Bursa Tarım Fuarı…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Bursa Tarım Fuarı…

12 Ekim 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Eki 12, 2010

Tarımda olup bitenleri en iyi fuarlar yansıtıyor. Bursa’da 8 yıldan bu yana yapılan tarım fuarı, bu alandaki en başarılı örneklerin başında gelir. Üreticiler, sanayiciler, makine imalatçıları, yatırımcılar, hayvan yetiştiricileri, bankacılar, bilim insanları ve tarımla ilgili herkesimden insanlar Bursa Tarım Fuarı’na geliyor.
Bursa’daki fuarı Türkiye’nin önde gelen fuarcılık şirketlerinden TÜYAP düzenliyor. En büyük destekçisi ise, TARMAKBİR(Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği).
TÜYAP’ ın Genel Müdürü İlhan Ersözlü’nün daveti ile Bursa Tarım Fuarı’nda okurlarla, dostlarla bir araya geldik.Yeni dostlar edindik.
Fuara ilişkin yazılacak çok konu, söylenecek çok söz var. Çünkü, Bursa Tarım Fuarı sadece yüzlerce firmanın ürünlerini sergilediği, on binlerce ziyaretçinin gezdiği sıradan bir fuar değil. Yeni teknolojilerin tanıtılması, tarım ve hayvancılık potansiyelinin yansıtılması ve sektöre ilişkin gelişmelerin,sorunların tartışılarak çözüm önerilerinin sunulması bakımından çok önemli bir platform.
Her an bir etkinlik var. Yarışmalar düzenleniyor. Ziraat Mühendisleri Odası’nın öncülüğünde düzenlenen ve Oda’nın eski genel Başkanı Dr. Gökhan Günaydın’ın başkanlığında 3 gün süren “Bursa Tarım Kongresi” başlı başına büyük bir organizasyondu.
Fuar izlenimlerimizi birkaç başlık altında özetleyebiliriz:
1- Ülkenin her yerinde olduğu gibi Bursa Tarım Fuarı’nda da tartışılan, konuşulan ana konu hayvancılıktı. Bir yandan canlı hayvan, besi hayvanı, kurbanlık ve karkas et ithalatının yarattığı karamsar hava, diğer yanda Ziraat Bankası aracılığı ile verilen 7 yıl vadeli sıfır faizli kredinin sektöre getirdiği yatırım canlılığı konuşuldu. İthalatla dışa bağımlı bir hayvancılık yaratılırken verilen sıfır faizli kredi ile sektöre giren yeni aktörlerin işinin hiçte kolay olmadığı ifade ediliyor. Yıllardır hayvancılıkla uğraşanlar, yem üreticileri kendilerine danışan yeni yatırımcılara “ bu dönemde hayvancılığa girmeyin, batarsınız” diyorlardı. Yeni yatırımcılar ise şaşkın ve endişeli. Fuarın ilk günü, süt ithalatına izin verildiği yönündeki haber moralleri iyice bozdu.
2- Traktör firmaları eksiksiz fuardaydı. Hepsi en yeni modellerini büyük şovlarla tanıttı. Bir firmanın standını gezerken bir çiftçi yanındakine devasa traktörü göstererek “Mercedes’le geçsen kimse bakmaz, bu traktörle geç, herkes sana bakar” diyordu. Türkiye’de traktörün çiftçiler için aynı zamanda bir gösteriş ve ulaşım aracı olduğunu kanıtlayan sözlerdi.
3- Fuarın baş aktörleri tarım makineleri imalatçılarıydı. Ülkenin değişik yörelerinden gelen imalatçılar ürünlerini tanıttı. Makine imalatçıları, TARMAKBİR’ in öncülüğünde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri ile yapılan toplantıda buluştu. Bakanlığın yürüttüğü kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi projesi kapsamında verilen yüzde 50 hibe desteği tüm yönleriyle tartışıldı. Yaklaşık 4 yıldan bu yana uygulanan hibe destekten herkes memnun. Başlangıçta yaşanan ve bizim de zaman zaman dile getirdiğimiz sorunlar büyük ölçüde giderilmiş. Bakanlık, proje kapsamında yılda ortalama 120 milyon liralık destek sağlıyor. Projenin süresi bu yıl sonunda tamamlanıyor. Ancak, 5 yıl daha uygulanması planlanıyor. Makine imalatçılarının bakanlık yetkililerinden çok önemli bir talebi oldu. Yerli ve ithal makine farkı gözetilmeden verilen hibe desteğinin yerli üretimi destekleyecek biçimde verilmesini istedi. Makine imalatçısı dostumuz Fehmi Altayoğlu’nun dile getirdiği, Tekirdağ Hayrabolu’da 11 imalatçının bir araya gelerek kurduğu “ortak atölye” (Hayrabolu Ortka Tarım Makinaları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) bu alanda kurulmuş ilk ve örnek bir girişim. Makine imalatçılarının ortaklık kültürünü geliştirerek rekabet gücünü artıran ve teknolojiyi verimliliğe dönüştüren önemli bir proje. Bu tür ortaklıkların kurulmasında yarar var.
4- YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın “domates geni ile Türk milleti 20 yılda yok edilebilir” şeklinde özetlenecek konuşması da Bursa Tarım Fuarı’nda, özellikle tohumculuk firmaları standlarının tartışma konularının başındaydı. Tohumculuğa dikkat çekmesi bakımından önemli sayılan ancak, domates geni ile bir milleti yok etmenin büyük bir komplo olduğu konuşuldu.
5- Banka kredilerinden yakınmalara rağmen en fazla ziyaret edilen standlar arasında bankalar vardı. Özellikle sıfır faizli hayvancılık kredisi veren Ziraat Bankası standı dolup taştı.
6- Açılış konuşmalarında ve Bursa Tarım Kongresi’ndeki konuşma ve sunumlarda fuarın düzenlendiği Bursa’nın tarımsal potansiyeli de dile getirildi. Bursa, dondurulmuş gıdada Türkiye üretiminin yüzde 61’ini, meyve suyu üretiminde yüzde 26’sını,salçanın yüzde 64’ünü, sofralık zeytinin yüzde 60’ını, armudun yüzde 22’sini karşılıyor. Ancak, pek çok konuşmacının dile getirdiği gibi Bursa, artık o eski “yeşil Bursa” değil. Yeşilini, ovalarını sanayi ve konuta kaptırmış. Bursa artık, şeftali de kokmuyor. Şeftali üretimi hızla geriliyor. Ünlü kestane şekerinin kestanesini de dışarıdan, Aydın ve İzmir’den sağlıyor.
Özetle, Bursa Tarım Fuarı ülke tarımına, tarımın gündemine ayna tutan önemli bir organizasyon oldu.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Tarım: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler