Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Ulusal ürün konseyleri

02 Mayıs 2007

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Tam 7 yıl önceydi. DÜNYA Gazetesi İzmir Temsilciliği’nde pamuk sektöründe yaşanan sorunları sektörün ileri gelenleri ile tartışmak üzere bir toplantı yaptık.
Toplantıya, o günkü görevleri ile yazarsak, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği Başkanı Hasan Çelebioğlu, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mete Uğuz, İzmir Ticaret Borsası’nın Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şadi Katırcıoğlu, Tariş Genel Müdürü İsmail Muzaffer Eren ve Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman katıldı.
Konuşmacılardan her biri pamukla ilgili sorunları, çözüm önerilerini büyük ölçüde kendi penceresinden bakarak anlattı. Fakat, karşı görüşleri de son derece değerli kabul ediyordu. Bu toplantıdaki uzlaşma tablosunu sürekli kılmak ve sektör geneline yaygınlaştırmak için Ulusal Pamuk Konseyi kurulması fikri ortaya atıldı. Hangi konuşmacının bu fikri ilk kez dile getirdiğini hatırlamak güç. Fazla önemi de yok. Katılımcıların hepsi bu fikre sahip çıktı. Toplantıdan sonra, İzmir Ticaret Borsası’nın koordinatörlüğünde Ulusal Pamuk Konseyi’nin kuruluş çalışmaları başladı. Bu mücadele 7 yıl sürdü. Sektör, bu süreçte sıkıntılı günler yaşadı. Türkiye’nin pamuk ithalatı her yıl biraz daha arttı. Tekstil ve konfeksiyon sektörü büyük sıkıntılara girdi. Çok sayıda firma sektörden çekildi, bazıları yurtdışına gitti. Temelleri 7 yıl önce DÜNYA’da atılan  Ulusal Pamuk Konseyi’nin yönetmeliği Resmi Gazete’de yayınlandı. Sektörde yeni bir dönem başlıyor.
Benzer bir mücadele süreci Ulusal Zeytin-Zeytinyağı Konseyi’nin kurulmasına yönelik yaşandı. Zeytin ve zeytinyağı sorunlarını tartışmak üzere yaklaşık 7 yıl önce internette “zeytinturk” adıyla bir iletişim grubu kuruldu. Bu grupta üretici,sanayici,tüccar,ihracatçı, her kesimden zeytin ve zeytinyağına gönül vermiş kişiler sanal ortamda sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini tartışıyorlardı. O günlerin en tartışmalı konularından birisi, Türkiye’nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden ayrılmasıydı. Bu tartışmalar yapılırken, Ulusal Zeytin-Zeytinyağı Konseyi(UZZK)’nin kurulması fikri ortaya atıldı. Sanal dünyada başlayan bu çalışmayı gerçeğe dönüştürmek için yoğun çaba gösterildi. Bu arada “zeytinturk” bir anlamda dağıldı yerini UZZK aldı. Konsey kurulmadan aynı adla sanal ortamda bir iletişim grubu kurulmuş oldu. Konsey konusunda daha yoğun bir çalışma süreci yaşandı. Ulusal Zeytin – Zeytinyağı Konseyi’nin de yönetmeliği yayınlandı.
Ulusal Fındık Konseyi, Ulusal Turunçgil Konseyi’nin de yönetmelikleri yayınlandı. Sırada, Ulusal Süt Konseyi ve diğer bazı ürünlerde kurulacak konseyler var.
Tarımda ulusal ürün konseylerinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.Yaklaşık 7 yıllık mücadeleden sonra mutlu sona ulaşıldı. Ancak asıl mücadele şimdi başlıyor.
Ulusal ürün konseyleri tarım sektöründe çok yeni ve farklı bir yapılanmayı da beraberinde getirecek. Ülke tarımı için yeni bir süreç ve yeni bir örgütlenme modeli ortaya çıkacak. Bugüne kadar faaliyet gösteren örgütler, kuruluşlar dar bir yapılanmaya sahipti. Bir ürün ile ilgili belli kesimleri temsil eden bir yapılanmayı kapsıyordu. Örneğin,Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği bir üretici kuruluşu. Üreticinin çıkarları doğrultusunda politikalarını oluşturur. İhracat yapsa bile, öncelikle üretici ortaklarının haklarını koruyacak  bir örgüt. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ise, ihracatçıların örgütü. Önceliği, ihracatçıların haklarını savunmaktır. İşin içerisine ticaret, sanayi gibi diğer kesimlerde katılınca çok farklı pencerelerden sektöre bakış açısı ortaya çıkıyor. Herkes kendi penceresinden bakıyor.
Üretici, tüccar, borsa, sanayici, ihracatçı hatta ithalatçının olduğu bir üründe zaman zaman çıkarların çatışması doğal. Bu kesimlerin örgütleri kendi çıkarları doğrultusunda çalışmalar yapar ve üyelerini,ortaklarını korumaya çalışır.
Ulusal Zeytin- Zeytinyağı Konseyi İcra Kurulu Başkanı Mustafa Tan’ın söylediği gibi, Konsey, bütün bu kesimlerin bir çatı örgütü olacak. Aynı zamanda bir uzlaşma örgütü. Her kesimden temsilciler yer alacak. Burada çıkar çatışmasından öte çıkar birliği gözetilecek. Ülke çıkarları, zeytin ve zeytinyağı ürününün ülkeye olan katkısının artırılması gibi daha üst düzeyde bir anlayış egemen olacak.
Adı üzerinde bu konseyler “ulusal” ürün konseyleri olacak. Türkiye’deki üretici, sanayici, tüccar, tüketici,ihracatçının  çıkarlarını korumak ve ülkenin o üründen en yüksek katma değeri elde edilmesini sağlayacak. Hem ülke kazanacak, hem sektör.
Ulusal Zeytin – Zeytinyağı Konseyi İtalyan,İspanyol veya başka ithalatçı ülke ve firmaların çıkarına çalışmayacak, çalışmamalı.
Ulusal Pamuk Konseyi, Amerika’dan ve Yunanistan’dan daha çok pamuk ithal edilsin diye çalışmayacak, çalışmamalı.
Ulusal Fındık Konseyi, Türkiye’de fındık fiyatları düşsün Almanlar,İngilizler,İtalyanlar daha ucuza hammadde alsınlar diye çalışmayacak, çalışmamalı.
Ürün konseyleri ülke yararına çalışmayacaksa  o zaman  “ulusal” olmasına gerek yok.
Çıkan yönetmeliklerle ilgili çok yoğun tartışmalar var. Ürün konseyleri ilk kez kurulacağı için elbette sancılı bir süreçten geçiliyor. Ancak, temel hedef iyi konulursa, gerçekten ulusal bir yapıda çalıştırılırsa ürün konseyleri tarıma çok önemli katkılar sağlayacaktır.
 Ürün konseylerinin tartışıldığı şu günlerde, herkese Amerika Pamuk Konseyi’nin çalışmalarını incelemelerini öneriyoruz. Amerika’daki en güçlü konseylerden biri. Yıllarca yaptıkları sistemli çalışmalar sonucunda, Türkiye’yi Amerikan pamuğuna bağımlı hale getirdiler. Bu, Türkiye için endişe verici bir durum. Fakat, Amerikalı pamuk üreticisi için gurur duyulacak bir çaba.
2.5.2007

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. halil ibrahim özbaşlı 27 Ocak 2009 - 01:19 - Yanıtla

    pamukculuk öldü ama kendi ürettiğimiz pamuktan bize kefen bile nasip olamığacak.çünkü bizim her nekadar bu üründen kaçmaya çalışsakda bilgimiz bu ama ecelimizde bu onun için bize kafenimizi alaçak metelik dahi kalmadı bu vesile ile kefenimiz dokutamadık.

  2. rıdvan kuytan 11 Şubat 2010 - 17:44 - Yanıtla

    yunanistanda pamuğun maliyeti ne kadar ucuz.sattıklarındada bizim bir bucuk katımıza satıyor.desteklemeside aldığımızın iki katını çiftçisine ödeme yapıyor.utanmanız lazım sayın iktidar.hayvancılığı ne hale getirdiniz inşallah haberdarsınız tabiki eğer eti alıyorsanız…tarımı kalkındırmadan türkiyemizi kaldıramazsınız..

En Son Yayınlanan Makaleler