Nezih Demirkent adına ödül almak…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Nezih Demirkent adına ödül almak…

09 Mart 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Mar 9, 2010

Ödül almak her gazeteciyi mutlu eder. Üstelik, hiçbir beklenti ve hesap peşinde olmadan yaptığınız çalışmaların, emeğin ödüllendirilmesi gurur verici.
Geçen hafta böyle bir gururu, onuru yaşadım. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti,  2009 yılı Türkiye Gazetecilik Başarı Ödüllerini açıkladı. Çok sayıda gazeteci dostumuz yarışmaya katılarak ödül kazandı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ayrıca her yıl yönetim kurulu kararıyla bir gazeteciye Nezih Demirkent  adına özel bir ödül veriyor. Cemiyet Yönetim Kurulu, bu yıl Nezih Demirkent Özel Ödülü’nü bu sütundaki yazılarımızdan dolayı bize verildiğini açıkladı.
Gazeteciliğe başladığım 1988’den bu yana önce ekonomi muhabiri olarak, daha sonra tarım yazarı olarak çok sayıda ödül aldım. Her birinin ayrı anlamı, ayrı yeri var. Fakat, Nezih Demirkent adına verilen ödülü almak…. Bunun anlamı, gururu, onuru tarif dilemez bir duygu. Öyle bir duygu ki, anlatılması olanaksız. Yaşamak gerek.
Çünkü,  Nezih Demirkent, bu köşenin isim babası, fikir babası. O olmasaydı bu köşe olmaz, bende tarım yazarı olamazdım.  Daha önce birkaç kez yazdım ama bilmeyen okurlarımız için tarım yazarlığımın öyküsünü kısaca hatırlatmakta yarar var. 
Nezih Bey’in yoktan var ettiği ve şimdi 30.yılını kutlayan  DÜNYA Gazetesi’ne 15 Mart 1988’de İzmir Temsilciliği’nde stajyer muhabir olarak göreve başladım. Daha sonra İzmir Haber Müdürlüğü, İzmir Temsilciliği görevlerini üstlendim. DÜNYA, benim 22 yıllık evim, yuvam.
Haber müdürlüğü görevini sürdürürken, 1996’da Nezih Bey, bir İzmir seyahati sırasında tarım konusunda yazı yazmayı teklif etti.
Bu teklifi yaparken önce tarımla ilgili bir analiz yaptı. Türkiye nüfusunun yarısının tarımda olduğunu, tarımın ülke için çok önemli bir sektör olacağını vurguladı. Gelecekte bu önemin daha da artacağını ve dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarımın stratejik öneme sahip olacağını vurguladı. Sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “ Türkiye nüfusunun yarısı tarımda olmasına rağmen, bu kesimin sorunları gündeme gelmiyor. Medya tarıma ilgisiz. Bir tek Sadullah Usumi var. O da benimle yaşıt. Bugün yarın aramızdan ayrılsa, tarımı yazacak gazeteci kalmayacak. Türkiye’de uzman gazetecilik yok. Belli alanlarda uzman gazeteciliğin yerleşmesi gerekir. Sen tarımda uzmanlaşırsan hem gazete bundan yararlanır hem de tarım kesiminin sorunları gündeme gelir. Bunun için senin tarım yazmanı istiyoruz.”
Nezih Bey’in bu teklifi karşısında ne söyleyeceğimi şaşırdım. Yazar olmak güzel, fakat tarım konusunda yazmak beni endişelendirdi. Çünkü, o dönemde DÜNYA Gazetesi daha çok iş dünyası ve bankacılar tarafından okunan bir gazeteydi. Tarım yazılarını kim okuyacaktı?
Bu endişemi Nezih Bey’e anlattığımda şu yanıtı aldım:
“Tarım demek sadece, tarlada çalışan köylü demek değil. Bunun gübrecisi, bankacısı, ithalatçısı, ihracatçısı, tohumcusu var. Ayrıca, tarladaki çiftçi gazete okumuyor diye, onların sorunlarını yazmayacak mıyız? Biz gazeteciyiz. Her kesimin sorunlarını, başarılarını yazmak zorundayız. Sen yıllardır İzmir’de gazetecilik yapıyorsun. Üzüm, incir, pamuk, zeytin, tütün haberleri yazıyorsun. Bunu ülke genelinde yapacaksın. Ben de sana yardımcı olurum. İyi bir kalemin var, başarılı olacağına inanıyorum. Sen tarım konusunda uzmanlaşırsan, Türkiye’de herkes sana danışır. Bilgine başvurur. Bizim tarım kesimiyle bağımızı kurmuş olursun. Gazetede bundan yararlanır.”
Tarım konusunda yazı yazmam böyle başladı. İlk yazım 31 Temmuz 1996’da yayınlandı. Uzun yıllardan beri DÜNYA Gazetesi’nde çalışan herkesin benzer bir öyküsü var. Nezih Bey’in öğretisinden yararlanan bizler O’ndan izler taşıyoruz. Yazdığımız yazılara, yaşantımıza, bu izler yansıyor.  Çünkü, Nezih Bey, bir çoğumuzun yaşama bakışını,yaşama biçimimizi değiştirdi. Yaşama biçimini değiştirdiği insanlardan birisi de benim. Hiç aklımda yokken tarım uzmanı bir gazeteci oldum.
Nezih bey’in başlattığı tarım yazarlığı bu sütunla sınırlı kalmadı. 1998’de DÜNYA Gazetesi, medyada ilk kez “tarım” sayfası yayınlamaya başladı. İki yılı aşkın bir süre sayfa devam etti. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle gazete sayfaları azaltılınca tarım sayfası da yayından kaldırıldı.
Nezih Bey, 11 Şubat 2001’de aramızdan ayrıldı. Genel beklenti, DÜNYA Gazetesi’nin uzun süre yaşamayacağı yönündeydi. Fakat, Nezih Demirkent’ in bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerinden ödün vermeden eserini yaşatmak için başta kızı Didem Demirkent olmak üzere her DÜNYA’lı büyük çaba gösterdi ve gazeteyi bugün 30. yılına taşıyarak beklentileri boşa çıkardı. Nezih Bey’in ölümünden sonra DÜNYA Gazetesi yeniden tarım sayfası yayınlamaya başladı. Bugün medyada tarım sayfası olan başka gazete yok.
Nezih Bey’in 1996’da söylediklerinin tamamı gerçekleşti. Tarım bugün önemi daha iyi anlaşılan bir sektör oldu. Tarım konusunda bilgi kaynağı olmanın ayrıcalığını yaşıyorum.
Aradan geçen 14 yılın sonunda Nezih Demirkent adına verilen ödülü almanın tarif edilemez duygusunu yaşıyorum. Bu duyguyu yaşatan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kuruluna, ödül açıklandıktan sonra telefonla arayan, mesaj yazan ve “Nezih Demirkent’in adına yakışır bir ödül oldu” görüşünde birleşen tüm dostlara sonsuz teşekkürler.
                                   *****
Elazığ depremi
Ödülün mutluluğunu yaşarken, Elazığ’da yaşanan depremle üzüldük. Depremde yaşamını yitirenlere tanrıdan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Tarım gazeteciliği: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler