Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Necati Doğru/ Vatan Gazetesi
Yanlış kaynamış kemiği kırıp yeniden düzgün olarak kaynatmak öyle kolay olmuyor. Acıya dayanmayı, hastanede yatmayı göze almayı gerektiriyor. Bedel istiyor. Ahmet Dizdaroğlu adlı bir Karadenizli’nin “fındıktaki hortum düzenini değiştirip sarsacak” bir girişimi oldu. Bedelini ağır ödedi. Şimdi hastanede yatıyor. Fındığı kabuklarından ayırıp dışarıya satmaktansa onu “kakao-şeker ile birleştirip” çok daha yüksek fiyata dış pazara ya da iç pazara sunmaya karar verdi. Dizdaroğlu Giresunlu. . . Giresun’dan başladı. “Oydi” adlı bir fındık ezmesi markası yaratmaya çalıştı, “Oybella” diye bir çikolata markası tutturmaya uğraştı. Bankalardan kredi çekti, borçlandı. Tutturamadı, şirketi zora girdi, kendisi ruhsal bunalıma saplandı, intihara kalkıştı, kendisini vurdu, şimdi hastanede yatıyor. İktidar tersini yaptı. Eski düzene teslim oldu. Yanlış kaynamış kemiği kırıp yeniden doğru olarak kaynatmak zahmetli yoluna gitmedi, Karadenizli fındık üreticisine seçimden 15 gün önce yüksek taban fiyatı verdi, Fiskobirlik’in yerine TMO’yu görevli kıldı. Bütün fındığı aldı. Geçen hafta da Bakanlar Kurulu toplandı, karar çıkarttılar. TMO’nun yüksek taban fiyatı verip satın alarak deposuna koyduğu fındıklardan doğan zararı Hazine’nin ödemesi kararı aldılar. Yük yüksek. 1 katrilyon lira.
***
Düzen değişmemiş oldu. Hortumculuk sürüyor. Başbakan ile partisi de seçimlerde Karadenizli fındık üreticisinden yüksek oy alarak yeniden iktidara geldi. Başbakan bunalıma girip, intihar etmeye filan kalkmadı. Hortumculuk sürüyor. Gelecek yıl da sürecek. Çünkü “Karadenizli fındık üreticisi kendi içinden çıkardığı fındık tüccarı ile bir araya gelip düzeni değiştirecek bir çabanın içine” girmiyor. Oyunu silah olarak kullanıp, “hortumcu düzene teslim olan siyasetçiyi” kullanarak istediğini alıyor. Türkiye’de her yıl ortalama 600 bin ton kabuklu fındık üretimi var ve her yıl ortalama 500 bin ton kabuklu fındık ihracatı. . . Türkiye’deki fındık ihracatçıları, dış alıcıların ofisi gibi çalışıyor.
***
Onlar da düzenden memnun. Fındığı üreticiden alıyor. Yabancı alıcıya satıyor. Yaratıcılığı olmayan. Riski bulunmayan. Ofis gibi çalışıyorlar. Üstelik tekelleştiler. 15-20 yıl önce Karadeniz’in fındığının yüzde 80’ini yabancıya ihraç eden firma sayısı 100 iken bugün 5 firmaya indi. Bozuk düzen kemikleşti. Hortumcu düzen sürüyor. Bazı yıllar ortaya çıkan ve satılmayan üretim fazlasının önüne geçmek için Dünya Bankası’nın geliştirip uygulamaya koyduğu “alternatif ürün projesi” de yürümedi. Dünya Bankası, Türkiye’de 475 bin hektarlık alanda ekili bulunan fındık bahçelerinde 100 bin hektarlık bir azaltma yapmayı planladı. Bunun için fındık üreticisine 5 yıl süreyle dekar başına 200 dolar söküm tazminatı ödeyeceğini açıkladı. Fındığı sökecek. Yerine başka ürün ekecek. 5 yıl dekar başına 200 dolar alacak. Biliyor musunuz kaç fındık üreticisi fındığını söküp yerine başka ürün üretmeyi ve bunun karşılığında da 5 yıl süreyle dekar başına 200 dolar almayı kabul etti?Sadece 397 üretici. Hortum düzeni tatlı. Üretici memnun. Tüccar mutlu. Siyasetçi sevinçli. [17 Kasım 2007, Vatan Gazetesi]
Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar