Çeltik üreticisi, pirinç ithalatını durdurabilecek mi?

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Çeltik üreticisi, pirinç ithalatını durdurabilecek mi?

23 Ekim 2008

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Eki 23, 2008

Bilmeyenler için yazalım, pirinç çeltikten elde edilir. Çeltik üretimi, teknolojinin yoğun olarak kullanılmasına rağmen hem zor hem de çok özen gösterilerek yapılması gereken bir iştir. Çok su ister. Çiftçi, özel olarak hazırladığı tarlaya pirincin tohumu olan çeltiği eker. Hasat edildikten sonra, çeltik kurutulur ve kabuğundan ayrılır. Türlerine göre 100 kilo çeltikten 60-65 kilo pirinç elde edilir.
Pirinç,dünyada en az buğday kadar önemli bir ürün. Özellikle de Uzakdoğu ve Güney Asya ülkeleri için.
Dünyada yılda ortalama 415 milyon ton pirinç üretiliyor. Bunun sadece 29 milyon tonu dış ticarete konu oluyor. Üretimin çok büyük bölümü üretildiği ülkelerde tüketiliyor. Çin, tek başına dünya pirinç üretiminin ve tüketiminin yüzde 30’una (130 milyon ton) sahip.
Çin’de kişi başına yılda 87 kilo, Hindistan’da 78, Japonya’da 63, Endonezya’da 152, Bangladeş’te 200 kilo pirinç tüketiliyor. Avrupa Birliği’nde kişi başına tüketim 6 kilo, Amerika Birleşik Devletleri’nde 14 kilo, Türkiye’de ise 8,5 kilo civarında.
Uzakdoğu ve Güney Asya ülkeleri kadar olmasa da pirinç Türkiye için de önemli, tüketimi yaygın bir ürün. Türkiye, uzun yıllardan beri uygulanan yanlış politikalar nedeniyle çeltik üretiminden uzaklaştı. Bu nedenle yılda 200-300 bin ton pirinç ithal eder duruma geldi. Bu yıl ilk kez ithalata gerek bırakmayacak düzeyde bir üretim var.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 2008 ürünü 760 bin ton çeltik üretimi bekleniyor. Bundan 460 bin ton pirinç elde edilecek. Türkiye’nin ihtiyacı da 500-550 bin ton civarında. Sezon öncesinde Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO)’ nin ithal ettiği 30 bin ton pirinç ve özel sektörün elindeki stoklar da dikkate alındığında ithalata ihtiyaç olmayacak.
Ancak, burası Türkiye. Kesin bir dille “ithalat olmayacak” demek kolay değil. Bu yılın Nisan-Mayıs aylarında olduğu gibi, TMO veya Tarım Bakanlığı’nın yanlış politikası sonucunda iç piyasada yeterince pirinç olmasına rağmen ithalat olursa da kimse şaşırmasın.
Geçen Nisan ayında  pirinç fiyatının aşırı yükselmesi sırasında Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, “yeterli pirincimiz var” demesine rağmen Bakanlar Kurulu kararı ile TMO’ya 100 bin ton pirincin sıfır gümrükle ithalatı için yetki verildi. Bu kapsamda 30 bin ton pirinç ithal edildi.
Çeltik hasadının sonuna yaklaşıldığı şu günlerde ürün büyük ölçüde çiftçinin elinde. Bir süre sonra çiftçinin elinden çıktıktan sonra yeniden spekülatif hareketlerle aşırı fiyat artışı olursa ithalat yeniden gündeme gelebilir mi? Yaşayıp göreceğiz.
Türkiye’deki çeltik üreticisi ülke ihtiyacını karşılayacak miktarda pirinç üretti. Çiftçi, ithalatı önleyecek bir başarıya imza attı. Bundan sonra ithalatın yapılıp yapılmaması çiftçinin ürününü alan tüccarın, işleyen ve pazarlayan sanayicinin ve tarım politikalarını yürüten hükümetin tutumuna bağlı. Bu şartlara rağmen ithalat yapılırsa, çiftçilerin başarısına gölge düşürüleceği gibi, gelecek yıllarda üretimin bu seviyeye ulaşması da engellenmiş olacak. Çünkü, çiftçi son bir yılda yüzde 100’e varan girdi fiyatlarındaki artışa karşın, çeltik alım fiyatındaki yüzde 17 artışa rağmen bu başarıyı elde etti.
TMO, 2008 ürünü çeltik için kilogram başına  87 yeni kuruş fiyat açıkladı. Çiftçilere kilo başına 10 yeni kuruş destekleme primi ödenecek.
Bu fiyatı az bulan üretici çeltiğini satmıyor. TMO’ya emanet vererek karşılığında aldığı senet ile banka kredisi kullanıyor. Emanete bırakmasının temel nedeni fiyatların yükseleceği beklentisi. Çiftçinin bu beklentisi bir ölçüde de gerçekleşiyor. Serbest piyasada çeltiğin kilosu 1.2 YTL’ ye ulaştı.
Geçen hafta Keşan’da konuştuğumuz üreticilerin dile getirdiği en önemli sorunlardan birisi de, uçakla ilaçlamanın yasaklanması. Çeltik konusundaki gelişmeleri yakından izleyen, çeltik üreticisi bir aileden gelen Garanti Bankası Avrupa 3.Bölge Kredi Değerlendirme Yönetmeni Halil Yavuz’ a göre uçakla ilaçlamanın yasaklanması çiftçiye yüzde 25 ek maliyet getirecek.
Ankara’da masa başında alınan kararla uçakla ilaçlamanın yasaklanması belli ürün ve bölgeler için doğru bir karar olabilir. Ancak, binlerce dekar alanda sadece çeltik üretimi yapılan örneğin İpsala’da uçakla ilaçlamayı yasaklamanın bir anlamı yok. Uçakla ilaçlamanın burada çevreye veya başka ürüne zarar vermesi söz konusu değil. Çeltik üretiminin yapıldığı alanlarda yerden ilaçlama yapmak çok zor. Çeltik üreticileri, bölgenin şartları dikkate alınarak uçakla ilaçlama yasağının kaldırılmasını istiyor.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. asi_prens 15 Şubat 2009 - 04:54 - Yanıtla

    yav biz niye bu kadar yazı yazalım ki sadece hangi bölgelerde öretilir onu sorduk

  2. naim gelgör 20 Aralık 2010 - 14:53 - Yanıtla

    hayır kesınlıkle türkıyeye ital pırınç gırmelı cunku 2008 2009 yılında dengesız bır dalgalnma oldu ısı olmayan vatandasta elınde para çeltık almaya stok yapmaya basladı yok oyle bısey her sey dengede gıdecek herkez ısını yapacak

Hububat: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler