Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Tarım desteklerinin ürün ekiminden önce açıklanması çok önemli. İlk kez 2010’da bu uygulama başladı. Ancak, bu yıl bütün destekler açıklanırken pamuğa verilecek prim miktarı açıklanmadı.
Resmi Gazete’nin 7 Nisan 2011 tarihli sayısında yayınlanan “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeline Göre 2011 Yılı Ürünü Yağlı Tohumlu Bitkiler,Hububat ve Baklagil Fark Ödemesi Desteğine İlişkin Bakanlar Kurulu Uygulama Tebliği”nde sadece pamuk primi yer almadı.
Tebliğde pamuğa ilişkin şöyle bir madde var: “Kütlü pamuk birim destek miktarı, dünya piyasalarındaki gelişmeler dikkate alınarak Bakanlık tarafından daha sonra açıklanacaktır.”
Pamuk üreticileri doğal olarak tedirgin oldu. Pamuk priminin düşürüleceği hatta kaldırılacağı endişesine kapıldılar. Bakanlık, primin dünya fiyatlarına göre belirleneceğini açıklaması, “dünya fiyatı çok yükseldi prim verilmeyecek mi” sorusunu akla getirdi.
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, pamukçuların endişelerini her fırsatta dile getiriyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve diğer ilgili bakan ve kurumlara mektup yazarak bu yanlışın düzeltilmesini ve pamuk priminin bir an önce açıklanmasını istedi.
Barış Kocagöz’ün bakanlara gönderdiği mektup şöyle:
“Sayın Bakanım,
7 Nisan 2011 de yayınlanan “Tarım ürünleri Destekleme uygulama tebliği” nde tüm tarım ürünlerinde belli ve sabit prim miktarları yayınlanırken; pamuk ürünü için yıllardır uygulanan sabit prim desteğinden vazgeçilmek istendiği anlaşılan madde şöyle yayınlanmıştır:
“(4) Kütlü pamuk birim destek miktarı, dünya piyasalarındaki gelişmeler dikkate alınarak Bakanlık tarafından daha sonra açıklanacaktır.”
Bu karar Ulusal Pamuk Konseyi olarak bizleri ,pamuk üretim politikamız anlamında prim ile desteklenen üretimin sekteye uğraması yönünde endişelendirmiştir.
Dünyada pamuk tedarikinin tehlikeye girmesi nedeniyle geçtiğimiz yıldan beri pamuk fiyatları yukarıda seyrediyor. Bu durumda bizlerin ; “Üretici çok kazanıyor” zihniyetinden çok bizim gibi 1 numaralı ihracat sektörüne hammadde sağlaması mecbur bir ülke olduğumuzdan hareketle , “Eyvah bu hatayı tekrar yapmayalım” zihniyetinin benimsenmesi gerektiğine inanıyoruz.
2000-2009 yılları arasında dünya piyasası pamuk fiyatları aşağıda seyretti ve ithalattan alınan -0- gümrük ile Türk pamuk üreticisi tam 9 yıl süresince zarar etti. İşte zaten bu nedenle üretimimiz 935 bin tonlardan 370 bin tonlara kadar geriledi.
Önümüzdeki yıllarda pamuk piyasasında oluşacak fiyatları üreticiye garanti edebilecek bir müessese var mı ?Ya da destek miktarı kararı verildiği tarihin akabinde dünya piyasası düşerse üretici nasıl korunacak ?
Yaptığımız çalışmaya göre; Pamuk üretiminde 2000-2010 yılları arasında enflasyondan arındırılmış girdi fiyatları yüzde 50 oranında artmış ama aynı dönemde enflasyondan arındırılmış pamuk satış fiyatları ise son artışlara rağmen yüzde 12 azalmış olarak çıkmaktadır.
Bu yıllarda tamamlayıcı fiyat uygulaması uygulanmazken ilk defa üreticinin pamuk üre-timinden para kazandığı bir senede prim uygulamasının pamukta değiştiriliyor olması üreticinin hevesini kursağında bırakacaktır. Ülke olarak ihtiyacımız olan pamuk üretimine doğru tekrar ekim alanları artarken böyle bir uygulamanın üretime zarar vereceğine kesin gözüyle bakıyoruz.
Üreticinin pamuğa dönüş eğilimi Türk tarım ve tekstil sektörü için bir dönemeçtir , tarihi bir şanstır.Pamukta makus talih değişebilir. Hükümetimizin desteklemesini artırarak pamuk üretiminin artmasına yardımcı olması gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye, geçtiğimiz yıldan ders çıkarmalı. Çünkü geçtiğimiz yıl tekstil sektörü pamuk tedarikinde sıkıntı yaşadı ve önümüzdeki aylarda da yaşayacak. Yine de Türkiye’yi kendi pamuk üretiminin kurtardığını unutmamalıyız.
Önümüzdeki yıl Türkiye’ nin yine 800 bin ton pamuk ithal etmesi bekleniyor. Toplam rakamın ortalama 4 dolar üstünden dışarı ödeyeceğimiz miktarın 3.2 milyar dolar olacağını ve dış ticaret açığımıza negatif etki edeceğini göz ardı edemeyiz.
Bizler ülkemizde pamuk üretiminin kritik seviye olan 1milyon ton üretime ulaştırılması yönünde politikalar üretmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de pamuğun “ stratejik ürün” ilan edilmesinin doğru olacağı inancındayız.
Dileğimiz ve arzumuz bu yanlıştan dönülerek pamuk ürünü destekleme priminin geçen yıla göre en az enflasyon oranında arttırılarak tekrar açıklanmasıdır. Aksi taktirde artma eğilimine giren pamuk üretimimiz 1 yıl sonra tekrar cazibesini kaybetmiş bir ürün haline dönecektir.”Barış Kocagöz’ün de dile getirdiği gibi, pamuk üretimine yönelen üreticinin umudu kırılmamalı. Geçmişten ders alınarak pamuk primi enflasyon oranında artırılarak hemen açıklanmalı.
Yazıyı tamamlarken Ankara’dan haber geldi bugün Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda saat 16.00’da konuya ilişkin bir toplantı yapılacak. Umarız toplantıdan üreticinin lehine bir karar çıkar.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar