlere karşı tarım sigortası başlatıldı.5 bin veteriner ve ziraat mühendisi çiftçinin ayağına gönderildi. Tarımsal sanayi tesislerine yüzde 50 hibe desteği verildi. Hayvancılığa verilen destekler 15 kat artırıldı. Hayvancılıkta kredi faizleri sıfırlandı.
Daha fazlasını yazmaya gerek yok. Hayvancılıkta duralım.
“Hayvancılık destekleri 15 kat arttı. Kredi faizleri sıfırlandı.”
Ne oldu? Hayvancılık şaha mı kalktı? Hayvancılık yapanların refahı mı arttı?
Hayvancılık yapanların hangi hayali gerçek oldu?
Hayvancılık yapanların hayali gerçek olmadı, fakat kabusu gerçek oldu. Et ithalatı kabustu, gerçek oldu. Son bir yılda ülkeye 160 bin ton karkas et ithal edildi. Besicilerin maliyetine de olsa satmayı hayal ettiği hayvanları ellerinde kaldı.
Bir yıl boyunca hazırlandığı kurban bayramında elindeki kurbanlıkları satmayı hayal eden yetiştiriciler, cumhuriyet tarihinde ilk kez kurbanlık koyun ithalatına tanık oldu.
Çiftçinin hayalinde Uruguay’dan besilik dana, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan koyun alıp beslemek yoktu. O da gerçek oldu. Devlet eliyle dağıtılan besi hayvanlarını besleyip para kazanmayı hayal edenler de hayal kırıklığına uğradı. Et ithalatı başlayınca hayvanları satamadılar. Hayalleriyle ve hayvanlarıyla baş başa kaldılar.
Süt satarak işletmelerini büyütmeyi hayal edenler, hayvanlarını kesip sektörden çıkmak zorunda kaldı. Kredilerin sıfırlandığını göremediler. Sıfır faizli kredileri hayvancılıkla ilgisi olmayanlara verildi. Onların hayallerinin gerçekleşip gerçekleşmediğini bir iki yıl sonra anlaşılır.
Hayvancılık yapanlar yıllarca ucuz yem alma hayaliyle yaşadılar, bu hayalleri hiç gerçekleşmedi.
Çiftçinin en büyük hayali, mazota, gübreye, tohuma yetecek kadar para kazanmaktı. Bu hayalleri de hiç gerçekleşmedi. Fiyat artışları hayalleri de çiftçileri de alıp götürdü.
İlanda da belirtildiği gibi çiftçi her zaman alacağı desteklerin artmasını hayal etti. Fakat, yüzde 255 arttığı söylenen destekler çiftçiye ulaşamadı. Sadece birkaç örnek;
Hayvan başına destek 3 yıldır 225 lira.
Yem bitkileri destekleri de ufak tefek rütuşlar dışında artmadı. Bazı ürünlerde düştü.
Toprak analiz desteği 3 yıldır değişmedi. Dekara 2.5 lirada çakıldı kaldı.
Gübre ve mazot desteği üç yıldır bir iki kuruşluk artışla geçiştirildi.
Buğday, arpa, yulaf, çavdar, çeltik, bakliyat desteği tam 3 yıldan beri artmıyor.
Pamuk üreticileri Yunanistan ve Amerika’daki meslektaşlarının yarısı kadar destek almayı hayal ederken tam üç yıldır aynı prime mahkum oldu.
Meyvecilik destekleri de 3 yıldır artmıyor.
Tütünden vazgeçip alternatif ürün üretenlere destek sözü verilse de 3 yıldır dekara 120 lirada kaldı.
Uzun uzun sıralamaya gerek var mı?
Çiftçiler yıllarca “milletin efendisiyiz” hayali ile yaşarken, birileri çıkıp “Ananı da al git” deyiverdi. Bir başkası “Gözünüzü toprak doyursun” dedi.
Böyle bir azarlamayı sadece çiftçiler değil, hiç kimse hayal etmemişti.
Fakat hayal edilmeyenler bile gerçek oldu.
Avrupa’nın tarım şampiyonuna hayırlı olsun.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Hayvancılık,Tarım,Tarım Politikaları: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler