Birliklerde yine sorun var…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Birliklerde yine sorun var…

21 Temmuz 2009

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Tem 21, 2009

Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri çok zorlu bir süreçten geçiyor. Dünya Bankası’nın dayatması ile 8 yıl uygulanan yeniden yapılanma sürecinin tamamlanmasında bu yana 7 ay geçti. Gerekli yasal düzenleme yapılamadığı için, birliklerin bilançolarındaki borçlar kredi almalarını engelliyor. Kredi alamayan birlikler ürün alamıyor, çalışanlarının maaşını ödeyemiyor. Mal varlıklarını satarak çarkı çevirmeye çalışıyor. Fakat, kriz ortamında varlıklarını satmak da kolay olmuyor.
Bu süreçte, Kayısıbirlik kapandı. FİSKOBİRLİK hükümetin hışmına uğradı, üç yıldır fındık alamıyor.Gayrimenkullerini satmak için defalarca ihale açtı, satamadı. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği, 1 milyar lirayı aşkın mal varlığına karşın, 300 milyon lirayı bulan borcu nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Sorunları aşmak için olağanüstü genel kurur kararı aldı.
Bu zorlu süreçte birliklerin en önemli sorunu finansman. Bu konuda özel bankalardan çok, kamu bankaları birliklerin önünü kesmeye, onları zor durumda bırakmaya çalışması dikkat çekiyor. Birliklerin ürün almaması, piyasadan çekilmesi için çaba gösteren kamu bankaları var. Bu bankalarının tutumu siyasi baskıdan kaynaklanıyor. 
Hükümet, en başından beri Dünya Bankası’nın dayatmaları doğrultusunda birlikleri sistemin dışına itmek için elinden gelen her türlü çabayı gösteriyor. Muhalefet ise genel olarak tarım ve birlikler konusunda ilgisiz. Oysa, sorun 17 birliğin ve yöneticilerinin sorunu değil. Ülke tarımının, milyonlarca üreticinin, sanayicinin hatta ihracatçının sorunudur. 
Birlikleri yönetenlerin hiç mi suçu yok? Elbette çok. Fakat, sorunların kaynağı doğru ve gerçekçi tespit edilemezse çözümsüzlük devam eder.
Birliklerin yaşadığı sorunların ana kaynağında neler var?
1- Tarıma bakışta ve destekleme politikasındaki yanlışlar
2- Birliklerin faaliyet alanına giren ürünlerde yaşanan sorunlar
3- Avrupa Birliği’ndekine benzer bir piyasa düzeninin eksikliği
4- Finansman sorunu
5- Geçmişten gelen alışkanlıklarla birlikleri “devlet” görme anlayışı
6- Birlik yönetimlerinden kaynaklanan sorunlar
7- Üretici – kooperatif – birlik dayanışmasının sağlanamaması, kooperatifçilik bilincinin olmaması
Sorunlar uzayıp gidiyor. Yukarıda sıraladığımız birkaç maddeden de anlaşılacağı
gibi yaşanan sorunlarda herkesin payı var. Fakat, çözüm konusunda kimse parmağını oynatmak istemiyor. 
Çözüm üretmek bir yana birlikleri “kara delik” olarak gören anlayış ne yazık ki bu ülkede hep iktidarda oldu. Bu anlayış ve birliklerin varlığından rahatsız olan lobiler birliklerin kapısına kilit vurmak için her fırsatı değerlendiriyor. 
Oysa, bazı somut adımlar hemen atılabilir. Hükümet, hayvancılık desteklerini üretici örgütleri üzerinden dağıtırken birliklerin faaliyet alanına giren ürünlerin destekleme primini birlikler üzerinden ödememek için diretiyor. Ayçiçeği primini Trakyabirlik ve Karadenizbirlik, pamuk primini Tariş Pamuk, Çukobirlik, Antbirlik ve Gapbirlik üzerinden verilse bu ciddi bir kaynak girişini sağlar ve birlikler rahat bir nefes alır. Üreticiler birliklere ortak olur, sahiplenir. Birlikler güçlenir. Fakat kimse birliklerin güçlenmesini istemediği için bu basit çözüm bile uygulanmıyor.
Birliklerin faaliyet alanına giren ürünlerde yaşanan sorunlar elbette bu kurumları da çok olumsuz etkiliyor. Türkiye, ürettiğinden daha fazla pamuk ithal ederken, pamuk üretimi hızla gerilerken, pamuğun üretim maliyeti fiyatın çok üstüne çıkarken Tariş Pamuk Birliği’nin sorun yaşamaması mümkün mü? Yüzlerce tekstil fabrikası, çırçır işletmeleri, iplik fabrikaları kapanırken sektörün en önemli aktörlerinden biri olan Tariş Pamuk’un sarsılmaması beklenemez.
Türkiye’deki 17 birlik, 2000 yılından 2008 yılı sonuna kadar 8 yıllık sürede sadece 250 milyon liralık fon ile 23 üründe faaliyet gösterdi. Çarkı döndürdü. Hükümet, 2006’da FİSKOBİRLİK’ i devre dışı bıraktı ve Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO)’ni görevlendirdi. TMO, sınırsız devlet kaynaklarına rağmen bir tek ürünü, fındığı yönetemedi. Görev zararı milyar doları aştı. 
Birlik yönetimlerini suçlarken TMO’nun fındık deneyimine bakmakta yarar var. Birlik yöneticilerini suçlayarak, “biz söylemiştik” demekle sorunlar çözülmüyor. 
Yazıyı tamamlarken birde düzeltme yapmamız gerekiyor. Yeni Asır Gazetesi , “Pamuk Birliği Dosyası” yazı dizisi kapsamında görüşümüzü sordu.Yukarıda yazdıklarımızı söyledik. Fakat gazeteye “sorunların ana kaynağı pamuk birliği yönetimi, profesyonel yönetim eksikliği, iç çekişme” diye yansıdı. Diziyi hazırlayan iki arkadaşımız da gazeteciliğe DÜNYA’ da başladı. Taraflı yazmaları mümkün değil. Fakat, yazıyı sayfaya koyan meslektaşlarımız hükümete yönelik eleştirileri, pamukta yaşananları ayıklayınca geriye anlamsız bir “yönetim” suçlaması kalmış. Böyle sığ düşünmediğimizi okurlarımız bilir. Bu konudaki görüşümüz yukarıda yazdıklarımızdır.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. HOLDINGZEDELER 21 Temmuz 2009 - 12:31 - Yanıtla

    hükümet tarim ve hayvancilik reformu yapmali ve birlik sayisina artirmali 17 birlikle Türkiye tarimi ve hayvanciligi illerlemez
    ayrica hükümet topladigi vergileri nereye harciyor
    tokiye toki den baska yatirimi yok akp hükümetinin
    Türkiyenin yüzde 25 si issiz
    tarim isletmeleri kücük ve parcali akp nin umrunda deyil
    ciftci üvey evlat
    arap seyhlerine gösterilen ilgi ciftciyi ve gurbetciyi,holdingzedeye gösterilmiyor
    TOKI ev DEYIL fabrika yapsin

Kooperatifçilik: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler