Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Geleneksel Türk yoğurdunun lezzetini, kıvamını yok eden “Fermente Süt Ürünleri Tebliği” 16 Şubat 2009’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Tebliğ ile, yoğurtta süt proteini oranı yüzde 4’ten yüzde 3’e indirildi. Yoğurt ve ayranda en az yüzde 12 olan yağsız kuru madde miktarı ise tamamen kaldırıldı.
Yoğurtta oynanmak istenen oyunu kamuoyu ilk kez bu sütunda 24 Şubat’ta yayınlanan “Geleneksel Türk yoğurdu tehlikede” başlıklı yazıyla öğrendi. ( Yazıyı www.tarimdunyasi.net adresinden okuyabilirsiniz).Yazı yayınlandıktan sonra tebliğe yönelik büyük tepkiler oldu.
Usta yazar Güngör Uras’ın Dünya ve Milliyet Gazetesi’ndeki yazıları, gıda ürünleri konusundaki duyarlı yaklaşımı ile bilinen gazeteci Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil dostumuzun yönetimindeki Star Televizyonu’nun takipçiliği ile yoğurtta oynanmak istenen oyun bir ölçüde bozuldu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bu tepkilere karşı önce tebliği savundu. Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde çıkarıldığını iddia etti.
Tepkiler çığ gibi büyüyünce daha fazla direnemeyen Tarım Bakanlığı, sektör temsilcileri ile toplantılar yaptı. Bu toplantılardan sonra yoğurt için yeni bir tebliğ hazırlanmasına karar verildi.
Bakanlıktan, üniversitelerin ilgili bölümlerinden bilim insanlarının ve sektör temsilcilerinin katılımı ile oluşan Süt ve Süt Ürünleri İhtisas Alt Komisyonu, yoğurt tebliği üzerinde yeniden çalışmaya başladı.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Coşkun’un başkanlığındaki alt komisyon titiz bir çalışmayla yeni bir taslak hazırladı. Taslakla ilgili son toplantı 6 Kasım’da yapıldı. Bu toplantı öncesi komisyon üyelerine toplantının son toplantı olacağı, burada alınacak kararın Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu’na sunulacağı bildirildi.
Fakat, toplantıya katılan Tarım Bakanlığı temsilcileri, üzerinde aylardır tartışılan tebliğ taslağını bir kenara iterek, “Bakanlık bu tebliğin onaylanmasını istiyor” diyerek komisyon önüne yeni bir tebliğ koydu. Bakanlık temsilcilerinin onaylanmasını istediği tebliğ, 16 Şubat tarihli tebliğden farksızdı. Yoğurtta “yüzde 3 protein ve sıfır kuru madde” öneriyordu.
Bakanlığın bu tavrı komisyonda şok etkisi yarattı. Komisyon üyeleri “Bizim bu çalışmanızdan haberimiz yok, incelemeden bir karar veremeyiz, bize emrivaki yapamazsınız” diyerek tepki gösterdi. Tarım Bakanlığı yetkilileri ısrarcı olunca, komisyon 18 Ocak’ta bir toplantı daha yapmaya karar verdi.
Şimdi ortada iki tebliğ taslağı var. Birisi Tarım Bakanlığı’nın dayattığı ve 16 Şubat tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğle aynı değerleri içeriyor. Diğeri ise, 16 Şubat öncesinde olduğu gibi klasik kaymaklı-kaymaksız yoğurtta yüzde 4 protein yüzde 12 yağsız kuru madde olmasını öngören ve alt komisyon tarafından hazırlanan taslak.
Alt komisyon tarafından hazırlanan taslak aynen kabul edilirse geleneksel Türk yoğurdunun özellikleri korunacak ve klasik kaymaklı-kaymaksız yoğurtta yüzde 4 protein yüzde 12 yağsız kuru madde olacak.
Taslakta ayrıca, “pıhtısı karıştırılmış yoğurt” tanımına yer verilerek, kıvamı olmayan yoğurtlar için proteini oranı yüzde 3, yağsız kuru madde oranı ise yüzde 8.5 olarak belirleniyor.
Tebliğ bu haliyle çıkarsa, yüzde 3 protein ve yüzde 8.5 yağsız kuru madde özelliklerine sahip yoğurdun ambalajının üzerine “pıhtısı karıştırılmış yoğurt” yazılacak. Bazı yoğurt üreticileri “pıhtı” sözcüğünün tüketicileri ürküteceğini belirterek ambalaja yazılmasına karşı çıkıyor. Bu üreticiler hem geleneksel Türk yoğurdu yerine Avrupa’da olduğu gibi çorba gibi yoğurt üretmek istiyor hem de üzerine “pıhtı” yazılmasına karşı çıkıyor. Tüketiciyi aldatmak, kandırmak istiyorlar.
Yeri gelmişken hatırlatmakta yarar var. Daha önce yoğurdun ambalajında üretim tarihi ve son tüketim tarihi yazılıyordu. Şimdi bir iki üretici firma dışında üretim tarihini yazan yok. Yoğurt ambalajlarında sadece son kullanma tarihi yazılıyor. Bu da tüketiciyi aldatmaya yönelik bir uygulama değil mi?
Alt komisyon yoğurt tebliği ile ilgili son kararını, 18 Ocak 2010’ da yapılacak toplantıda verecek. Kabul edilecek tebliğ taslağı Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu’na sunulacak. Komisyon kararı ile yoğurtta yeni tebliğ Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girecek.
Çıkacak olan tebliğ geleneksel Türk yoğurdunun korunması açısından çok önemli. Kamuoyunun, tüketici dernekleri ve sivil toplum örgütlerinin GDO’ ya karşı gösterdiği duyarlılık geleneksel Türk yoğurdunun korunması için de gösterilmeli. Çünkü, geleneksel Türk yoğurdunu bitirmeye yönelik oyun yeniden sahnelenmek isteniyor. Tehlike henüz tam olarak geçmiş değil.
Bayramınızı kutlar, sağlık, mutluluk ve bereketli bir yıl dileriz.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar
zaten ne kaldı kı bı yogurdumuz var onu da halletsınler.pamugu hallettıklerı gıbı,mısırı hallettklerı gıbı,bugdayı,hayvancılıgı halettıklerı gıbı.