Şekerpancarının ekonomiye katkısı -2

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Şekerpancarının ekonomiye katkısı -2

20 Ekim 2009

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 23, 2024

Özelleştirme İdaresi, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.(Türk Şeker)’ne ait, Çarşamba, Çorum, Kastamonu, Kırşehir, Turhal ve Yozgat fabrikalarını satışa çıkardı. Fabrikaları satın almak isteyenler için son teklif verme tarihi 19 Kasım.
Yapılan açıklamalardan ve medyaya yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla şeker fabrikalarıyla Suudi Arabistan merkezli Savola Group yakından ilgileniyor. Savola Group yöneticileri geçen hafta Turhal Şeker Fabrikası’nı incelemek üzere Turhal’a gitti. Fakat, çalışanlar tarafından fabrikaya sokulmadı.
Tarım işletmelerinin özelleştirilmesi geçmiş yıllarda dünyada çok tartışıldı. Özelleştirmenin bayraktarlığını yapan Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri bile tarımsal işletmelerin özelleştirilmesine soğuk baktı. Belli oranlarda özelleştirme yapsalar bile, tarıma destekleri artırarak sürdürdüler.
Türkiye’de ise, ne yazık ki, özelleştirme tarımsal işletmelerle başladı. Süt Endüstrisi Kurumu(SEK), Et ve Balık Kurumu, Yem Sanayi ve diğer tarımsal işletmelerin özelleştirilmesi ülke tarımını çökertti. Bugün hala, bu kurumların eksikliği yaşanıyor.
Geçmişteki bu kötü deneyimden ders almayan hükümet, şimdi benzer bir anlayışla şeker fabrikalarını özelleştiriyor. Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’a göre 2010 sonuna kadar Türk Şeker’e ait 25 fabrikanın tamamı tahmini 1.7 milyar liraya satılacak.
Bu özelleştirme sadece birkaç fabrikanın el değiştirmesi olmayacak. Türkiye için ve özellikle tarım sektörü açısından hayati öneme sahip pancar üretimini de doğrudan etkileyecektir. 
Geçen Perşembe, Şekerpancarının ekonomiye katkısı-1 (www.tarimdunyasi.net ‘ten okuyabilirsiniz) başlıklı yazıda ifade ettiğimiz gibi, şekerpancarı üretiminin önemini, ekonomiye, tarım sektörüne, istihdama katkısını bilmeyenler bu fabrikaları haraç mezat satmak istiyor. Oysa, şekerpancarı üretimi sadece şekerin hammaddesi değil. Entegre bir sistem kurulduğunda şekerpancarı ve şeker üretiminin ekonomiye ve tarıma çok yönlü katkısı var.
Cumhuriyetin ilk yıllarında şeker fabrikalarının kurulmasına büyük destek veren Mustafa Kemal Atatürk, pancar üretiminin modern tarım tekniklerinin kullanılmasında ve yaygınlaşmasında çok önemli rol oynayacağının bilincindeydi. Nitekim, modern tarım tekniklerinin yaygınlaşmasında, tarımsal sanayinin gelişmesinde Türkiye Şeker Fabrikalarının çok büyük rolü oldu.
Geçen yazıda kısmen yazdığımız Konya Şeker modelinde bu gerçeği görmek mümkün. Konya ve civarındaki 52 bin ortaklı Konya Pancar Kooperatifi’nin sahibi olduğu Konya Şeker bünyesinde kurulan ve dünyada örnek gösterilen Çumra Şeker Entegre Tesisleri tam 16 tesis ve birimden oluşuyor.
Konya gezimizin en heyecanlı anlarını da bu entegre tesisi gezerken yaşadık. Her gün yurt içinden ve dışından müze gezer gibi bu tesisleri gezmeye, görmeye gelenler var. Tesislerde bu işi organize eden bir ekip var. Gelen konuklar, akülü arabalarla tesis gezdiriliyor.
Konya Şeker İcra Kurulu Üyesi Sefa Çağlayan ve Çumra Tesisleri İşletme Müdürü Dede Ülker ile tesisi gezdik. Pancar ekicilerinin ürettiği şekerpancarına dayalı olarak kurulan Çumra Şeker Entegre Tesisleri’ne giren pancardan, şeker, sıvı şeker, arı yemi şurubu, sert şeker, fondan şeker, çikolata, şekerli mamuller, küp şeker, paketli şekerler, kandis şeker, biyoetanol, küspe, yem üretimi yapıldığını yerinde gördük. Bu üretim tesislerinden bir çoğu ilk kez bir şeker fabrikası bünyesinde faaliyet gösteriyor. En son teknoloji ile üretim yapan bu entegre tesisi dünyada da örnek tesis olarak kabul ediliyor.
Tesisleri gezerken kaptanımız Dede Ülker, bir seranın önünde durdu. Evet, yanlış okumadınız. Şeker entegre tesislerinin içinde toplam 6 dekarlık iki sera var. Bu seralarda domates ve muz yetiştiriliyor. 
Sefa Çağlayan’ın anlattığına göre, üretimde enerji tasarrufu sağlamanın yaratıcı fikri olarak bu seralar kuruluyor. Şeker üretiminde ortaya çıkan “Kondanse Suyun” üretim sürecinde tekrar kullanılabilmesi için seralarda soğutulmasıyla gerçekleşiyor. Sera için gerekli ısıyı sağlarken soğuyan su, Çumra Şeker’e tekrar geri dönüyor. Yani, şeker fabrikasında 55 santigratlık sıcak su soğutma kulelerine gönderilirken seralardan geçirilerek hem soğutmada kullanılan enerjide tasarruf sağlanıyor; hem de seralarda kullanılarak üretimin maliyetinde büyük yer tutan ısıtmada sıfır maliyet elde ediliyor. 
Tesiste pancarın üzerinde fabrikaya gelen toprak bile değerlendiriliyor. Pancarını sökerek fabrikaya getiren üreticiler pancarı iyi temizlemediği için pancarın üzerinde bir miktar toprak kalıyor. Bu toprak, Konya’nın her yerine milyonlarca fidan diken Konya Şeker’in ağaçlandırma sahalarında değerlendiriliyor.
Özetle; pancardan sadece şeker elde edilmiyor. Entegre bir model ile değerlendirildiğinde ekonomiye, tarıma, tarımsal sanayiye, hayvancılığa, taşımacılık, alkol, enerji, ilaç sanayi ve daha bir çok sektöre devasa bir katkı sağlıyor. İstihdam yaratıyor. Bu nedenle şeker fabrikaları yabancıları teslim edilemeyecek kadar büyük öneme sahip. İlle de özelleştirilecekse, Konya Şeker modelinde olduğu gibi pancar üreticilerinin sahibi olduğu kooperatiflere verilmeli.
Konya Şeker modelinin yaratıcısı ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’un söylediği gibi liberalizmin kalesi Amerika bile kooperatif modelini tercih ederken Türkiye’nin başka arayışlarda olmasına gerek var mı?

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Ali Şükrü TUNÇEL 4 Mart 2010 - 16:49 - Yanıtla

    Şeker fabrikalarını özelleştirmeden önce, bazı yasal boşlukların giderilmesinde fayda var. Kooperatif yöneticileri, yönettikleri kooperatiflerle ilgili işledikleri suçtan devlet memuru gibi yargılanmakta ancak, kooperatifin sahibi ya da ortağı olduğu şirketlerde işledikleri suçtan asla yargılanamamaktadırlar. Önce bu yasal düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Konya şeker, güzel bir örnek fakat Kayseri ve Amasya şeker fabrikaları için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Özellikle Kayseri şeker fabrikası yönetim kurulu üyeleri ile ilgili olarak gazetelerde yolsuzluk ve Ergenekon bağlantısı haberleri eksik olmuyor. Ya bu haberleri veren gazeteler dava edilmeli, ya da ileri sürülen iddialar üzerine savcılar görevlerini yapmalı. Bir yerden
    duman çıkıyorsa orada ateş de olabilir.

Şeker - Pancar: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler