Fındıkta uzun süreli bir tartışmanın başlangıcındayız

·

29 Temmuz 2009

·

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Fındıkta uzun süreli bir tartışmanın başlangıcındayız

29 Temmuz 2009

·

Tarım Dünyası

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Tem 29, 2009

Osman AROLAT/Dünya

Tarım yazarımız Ali Eber Yıldırım 14 Temmuz günü Tarım Bakanlığı’nca açıklanan fındık ekim alanlarını daraltmaya ve devlet desteklemesini sonlandırmaya yönelik Fındık Stratejik Planı’nın bütün taraflarının görüşlerini de ele alarak konuyu 10 soruda irdeleyen bir haber-araştırma yapmış. Bugün yayınlanan bu araştırma fındıkta uzun süreli bir tartışmanın başlangıcında olduğumuzu ortaya koyuyor. Yanıtlanması gereken birçok sorunun zaman içinde yerini bulacağı görülüyor.
Fındıkta yıllardır yapılan yanlışlara ve sınırlanamayan ekim alanlarına sınır getirmek için Tarım Bakanlığı özde doğru olan fındık ekim alanlarını sınırlamaya yönelik 3 yılık süreyle uygulanacak “Yeni Fındık Stratejisi”ni 14 Temmuz’da gündeme koydu.
Bu stratejinin temelinde 642 bin hektarlık fındık ekimi yapılan alanın üç yılda 406 bin hektara indirilmesi yer alıyordu. Yani ekili alanın 236 bin hektarında söküm yapılarak alternatif ürünlere geçilmesi öneriliyor ve bunun için destek verileceği belirtiliyordu. Bu, mevcut fındık alanlarının yüzde 37 oranında azaltılması demekti. Bakanlık açıklamasında 642 bin hektardan 406 bin hektara indirileceği, daralacak alan olarak 176 bin hektar rakamı yer alıyordu. Ancak, bakanlığın kendi açıkladığı rakamlara göre daraltılacak alan 236 bin hektardı. Yani açıklanandan 60 bin hektar daha fazlaydı. Bu rakam hatası aslında 750 metrenin üzerindeki alanlar ile Hazine arazilerindeki kaçak ekim alanlarını içeriyor.
Bu stratejik planın amaçladığı bir başka konu da önce Fiskobirlik, daha sonra TMO alımlarıyla devletin kasasından çıkan paranın bundan böyle çıkmayacağının, devlet desteğinin olmayacağının açıklanmasıydı. TMO, 2006 yılında görevli kılındığından bu yana 1 milyar doların üzerinde görev zararı yapmıştı ve depolarında 550 bin ton fındık birikmişti. Bu açıdan bakıldığında alınan bu karar da doğru görülebilirdi. Vatandaşın ödediği vergilerin bir kısmının bir bölgede yapılan fındık alım zararına karşı ödenmesi yanlışından vazgeçilmiş oluyordu. Ancak, bu üç yıllık stratejik plan uygulanması döneminde de hükümet alternatif ürüne geçmeyi kabul edenlere söküm için ve yasal alanda fındık ekimi yapanlara destek için 2 milyar 600 milyon liralık bir ödeme yapacağını da açıklıyordu. Ve yasal alanda fındık ekenlere verilecek hektar başına 150 liralık desteğin 2010 yılında ödenecek olması üreticilerin tepkisini çekiyordu.
Üreticilerin tepkisini çeken bir başka husus ise bugüne kadar Fiskobirlik ve TMO alımlarıyla sağlanan regülasyonun ortadan kalkması, kendilerinin tüccar ve ihracatçı ile karşı karşıya bırakılmaları. Hem de bunun yeni dönem fiyat tespitinden çok kısa bir süre önce açıklanması. Piyasa yapıcısının bulunmadığı alanda üretici fiyatın aşağıya gideceğine inanıyor. İhracatçıların Avrupa’da çikolata piyasası için ürün alan bazı firmaların isteği doğrultusunda alım yaptıklarını belirterek, bazı önlemlere gerek olduğu söyleniyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ürün borsası kurulmadan ve lisanslı depoculuk geliştirilmeden üreticinin ve ihracatçının yüzünün gülmeyeceğini belirterek, “Rekabet edeceğiz ama birbirimizle değil, başkalarıyla” değerlendirmesini yapıyor.
Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı fındık strateji konusundaki gelişmeleri değerlendiren gazetemiz tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, yeni fındık stratejisinin taraflarca farklı değerlendirildiğini; kimilerinin koşulsuz desteklerken, kimilerinin tamamen karşı olduğunu, kimilerinin ise konuya temkinlik yaklaştıklarını açıklamalarına dayanarak bugünkü haberinde ortaya koyuyor.
Bütün bunlar iyi yolda atılan adımın belli alanlarda tam hazırlık yapılmadan açıklanmasının ve hayata geçirilmesinin fındık tartışmasını uzun süre devam ettirecek olduğunu gösteriyor. Doğaldır ki, belli yeni düzeltmeler, lisanslı depoculuk sisteminin yerleşmesi, mümkünse ürün borsasının kurulmasıyla sistem yerine oturacaktır. Yeni ekim alanlarının yeterli olup olmamasından, üreticinin mağduriyet korkusunun sona ermesine kadar birçok konu zaman içinde yerini bulacaktır.(29.07.2009-DÜNYA)

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. neslie 2 Ağustos 2009 - 15:55 - Yanıtla

    Normal bir vatandaş olarak merak ettiğim şu soruları bilenler olarak nasıl cevaplarsınız?
    1.Yıllardır fındık üreten bir bölgede neden kivi ekilmek istenmektedir?
    2.Fındık üretiminin sonucunda satışımızda zarar mı var? yada yurt dışında bu talep mi görmemekte?
    3.Onca dikili ekili arazi teşviği kesilerek,yok pahasına satışı yapılarak,krediler ve teşvikleri engellenerek yapılmak istenen nedir?
    4.Yeniden ekim süresi ve kazançtan elde edilecek hasılat bize daha cok mu kazandıracak?
    5.Bu büyük değişime neden ihtiyaç duyuldu?
    Teşekkürler..

Fındık: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler