Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Dünya mısır üretimi 2000 yılında 600 milyon ton seviyesindeyken 2007- 2008 sezonunda 766 milyon tona ulaştı. Üretimdeki artışın temel nedenlerinden birisi, daha fazla mısırın biyoyakıt üretiminde kullanılması. Dünya üretiminin yüzde 43’ünü Amerika Birleşik Devletleri, yaklaşık yüzde 20’sini ise Çin üretiyor.
Türkiye’de de son yıllarda mısır üretiminde ciddi artış sağlandı. 2000 yılında 2.3 milyon ton olan üretim 4 milyon ton sınırına ulaştı. Bu yıl 4.2 milyon ton olması bekleniyor. Daha da sevindirici olan üretim alanlarını çok fazla artmadan verimlilikle bu üretim artışının sağlanmasıdır.
Türkiye’de mısır üretiminin artmasında hayvancılık sektöründeki gelişmenin yanı sıra, pamuk üretimindeki sorunlar nedeniyle üreticinin mısır ekimine yönelmesinin de etkisi var.Tire, Söke, Çukurova gibi pamuk üretiminin merkezi olan ovalarda üretici mısır üretimine döndü. Üretimdeki bu olumlu gelişmeler ne yazık ki, piyasalara yansımıyor. Uygulanan politikalar üreticiyi desteklemek yerine üretimden kaçırmaya yönelik. Mısır üreticisi endişeli.
Mısır hasadına bir aydan daha kısa bir zaman kaldı. İç piyasada yerli mısır olmasına rağmen Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) mısır ithalatını sürdürüyor. Adana Tahıl Üreticileri Birliği’nin yaptığı hesaplamaya göre 2008 birinci ürün mısırın ton maliyeti 413 YTL. Üzerine yüzde 20 çiftçinin kar payı konulduğunda mısırın ton fiyatı en az 495 YTL olması gerekiyor. Oysa, TMO’nun internet sitesine (www.tmo.gov.tr) girerseniz tonu 480 YTL’ den ithal mısır satılıyor. Hasada kısa bir zaman kala, TMO ithal mısır satışını sürdürüyor. Bu mısır Amerika’dan ithal ediliyor. Adana Tahıl Üreticileri Birliği, Ceyhan Ziraat Odası ve mısır üreticilerinin iddia ettiği gibi genetiği değiştirilmiş mısır bu.
Görevi Türkiye’deki piyasayı düzenlemek, üreticiyi ve tüketiciyi korumak olan TMO, iki yıldır mısıra fiyat bile açıklamazken Amerikan çiftçisini korumayı sürdürüyor. Buğdayda, pirinçte olduğu gibi. Hani bulsalar fındık bile ithal edecekler.
Üreticiler hasat öncesi mısır ithalatının durdurulması için adeta çırpınıyor. Geçtiğimiz günlerde Adana Tahıl Üreticileri Birliği, Ceyhan Ziraat Odası, Kahramanmaraş ve Çukurova’dan mısır üreticileri Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile görüştü. Görüşmeye Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürü ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdür Yardımcısı da katıldı. Üreticiler bu toplantıda endişelerini bakana anlattı. Anlatmakla kalmadı, bakanlığın mısır konusunda ne kadar yanlış bilgilere sahip olduğuna da tanık oldu.
Bu görüşmeden sonra, TMO, 1 Ağustos itibariyle ithal mısır satışlarını durduracağını açıkladı. Bu açıklama ile aslında alıcılara ‘ihtiyacınız olan mısırı alın, 1 Ağustos’tan sonra satışımız yok’ mesajı veriliyor.
Mısır üretimine yönelik tehdit sadece ithalatla sınırlı değil. Destekleme politikası da üretimdeki olumlu gelişmeyi tersine çevirecek nitelikte. 2006’da 3 milyon 811 bin ton olan mısır üretimi 2007’de kuraklığın etkisi ile 3 milyon 535 bin tona düştü. Fiyat yükseldi. Fiyat yükseldiğinde ürün çiftçinin elinden çıkmıştı. Bu nedenle fiyat artışı çiftçiye yansımadı.
Fiyat artışından yararlanamayan çiftçi, bir darbe de destekleme priminden yedi. 2006’da 6,7 yeni kuruş olan mısır destekleme primi, 2007’de 2 kuruşa düşürüldü.
Geçen hafta buğday, arpa, yulaf, çavdar, çeltik ve ilk kez bakliyat ürünlerine verilecek destekleme primi açıklandı. Fakat mısır destekleme primi açıklanmadı. Umarız, Hükümet mısırda destekleme primini tamamen kaldırmaz.
Hayvancılık, bitkisel yağ, tatlandırıcı ve biyoyakıt sektörü için çok büyük öneme sahip olan mısırda ithalatın değil, üretimin desteklenmesi gerektiğini Ankara’nın da anlaması ve buna uygun bir politika izlemesi şart.
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar
merhaba arkadaşlar iktidar çiftçinin suyunu sıkmaya devam ediyor eğer su kaldıysa mısır fiyatları aşağıya düşmeye devam ediyor şu anda 38 ykrş iktidarda amerikalı çiftçi kardeşlerimiz mağdur olmasın diye geni bozulmuş mısır ithalatını sürdürüyor.T.C. vatandaşlarının cenaze namazlarını kılmak için hazırlık yapıyor.devlet babamız olduğuna göre çocuğunun boğazını kesen babayıda görmüş olduk bu arada.çiftçinin girdisi yüzde yüz artarken satacağı ürünlerde yüzde 30 geriliyor.
akp domeminde çifçiye neler yaptılar bir bakın hep zenginlere 10 katladılar gübre tonu 2milyar mozot 2900 birazda bize kömür gönderin akp hep kendiniz ısınıyorsunuz az yiyin çifçiyi batırdınız siz nah alırsınız oy çifçilerden size oy yok oy almaya gelirsiniz oyu aldıktan sonra ortalıktan koyboluyorsunuz sn kemal unakıtan sivrihisar ilçemize geldi söz verdi halde sözünde duramadı size oy yok ben birde akp üye oldum üyeligimi sildirecem sözünüzde durun seçim yaklaşıyor mazotta indirim yapıyorsunuz neden yazın yapmadınız şimdi çifçinin işi bitti mazotta indirime gidiyorsunuz hane mozotta indirim yapmıyordunuz nasıl yapılıyormuş seçim yaklaşınca kömümü unutmayın gerçi siz zenginlere dagıtırsınız bu kömürü kimin parasıylan ödüyorsunuz cebinizdemi veriyorsunuz
ben bicerciyim tarsusda biçim yapdım çifci darda oldunu gördüm aydında yapdım yine aynı cifci bitmiş durumda bu işler nası olacak her halde seneye çifci ekecek gücü kalmıyacak bizde bicecek ye bulamıyacaz binlerce euroya aldımız bicerler tavuk kümesi olacak
saygılar ankara sincan