Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Ayçiçeği ve yağlı tohumlar ile ilgili gelişmeleri yaklaşık 15 yıldır çok yakından izliyoruz. Her yıl bu konuda birçok toplantı düzenlenir. Üretici, tüccar, sanayici, ihracatçı, ithalatçı bir araya gelir. Uluslararası düzeyde konuşmacılar davet edilir. Saatler süren konuşmalar, tartışmalar olur. Bu toplantılarda Türkiye’nin yağlı tohumlarda dışa bağımlılığı her seferinde yinelenir. Milyarlarca dolar dövizin dışarı gitmesinden herkes yakınır. Çare olarak yerli üretimin artırılması önerilir. Bu toplantıların birçoğunda Tarım ve Köyişleri Bakanı veya en üst düzey bürokratları hazır bulunur ve söylenenleri dinler, not eder, çözüm bulacaklarını söyler. Fakat, bizim sektörü izlemeye başladığımız 15 yıldan bu yana bir adım atılamadı. Bırakın üretimin artması, birçok yıl üretim beklenenden düşük olur. Türkiye’nin dışa bağımlılığı artar.
Diğer yağlı tohumları bir yana bırakırsak, Türkiye, 15 yıldan bu yana ayçiçeği üretimini neden artıramıyor?
Genel anlamda tarım politikasındaki yanlışlıklar ve buna bağlı olarak uygulanan destekleme politikası üretimin önündeki en büyük engel. Türkiye, hedefi olmayan, sonuçları hesaplanmayan bir destekleme politikası uyguluyor. Tarımsal desteklemeye iyi kötü bir bütçe ayrılıyor. Örneğin 2009 bütçesi 5 milyar lira. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bu desteği üretim planlaması için değerlendirmiyor. Genellikle, “şu kadar bütçemiz var, biz bu parayı nasıl dağıtırız” gibi çağdışı bir yaklaşımla destekleme politikası yürütülüyor.
Destekleme politikası böyle olunca, buğdaya verilen desteğin ayçiçeği üretimine nasıl yansıyacağını kimse hesaplamıyor. Son yıllarda üretimi yaygınlaşan kanolaya verilen desteğin ayçiçeği üretimini olumsuz etkilediğinin kimse farkında değil.
Yağlı tohumlarda uygulanan dış ticaret politikası da ayçiçeği üretimini artırmayı değil, ithal etmeyi teşvik ediyor. Hububat ürünleri üretimi dışarıya karşı yüksek vergi oranları ile korunurken, yağlı tohumlarda koruma oranı son derece düşük.
Yeterli denetim ve koruma olmadığı için dışarıdan değişik şekillerde ham yağ giriyor. Örneğin, son zamanlarda ayçiçeği unu ithal ediliyor. Bunun içerisinde yüzde 38-39 oranında yağ var. Ayçiçeği unu adı altında ham yağ getiriliyor. Çünkü, ayçiçeği ununun vergisi yüzde 13.5 olduğu için, daha az vergi ödenerek yağ ithal ediliyor. Aynı şekilde yüzde 9 yağ içeren küspe ithal ediliyor. Yem sanayicilerine sorarsanız, kullandıkları küspenin yüzde 2 yağ içermesi gerekiyor. O zaman yüzde 9 yağlı küspe getirenler de aslında yağ ithal ediyor. Dışarıdan ham yağ bu kadar kolay gelince, içeride ayçiçeği üretimini artırmak mümkün değil.
Geçenlerde Edirne’de sohbet ettiğimiz Trakyabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, haklı olarak soruyor. Türkiye’nin 650 bin ton ham ayçiçeği yağına ihtiyacı var. Bunun 350 bin tonu yerli üretimden karşılandı. Geri kalanı nereden geldi. Çünkü, dış ticaret verilerine göre Türkiye’ye bu sezon 1 kilogram ham ayçiçeği yağı girmemiş.
Rafet Sezen’in anlattığına göre, ayçiçeği üretiminin yüzde 80’ninin gerçekleştirildiği Trakya’da buğday ve kanola üretiminin cazip hale gelmesi ayçiçeği üretimini olumsuz etkiliyor. Sadece bu yıl bölgede ayçiçeği üretim alanlarında yüzde 5 oranında daralma var. Ayçiçeği yerine kanola ekimi yapılıyor.
Ayçiçeği üretim alanları artmadığına göre, üretimim artması için mevcut alanlardan daha yüksek verim elde edilmesi gerekiyor.
Sezen, iki üç yıldan beri üzerinde çalıştıkları yeni bir ayçiçeği çeşidi ile hem verimliliği sağlamayı hem de insan sağlığı için daha yararlı olan yüksek oleikli(hıgh oleik) ayçiçeği yağı üretimini artırmayı hedeflediklerini söyledi. Amerika ve Fransa başta olmak üzere birçok ülkede yaygın olarak üretilen oleik yağ oranı yüksek ayçiçeği çeşidinin Türkiye’de de yaygınlaşması için Trakyabirlik, çiftçilere ekim yaptırıyor. Bu konuda tohumculuk firmaları ile işbirliği yapılıyor. Bu yıl, Trakyabirlik bir tohumculuk şirketi de kurdu. Ayrıca, yüksek oleik yağ içeren ayçiçeği üretimi yapan çiftçilerin bu ürünleri diğer üründen farklı fiyatla alınıyor. Üretici, daha çok para kazanıyor.
Trakyabirlik, geçen sezon çiftçilere 6 bin 640 dekarda bu ayçiçeği üretimi yaptırdı. Çiftçilerden yüksek oleikli yağ içeren 624 ton ayçiçeği alındı. Bu yıl üretimin 3 bin tona çıkması bekleniyor.
Rafet Sezen’in anlattığına göre, yüksek oleikli ayçiçeği yağı, doymuş yağ oranı düşük. Raf ömrü uzun. Kızartma ve pişirme performansı daha yüksek. İnsan sağlığı açısından zeytinyağı ile yarışacak bir yağ olarak değerlendiriliyor.
Trakyabirlik’in bu çabalarının başarıya ulaşması için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın da destekleme politikasını değiştirerek verimliliği ve teknolojiyi desteklemesi gerekmez mi?
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar
yazarın yorumlarına bir noktaya kadar katılıyorum.ancak kanolaya verilen desteği neden ayçiçeği üretimi ile kıyaslıyor? neticede sorun olan ülkenin yağlı tohum açığı. konuya bakış açısının “yağlı tohum üretilsin de hangisi olursa olsun” şeklinde olması gerekir. zaten sıkıntı olan bitkisel yağda kanola mı ayçiçeği mi gibi bir noktaya götürmek son derece yanlış olacaktır. ülkemizin şu an yağlı tohum seçme gibi bir lüksü olmadığını düşünüyorum.
SAYIN ALİ BEY:HÜKÜMET TARLALARA MAHSUL EKMEDEN ÖNCE PRİMLERİ ÖDEYECEĞİNİ SÖYLEMİŞLERDİ HANİ NERDE PRİMDEN BAHSETMİYORLAR BİLE ÇİFTÇİLER VADELİ GÜBRE MAZOT ALDDIKTAN SONRA ODA VERİLENE KADAR PRİMLER SICAĞA FAZLA DAYANAMADAN ERİR GİBİ GELİYOR BANA……
sayın trakya yaglı tohumlar yonetım kurulu baskanı sadece aycıcegı yagının baskanımıkanolayı baska üretıcınınmı ektıgını sanıyor kanola ekıcılerıne sahıp cıkmayı yaglı tohumların kanola almayı tesvık etmek yerıne rus cumhurıyetlerınde gezmeyı gezdıklerındendebu ulkenın ne menfaat sağladıgını anlayabılmış degılız ıcerıdekı uretımı arttımayı duşunup lobı faalıyetı yapsınlar onlar uretıcının bası sıkayet mercı degıl bereketlı gunler.
Ayçiçek işinde gizli kapaklı işler dönüyor.Bugün adana borsasında ayçiçeği kilosu 630.000 liradan işlem görüyor.bu demektir ki çiftçi bu sene çok fazla zarar edecek.tarımda dışa bağımlı olduk.Avrupa kanola bitkisini motorlara koymak için kullanırken bizim akıllılar AYÇİÇEK YAĞINA katıyor.Bu da sahtekarlığa giriyor.Bunu ilgili yerlere şikayet ettiğinizde “siz bizzat şikayet edin” deniliyor yada cevap bile verilmiyor.Kanola kanserojen bir bitkidir.GDO yani genetiği değiştirilmiş organizmalar grubundadır.Devletin bunun önüne geçmesi gerekiyor.Bu sene ayçiçeğinin kilosu 630.000 olursa Trakyabirlik yöneticileri nasıl koltuklarına oturacaklar bakalım
ayçiçeği üreticisi olarak şunu belirtmeliyim:üretici doğru destek ve fiyat politikasıyla desteklenmedikçe bu iş kesinlikle olmaz.her yıl girdiler %200 lerde artarken üreticinin fiyatı%30 gibi gerilerse af buyrun bu soygun düzeninden başka birşey degildir.üretici kumpasa alınmış canı ne zaman çıkacak diye seyre bakılırsa,sonrada destek veriyoruz deyip pişkince daha ne istiyorsunuz?denirse verilen destek alınanın yanında devede kulak kalırsa,bırakın üretimin artmasını,olması bile başarı kabul edilmeli.Avrupa ile kıyas edilemiyecek girdi fiyatları bizde mevcutken ve destek oranları kıyas kabul edemeyecek oranda farklı iken.biz kalkmış avrupa ile fiyat yarıştıracağız.Biz ayakta kalabilmek için üretmeye çalışırken,avrupa keyfi üretmek gibi bir durumda.
Bu memleket kadar kendi insanına eziyet eden bir dünya ülkesi var mı??? ACABA
ayçiçeğii üreticisi olarak şunu belirtmek istiyorum:
3 yıldan beri yağlık ayçiçeği ekiyorum. zarar ediyorum. geçen yıl 200 dekar ekdiğim ayçiçekden zarar ettim. 2 defa suladğm halde içinden çıkamadım bu yıl 150 dekara düşürdüm eğer bu yıl da zarar edersem seneye ekmeyeceğim ülkemizde dışa bağmlılığı azaltmak için gösterdğim çabaya karşılık zarar gördüm bundan dolayı bu sene de yağlık ayçiçewği fiyatları ucuz olursa ekmeyi keseceğim teşekkür ederim yüksel türkmen mecidiye köyü ,mahmudiye,eskişehir…
bir tarım işleri yapan kişi olarak düşünuyorum
da nasıl oluyorda ayçiçek ekiyoruz bizi cezalandırıyor hükümete
sesleniyorum ya zaten ayçiçek ekim zor ve masraflı neden bize böyle davranıyorlar anlayamıyoruz insanlarımız ülkemiz dışa bağımlı kalmasın diye uraş veriyor ama artık güçümüz kalmadı yeter bu kadarda olmaz yazık trakyanın bir uçtan bir uça güzel ayçiçek tarlaları yok olacak hayvacılık batacak hükümet ülkenin batmasını istiyor yok böyle politika yazık biz ne üreteceğiz yatacakmıyız bu topraklar boşmu kalsın atalarımız ne savaşlar vermiş boşmu bırakalım insanda utanma olur yazık çiftçi kardeşlerimize teşekkürler inadına türkiye cumhuriyeti bizi yıldıramayacaklar TÜRK ÇİFTÇİSİ ÜRETECEK
tarih 25 ağustos 2009
tam harman mevsiminde ithal ayçiçek ham yağını fiyatı düştü..
bu malın ülkeye ucuz girmesini engelleyecek ki çiftçim kazanacak
bu işten birileri rant elde ediyor
hükümet uyuma üreticine sahip çık..
yüksel üğülmüs bey bu senede yaglıktan zarar etdın artık seneye ekmessın ekersende burdakı verdıgın sozunde durmamıs olursun
Türkiye ayçiçeği üretiminde en çok Marmara Bölgesi’dir.