"Yanlış Tarım Politikaları Hem Üreticileri Hem de Tüketicileri Vuracak"

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

"Yanlış Tarım Politikaları Hem Üreticileri Hem de Tüketicileri Vuracak"

Güncelleme: Nis 16, 2008

“Yanlış Tarım Politikaları Hem Üreticileri Hem de Tüketicileri Vuracak”

Tarım uzmanı Yıldırım’a göre üretimi değil ithalatı destekleyen tarım politikaları nedeniyle üreticiler üretimden koparılıyor, tüketicilerse daha fazla paraya daha sağlıksız ve kaçak ürünler tüketme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılıyor.
Kerem MORGÜL/ BİANET
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in artan pirinç fiyatlarına karşı bulgur yenmesini tavsiye etmesiyle yeniden gündeme gelen gıda krizini Dünya Gazetesi’nden tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım bianet için değerlendirdi.
Yıldırım’a göre sorun üretimden kaynaklanıyor:
“Sorun üretimden kaynaklanıyor. Son yıllarda üretim alanları hızla daralıyor. 2002-2006 döneminde ekim alanları nohutta yüzde 20, kuru fasulyede yüzde 28, mercimek ve pirinçte yüzde 30 civarında geriledi.
Çiftçi üretimden kaçırılıyor. Birçok üründe yüksek fiyatları konuşuyoruz. Fakat son 4-5 yılda üreticinin cebine giren fiyat enflasyona rağmen değişmiyor. Mazot, gübre ve ilaç gibi girdilerin fiyatları yüzde 100 artarken üretici fiyatları ancak yüzde 10-15? artıyor. Yani üretici düşük fiyata satıyor, tüketici yüksek fiyata alıyor, aracılar ve spekülatörler ciddi kazançlar elde ediyor.”
“Tarım politikaları üretimi değil ithalatı teşvik ediyor”
Yıldırım,
bu durumun müsebbibi olarak üretimi baltalayan tarım politikalarını gösterdi:
“Özerk olmayan Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) piyasaya müdahale edemiyor. Müdahale iki şekilde olabilir: Ürünü alırken düşük fiyatlara karşı üreticileri korumak ve tüketici fiyatları yükselince piyasaya ürün vererek fiyat düşürmek. TMO piyasaya zamanında ürün verebilseydi bunlar olmayacaktı. Dünyadaki fiyat artışları önemli ama Türkiye’de artışlar iki kat fazla. Bu da üretimi değil ithalatı destekleyen tarım politikalarından kaynaklanıyor.
Doğrudan gelir desteği kötü bir destekleme metodu. Üretici ne zaman, ne kadar destek alacağını bilmiyor. Önünü göremediği için o yıl hangi ürünün fiyatı artarsa onu üretmeye başlıyor. Ödemeler geç yapılıyor, üreticiler üretimden kopuyor. Anadolu’da birçok yerde çiftçiler artık tarlasını satıyor ve ‘benim çocuğumu işe alın’ diye şart koşuyor.
Hayvancılıkta da bu sene ilk defa doğrudan gelir desteğine geçilecek. Ödemeler hayvan başına yapılacak. Bir inek 5 kilo süt verse de 25 kilo süt verse de aynı şekilde değerlendirilecek. Bunu yaparken birçok hayvancılık desteği kaldırılıyor. Sütte kilo başına 85 kuruş destekleme kaldırıldı. Çiftçi bunu almak için sütünü satarken fatura alırdı, şimdi niye alsın? Sektörde kayıt dışılık artacak, çöküş yaşanabilir.”
“Üreticiler daha fazla paraya, daha sağlıksız ve kaçak ürünler tüketecek”
Yıldırım
, bu gidişatın tüketiciler için de olumsuz sonuçlar doğuracağını vurguladı:
“Tüketiciler daha fazla paraya daha sağlıksız ve kaçak ürünler tüketecek. Zaten et ve sütte ciddi problemler var. Türkiye’ye daha önce kanguru eti bile geldi. Bitkisel üretimde, hayvancılıkta, yaş meyve ve sebzede üretimi arttırıcı önlemler alınmalı. Potansiyel doğru değerlendirilirse Türkiye ithalat değil ihracat yapan bir ülke olur. Mısır üretimi 2005?te 1.8 milyon tondu. 2006?da mısıra destekleme primi verildi, üretim 4 milyon tona çıktı. Sonra 67 kuruş olan destekleme primi 20 kuruşa düşürüldü, Türkiye tekrar mısır ithalatçısı oldu.”

Kaynak:16 Nisan 2008, Çarşamba/ BİA Haber Merkezi – İzmi

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler