Seçim ekonomisinin ilk faturası hayvancılık sektörüne…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Seçim ekonomisinin ilk faturası hayvancılık sektörüne…

26 Eylül 2007

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Eyl 26, 2007

Son yılların en gözde yatırım alanlarından birisi hayvancılık sektörü oldu. Ülkenin önde gelen holdingleri, büyük işadamları hayvancılık yatırımı yaptı. Üstelik 3- 5 inekle değil 300- 500 hatta 1000 başlık ve daha da büyük işletmeler de kuruldu.
Mevcut hayvancılık işletmeleri ise kapasitelerini büyüttü. Altyapı ve teknolojiye ciddi yatırımlar yapıldı. Verimlilik ve kalitede gözle görülür iyileşmeler sağlandı.
Kısacası hayvancılık daha bilinçli yapılmaya başlandı.
Yapılan yatırımlarda, sağlanan olumlu gelişmelerde sektöre verilen desteklerin büyük payı var.Yem bitkisinden başlayarak süt üretimine kadar her aşamada  hayvancılık sektörü çok iyi desteklendi.
Girişimciler, çiftçiler sermaye koydu, devlette destek verdi ve hayvancılık yeniden canlandı. Arada “ithalat” sözleri ile moraller bozulsa da, sanayici,üretici ve devlet işbirliği ile hayvancılıkta Türkiye çok iyi bir fırsat yakaladı. Büyük bir dönüşüm için ilk adımlar atıldı.
Dünyadaki gelişmeler, Avrupa Birliği’nin destekleme politikasındaki değişimle birlikte rüzgar da Türkiye’den yana esmeye başladı.
 Tam da böyle bir dönemde Türkiye seçime gitti. AKP iktidarı seçimden daha güçlü bir şekilde çıktı.
İki ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen AKP’ nin seçimde bu kadar çok oy aldığı tartışılıyor. Özellikle de tarım kesiminden. Bunun yanıtını seçimden iki gün sonra ayrıntılı olarak yazdık. En önemli nedeni para. Seçimden önce çiftçiyi paraya boğdular. Kimin parası ile yine çiftçinin parası ile. Bol keseden para dağıtmanın elbette bazı kesimlere fatura edilecekti.
İlk fatura hayvancılık sektörüne kesildi. Hükümet, 2007 hayvancılık desteklerini ödemiyor. Daha doğrusu ödeyemiyor. Çünkü, bütçede para yok.
Destekler ödenmeyince ne oluyor?
Çiftçiden başlayarak süt sanayicisine hatta tüketiciye kadar herkes olumsuz etkileniyor,zarar ediyor.
Çiftçi devletten alacağı desteği alacağını hesaplayarak, güvenerek üretime yapıyor,yatırım yapıyor. Bazı hizmetleri satın alıyor.
Birlikler, üreticiye yem, buzağı maması, suni tohumlama ve daha bir çok mal ve hizmeti veriyor. Bedelini ise, üretici destekleri alınca tahsil edebiliyor. Üretici destekleri alamadığı için, ödeme yapamıyor ve Birlikler mali açıdan zarara uğruyor ve  hizmet veremez duruma geliyor.
Veteriner hekimler, destek alınca tahsil edilmek üzere suni tohumlama yapıyor. Suni tohumlama desteği alamayınca onlar da zarar ediyor.Destekler ödenmediği için 5 bini aşkın veterinerin zor durumda olduğu söyleniyor.
 Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Mehmet Aklan, desteklerin ödenmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’ e yazılı olarak başvurdu. Somut hiçbir gelişme yok.
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Halil Tokoğlu aynı yola başvurdu, fakat yine olumlu hiçbir gelişme olmadı.
Türkiye Süt, Et,Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği( SETBİR )Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, günlerden beri üreticiye söz verilen desteklerin ödenmediğini ve en kısa zamanda ödenmesi gerektiğini her platformda dile getiriyor.
Son yıllarda belki de sektör ilk kez bir konuda tek ses oldu; “destekler ödensin” diye haykırıyor.
Hükümetten en küçük bir kıpırdanma, olumlu ya da olumsuz bir ses, bir tepki yok.
Seçimden önce meydanlarda “ 2002’de 200 milyon YTL olan hayvancılık desteklerini biz 750 milyon YTL’ ye çıkardık” diye nutuk atan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım Bakanı Mehdi Eker’den ses yok.
“Destekleri 750 milyon YTL’ ye çıkardık, siz de bize inanarak yüzde 46,7 oy verdiniz.Fakat kusura bakmayın biz paraları seçimde harcadık ödeyemiyoruz” diyemiyorlar. Ne zaman ödeyeceklerini de söylemiyorlar.
Onların söyleyemediğini Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bakanlığının internet sitesinde çok açık bir biçimde açıklıyor.
Maliye Bakanlığı verilerine göre, tarımsal desteklemeler için 2007 bütçesine toplam 5 milyar 250 milyon YTL ödenek ayrıldı. Bunun 710 milyon YTL’ si hayvancılık destekleri için bütçeye konuldu.
22 Temmuz seçimleri öncesinde bu ödeneğin 5 milyar 118 milyon YTL’ si harcandı. Fakat, 2007 hayvancılık desteklerinden bir kuruş dahi ödenmedi. Yani hayvancılığa ayrılan para başka yerlere, başka ürünlere gitti. Şimdi üretici,sanayici, veteriner ne kadar bağırırsa bağırsın bütçede ödenecek para yok. Yani bütçe tam takır. Ek bütçe de yapılmadığı veya yapılamadığı için bu desteklerin şimdilik ödenmesi mümkün görülmüyor. “Bir çuval inciri berbat etmek” bu olsa gerek.
Hatırlatmakta yarar var. AKP Hükümeti tarafından hazırlanan  ve kamuoyuna açıklanan “2005-2013 Hayvancılık Ana Plan ve Stratejisi” belgesine göre , 2013 yılına kadar Türkiye’nin yıllık süt üretimi 25  milyon tona, kırmızı et üretimi 1.5 milyon tona, kişi başına süt  tüketimi 290 litreye, kişi başına kırmızı et tüketimi 18  kilograma, sektörde kayıtlı üretim oranı da yüzde 85’e çıkarılması hedefleniyordu.
Bugünkü uygulamalarla ve anlayışla bu hedeflere ulaşmak mümkün mü?
Üreticinin en fazla gereksinim duyduğu bir dönemde desteklerin ödenmemesi hayvancılığa büyük bir darbe vuracak. Çiftçi büyüttüğü işletmesini ayakta tutmak için gücü varsa kredi ile, borç ile ayakta tutmaya çalışacak. Bunu yapamazsa hayvanı kasaba gidecek. Bu süreç başladı bile. Çünkü, süt ve süt ürünleri fiyatı artarken aynı zamanda et ve canlı hayvan fiyatı düşüyor.
Öyle görülüyor ki, seçim ekonomisinin ilk faturası hayvancılık sektörüne kesildi. Bakalım sırada hangi kesim var.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler