Nankör çiftçi!..

·

30 Kasım 2010

·

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Nankör çiftçi!..

30 Kasım 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Kas 30, 2010

“Tarım sektörü, son 6 yılın 5’inde pozitif büyüme göstererek uzun yıllardır görülmeyen bir büyüme trendi yakalamıştır.
Son 8 yılda; tarımsal Gayri Safi Yurt İçi Hasıla cari fiyatlarla yüzde 115 artarak, 2009 yılında 51 Milyar Dolara, tarımda kişi başına gelir yüzde 187 artarak 2009 yılında 2.870 Dolara, tarım ürünleri ihracatı yüzde 176 artarak 11,2 Milyar Dolara yükselmiştir.
Uygulanan tarım politikaları, verilen destekler, teşvik mekanizmaları ve yatırımcılara sağlanan kolaylıklar ile tarım sektöründeki sabit sermaye yatırımlarında ve tarım ürünleri üretiminde de önemli artışlar gerçekleşmiştir.
Türkiye’de 8 yıl öncesine göre yaklaşık olarak; mısırda yüzde 95, çeltikte yüzde 143, ayçiçeğinde yüzde 32, kirazda yüzde 98, turunçgillerde yüzde 42, sütte yüzde 49, su ürünlerinde yüzde 161, beyaz ette yüzde 82, yumurtada yüzde 20, balda yüzde 10 daha fazla ürün elde edilmektedir.
Bugün tarım; Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki yüzde 8,3’lük payı, istihdamda yüzde 24,7’lik payı, nüfusun yüzde 24,5’ini barındırması, ihracat içindeki yüzde 11’lik payı ile Türkiye’de ön plana çıkan sektörlerden biri olurken, dünyanın 8. büyük tarımsal ekonomisi olması, 20’den fazla ürünün üretiminde dünyada ilk 5’te yer alması,1530 farklı tarımsal ürünü 177 ülkeye ihraç etmesi ile dünya tarımında söz sahibi, küresel ölçekte rekabet edebilecek bir sektör konumuna gelmiştir.
Doğrudan Gelir Desteği uygulamasına son verilerek verimlilik artışı ve üretimle ilişkisi olmayan destekleme araçları yerine; kalite, sağlık, verimlilik ve kırsal kalkınmayı esas alan 52 yeni destek uygulaması başlatıldı.
2010 yılı ürünlerine verilecek destek miktarlarının önemli bir bölümü üretim sezonundan önce açıklanmış ve üreticilerimizin üretimlerini planlamalarına imkan sağlanmıştır.
Tarımsal desteklerde; 2003-2010 Döneminde cari fiyatlarla yüzde 207, sabit fiyatlarla yüzde 40, dolar bazında ise yüzde 210 artış sağlanmıştır.
2003-2010 döneminde tarım sektörüne aktarılan diğer kaynaklar hariç (fiyat desteği, faiz sübvansiyonu, ihracat desteği vd.); Bakanlığımız cari transferler bütçesinden toplam 36 Milyar 100 Milyon TL tarımsal destek verilmiş olacaktır.
Son 8 yılda 1800 kooperatif projesine 1 Milyar 551 Milyon TL kredi tahsis edilmiş, bu projelerle 178 Bin aileye aynı zamanda istihdam sağlanmıştır.
2006 Yılında başlatılan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında toplam 2.256 proje tamamlanmış olup, 962 proje de devam etmektedir. Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesine yönelik toplam 724 Milyon TL hibe desteği verilmiştir.
Ziraat Bankası’nca yüzde 59, Tarım Kredi Kooperatiflerince yüzde 69 olarak kullandırılan yatırım ve işletme kredilerinin faiz oranları, kademeli olarak düşürülerek 2010 yılında yüzde 13’e indirilmiştir. Başlatılan sübvansiyonlu kredi uygulamasıyla bu oran bazılarında sıfır bazılarında ise yüzde 9,75 aralığına çekilmiş ve Ziraat Bankası tarafından kullandırılan tarımsal kredi vadeleri, işletme kredilerinde 18 aydan 24 aya, yatırım kredilerinde ise 5 yıldan 7 yıla çıkarılmıştır. 2002 Yılında 550 Bin çiftçi 529 Milyon TL kredi kullanmış iken, 2010 Yılı Ekim ayı sonu itibariyle yani yılın ilk 10 ayında 1 milyon 135 bin çiftçi, 12,8 milyar TL tarımsal kredi kullanmıştır.
Bakanlığımızın 2011 Yılı Bütçesi toplam olarak 8 Milyar 398 Milyon TL’dir. Bunun; 6 Milyar TL’si çiftçilerimize tarımsal destek olarak ödenecektir. Bütçede geçen yıla göre ortalama yüzde 9,9 oranında artış sağlanmıştır.”
Yukarıda okuduklarınız, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in 2011 bütçe sunuş konuşmasının geniş özeti.
Bakanın penceresinden bakınca tablo şöyle:
Türkiye, son 8 yılda tarımda uçmuş. Bütün istatistiklerde rekor üstüne rekor kırmış. Destekler çığ gibi büyümüş, altyapı yatırımları bitirilmiş, yasal düzenlemeler tamamlanmış, yapısal sorunlar çözülmüş. Türkiye, dünyanın sayılı tarım ülkelerinden biri olmuş.
Bakanlık bununla yetinmedi. Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez kurbanlık hayvanlar ithal edildi. Canlı hayvanın, kırmızı etin her türlüsü dışarıdan getiriliyor. Pamuğa yılda 1 milyar dolar, bitkisel yağa 3 milyar dolar, soyadan mısıra, elmadan sarımsağa kadar her türlü tarım ürünü ithal ediliyor.
Fakat, bu hükümet, bakanlık ne yaparsa yapsın çiftçilere yaranamıyor. Bu çiftçiler gerçekten nankör!
Bu büyük başarıya rağmen “battık”, “öldük”, “bittik” diye ağlıyorlar.
Hem bu kadar destek verilecek, bu kadar ihracat, bu kadar büyüme, bu kadar üretim ve yatırım artışı olacak hem de her şey ithal edilecek. Hangi ülke hangi bakanlık bunu başarabilir?
Eyy çiftçiler, neden ağlıyorsunuz? Bu büyük başarıyı(!) görmüyor musunuz?
Yoksa, Tarım Bakanı’na inanmıyor musunuz?
Sizin yaptığınız düpedüz nankörlük.
Belli ki bunlar Türkiye’de yaşamıyor. Seçimden seçime bu başarıya oy veriyor. Sonra “biz ne yaptık, elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik, öldük, bittik” diye ağlıyor.
Unutmayın, 2011 Haziran’ında yine seçim var. Bu başarıyı(!) sürdürmek sizin elinizde. Nankörlük yapmayın!

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. feyhun gülter 30 Kasım 2010 - 06:39 - Yanıtla

    akp bölgeden oy alsın diye tarım bakanı yerinde duruyor.Yoksa son hayvancılık rezaletinden sonra örneğin japon bir bakan olsa harakiri bile yapabilirdi.

  2. SELIM VATANSEVER 30 Kasım 2010 - 09:38 - Yanıtla

    TABIKI SAYIN BAKAN 10,000 TL MAAS ALIYOR
    TÜRK MILLETI ET YIYEMIYOR
    MANDALINA AGACTA KALDI NIYE MANDALINAYA DEGERLENDIREMIYORLAR
    HAYVANCILIK DESEN TUS OLDU
    HAYVAN ITAL EDEREK YABANCI CIFTCININ CEBINE PARA ILE DOLDURDUK
    HÜKÜMET ACILEN TARIM VE HAYVANCILIK REFORMU YAPMALI

  3. haldun çıray 30 Kasım 2010 - 09:55 - Yanıtla

    Sen olmasaydın kim yazardı bizi sayende adam yerine konuyoruz.Bayındırlı genç çiftçiler adına teşekkürler kardeşim.

  4. Ali koc 30 Kasım 2010 - 10:59 - Yanıtla

    BU MEMLEKET DE ÇİFTÇİ OLMADA NE OLURSA OLSUN,SAYIN BAKAN POLİTİKACI,ÇİFTCİ DEĞİL Kİ,BAKAN BÖYLE KONUŞUNCA SOKAKDA Kİ DİĞER VATANDAŞ DA,BİZE BÜYÜLÜ GÖZLE BAKIYORLAR,NE KADAR YAZIK,PEKİ KURAKLIK NEDENİYLE ÇİFTÇİNİN ÖZEL BANKALARA NE KADAR KREDİ BORCU VAR,KAÇ TANE ÇİFTCİNİN KAÇ LİRA İCRADA BORCU VAR,BİR ÇİFTCİ KÖYÜNÜ TERKETMEYİP TARLASINI BEDAVA TEFECİLERE SATIYORSA,BUNUN ALTINDA NE VAR,KALKINMAMI VAR.ÇİFTCİLİĞİ BİR YAPAN BİLİR,BİR DE YAPMAYAN BİLMEZ,
    KEŞKE BÜTÜN ARAZİLERİMİZİ DEVLET ALSADA BİZE SADECE MAAŞ VERSE,NE GÜZEL OLUR, 3 TL YE MAZOT MU OLUR,YUH DİYORUM.

  5. adnan karaman 30 Kasım 2010 - 15:38 - Yanıtla

    sayın ali ekber yıldırım, ben bir çiftçi çocuğuyum bu eleştirilerinizi biraz ağır buluyorum. ben bu hükümetin savunucusu değilim fakat bizim insanlarımız eğitimsiz olduğu sürece biz bu problemlerden kurtulamayız. özelliklede köylerimizde eğitime ağırlık verilmediği sürece bizim köylümüz para kazandımı traktöre yatırır parasını sonra açar ağzını avaya siyasilere küfür eder. başkada hiçbirşey yapmaz.

  6. salim tekyaz 4 Aralık 2010 - 06:29 - Yanıtla

    ciftci nankör degil bu metni yazan nankördür vardıda ciftci mi yapmadı

  7. levent can 4 Aralık 2010 - 10:25 - Yanıtla

    arkadaşlar içinizde çiftçilikten çok para kazanan varsa lütfen banada nasıl kazandığınızı söyleyin ben zarar ediyorum

  8. Haşmet 6 Aralık 2010 - 08:51 - Yanıtla

    Ali Ekber Bey, bütçe sunuşundaki verilere “yalan” diyemediğiniz dikkatimi çekti. Bu gerçeği bir mübalağa ile örtmüşsünüz. “Bu veriler tek yanlı ve çiftçinin hayat standartlarına yansımaları yok” demek istiyorsunuz herhalde. Bu konuda sizinle muvafığım. Ama seçimlerde iktidarı değiştirirsek tarım politikalarının düzeleceğinden nasıl emin olabiliyorsunuz, işte onu anlayamadım. Hangi alternatifin en iyi olacağına hükmediyorsunuz? Bu konuda da böyle mizahi değil ama apaçık, net bir yazı yazar mısınız? Mesela partilerin programlarından tarımla ilgili bölümleri alıp bizim için karşılaştırabilir misiniz? Varsa siyasilerle sohbetlerinizden vaadleri, düşünceleri, projeleri, bunların etkileri konusunda alıntılar yapar mısınız? Sadece “hükümeti cezalandırın” demek iyi bir yöntem mi? Çiftçinin, besicinin organize olamadığı, kurulan yapıların ise hemen hücre bölünmesine uğrayarak daralıp çaptan düştükleri ve koltuk kavgalarına sahne olduğunu neden unutuyor ve kendisine düşeni yapmayan çiftçiyi nereye yerleştirmeyi düşünüyorsunuz? Ezcümle, çiftçiye “nankör” diyen yok,mübalağa etmişsiniz. Çiftçinin yek vücut olup meselelerini hükümete duyuramama sorunu en temel meseledir. Belki de suçu tarım konusundaki “akil adam”larımızda aramalıyız. Sadece konuşup, akıl verip, argümanlarını fiiliyata dökemedikleri için…. Saygılar

  9. kemal katırcıoğlu 9 Aralık 2010 - 11:44 - Yanıtla

    tarımda reforma ihtiyaç var çünkü üreticilerin girdileri cok pahalı ama ürettiği de fiyat politikası ve örgütlenme olmadıgı için artık çiftçi ne yapsın elindeki ürünü yok pahasıya bile cıkartıyo elinden. iyi bir fiyat politikası olusturularak tarımın cok iyi yere geleceği bir aşikardır.

  10. hasan 16 Aralık 2010 - 04:32 - Yanıtla

    haşmet beyin yorumuna katılıyorum..tek suçlu hükümet mi? ve bu hükümetten daha iyi tarım politikasını uygulayabilecek uzun vadeli programlar gerçekleştirebilecek siyasi parti varsa bilelim bizde. daha öncekileride gördük.(şuan yaşadığımız bazı olaylar önceki hükümetlerin verdiği bazı vaatlerin sonuçlarından değilmi??)
    dünya hızla değişiyor. yeni konjektürde tarım ön plana çıkmaya başladı..tarım alanlarını azalmasına rağmen dünya nüfusu ters orantılı oralarak artış göstermektedir. bu durumda mevcut tarım ve hayvancılık alanlarını arttırmak mümkün olmadığından üretimin arttırılması gerekmektedir. maalesef ülkemizde tarım ve hayvancılık küçük işletmeler ağırlıklı yapılmaktadır. modern ve teknik olarak çok yetersiz ve eğitimsiz olan bu işletmeler kendini yeni ve modern üretime adepte edememekte ve yok olamaya mahkum bırakılmaktadır. sayın bakanın bahsettiği desteklemeler büyük işletmeler için hazırlanmakta küçük üreticiler bu destekleri almakta zorlanmaktadırlar..yeni dünya yapısında küçük işletmelerin varlığının sürdürebilmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum..çiftçi olarakta örgütlenerek bu soruna çözüm bulunabilir. ama onuda insanımız beceremiyor diye düşünüyorum. genel olarak rakamsal olarak iyi gözüksede ülke tarımının büyük çoğunluğunu teşkil eden küçük işletmelere bu rakamların yansımadığı aşikardır..

  11. karagözlerli 16 Aralık 2010 - 07:08 - Yanıtla

    gerçekten tarım bakanı galiba bu ülkede yaşamıyor gübre mazot fiyatlarından hiç bahsetmiyor bir ton pancara bir torba gübre alıyoruz ikiyıl öncesi gübre fiyatlarının nasıl arttığını bilmiyor herhalde ne olduda birden bire gübre tavan yaptu ardından bir yıl sonra 600 lü fiyatlara düştü tabi burda birilerinin cebi acayip doldu bizler nankörüz tabi onlara çalışsak nankör olmazdık kendi adamlarını istedikleri yerlere getirip kısa sürede zengin ediyorlar milletimiz önümüzdeki seçimlerde derslerini vereceklerdir inşallah

  12. MURAT BAYAR 1 Ocak 2011 - 13:42 - Yanıtla

    ARKADASLAR ÇİFTÇİ/REÇBER NE YAPAR ÜRETİR VE SATAR SONRA KAZANIR. BUNLARDAN BIZ HAZIR MALZEME ITHAL ETMESINI ISTEMIYORUZ CUNKI BUCIFTCIYE YARAMIYOR. BIZE UCUZ MAZOT( DENIZCILERE VERDIGI GIBI) UCUZ GUBRE GETIRSIN VERSIN, V.B. İŞLER YAPSIN YANI YETISTIMEK ICIN ORTAMI HAZIRLASIN. YOKSA ELIN ADAMIN HASTALIKLI ETLERINI YEMEYE DEVAM EDER ÇİFTÇİYİ NANKÖR GORENLER..YESINLERR

Tarım: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler