Yargı kararlarına rağmen zeytin katliamından vazgeçilmiyor

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Yargı kararlarına rağmen zeytin katliamından vazgeçilmiyor

17 Haziran 2025

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Haz 17, 2025

Zeytinliklerin katliamına yol açacak düzenleme 11.kez gündemde. Türkiye, dünyanın sayılı zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkelerden birisi. Son 15 yılda Türkiye, doğru bir kararla zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 204 milyona çıkardı. 2024 yılında 3,6 milyon ton zeytin üretimi ile tarihi bir rekora imza attı. Zeytinde böyle bir başarı elde etmişken zeytin katliamına neden olacak bu düzenleme hem üreticiye hem tüketiciye hem de ülkeye zarar verir.

  • Zeytinyağında 475 bin tonluk rekor üretim

    Zeytinyağında 475 bin tonluk rekor üretim

    23 Ekim 2024·
  • Danıştay, zeytin katliamına bir daha “dur” dedi

    Danıştay, zeytin katliamına bir daha “dur” dedi

    11 Kasım 2022·
  • Danıştay’dan Enerji Bakanlığına zeytincilik dersi

    Danıştay’dan Enerji Bakanlığına zeytincilik dersi

    2 Mayıs 2022·

Zeytin katliamına neden olacak, zeytinliklerin kömüre, madene feda edilmesine yol açacak düzenleme bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Bir kez daha diyorum çünkü son 23 yılda hükümet tam 11 kez zeytin sahalarının imara, sanayiye, madenciliğe açılması girişiminde bulundu. Kimi zaman torba yasa ile kimi zaman yönetmelik değişikliği ve benzeri ikincil mevzuatla yapılmak istenen bu düzenlemelerin birçoğu yargı kararı ile iptal edildi veya toplum baskısı ile geri çekildi.

Türkiye, 1939 yılında çıkarılan “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” kısacası Zeytincilik Yasası ile zeytinliklerini koruyor. Zeytincilik Yasası’na göre “zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz ve işletilemez.”

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra birçok yasayı değiştirdi. Zeytincilik Yasası da onlardan birisi. Yapılmak istenen değişikliğin özü zeytin sahalarının imara, sanayiye, madenciliğe açılması.

İlk adım 2003’te atıldı

Hükümet, ilk olarak 2003 yılında, yani iktidara geldikten çok kısa bir süre sonra Zeytincilik Yasası’nın değiştirilmesini gündeme getirdi. Daha sonra 17 Ocak 2006’da, 15 Temmuz 2008’de, 3 Temmuz 2009’da, 21 Nisan 2010’da, 20 Şubat 2013’te, 16 Haziran 2014’te, 17 Mayıs 2017’de, 1 Mart 2022’de ve 10 Aralık 2022’de olmak üzere bu güne kadar tam 10 kez zeytin sahaları ile ilgili yasal düzenleme girişiminde bulunuldu.

Bugüne kadar bu düzenlemelerin hepsi ya yargıdan döndü veya sivil toplum kuruluşlarının, duyarlı zeytin üreticilerinin, ihracatçıların, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhalefet ve iktidar mensubu duyarlı milletvekillerinin çabası ve desteği ile reddedildi, geri püskürtüldü.

Zeytin katliamına neden olacak düzenleme 11.kez gündemde

Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin imzası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan torba yasa teklifinde yer alan zeytin sahalarının madenciliğe açılmasının önünü açacak düzenleme 11.kez gündeme getiriliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan düzenleme 2022 yılında iki kez gündeme getirildi. Önce 1 Mart’ta Madencilik Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle Zeytincilik Yasası değiştirilmek istendi. Danıştay buna “dur” dedi. Daha sonra 10 Aralık 2022’de torba yasa teklifi ile Meclis’e getirildi. Tepkiler üzerine geri çekildi.
Geçen hafta Meclis’e sunulan teklif, yapılmak istenen değişiklik 2022 yılında torba yasa ile getirilmek istenen düzenleme ile aynı.

Torba yasa teklifindeki düzenleme ne getiriyor?

“Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlıklı torba kanun teklifinin 11.maddesinde yer alan zeytin sahalarının madenciliğe açılmasına yol açacak düzenleme aynen şöyle:

“MADDE 11- 3213 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde ve ekli haritalar ile listeler eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 45- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi veya rödövansçı olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan bu Kanuna ekli Harita ve Koordinat Listesi sınırları içinde alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir.

Zeytin ağaçlarının taşınmasından kaynaklanan tüm masraf ve taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumludur. Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise ilgili sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilmesi için, iznin öncesinde aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alman görüşler doğrultusunda Bakanlıkça belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eşdeğer büyüklükte izin verilecek maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik verilmek suretiyle zeytin sahası tesis edilmesi zorunludur.

Bu fıkra kapsamında zeytinlik olarak kayıtlı alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlarda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için, bu sahaların rehabilitasyon çalışmalarını temin etmek üzere ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar ayrıca tahsilat yapılır. Bu sahalar madencilik faaliyetlerinin öncesinde sahada bulunan zeytin ağacı sayısı ile aynı sayıda zeytin ağacı dikilerek rehabilite edilir. Zeytin ağaçlarının taşınması ile zeytin sahası tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

Bu madde kapsamında, yeni tesis edilecek zeytin bahçeleri ile taşınacak zeytin ağaçları için Hazine taşınmazlarına ihtiyaç duyulması halinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca uygun görülenler, zeytinliği kamulaştırılan taşınmaz maliklerinden talep edenlere rayiç bedel üzerinden on yıl süreyle doğrudan kiraya verilebilir.”

Zeytinliklerin taşınması mümkün mü?

Bu düzenlemenin özü şu; zeytinlik alanlar maden sahaları ile aynı yere denk geliyorsa madencilik faaliyetinin devam edebilmesi için zeytinlikler feda edilecek. Zeytin ağaçları kesilecek veya taşınacak.

Bu düzenlemenin neler getirdiğini tek tek sıralayalım:

1- Madencilik faaliyetinin yürütülmesi için bu alandaki zeytin ağaçlarının taşınması öngörülüyor. Nereye taşınacak? Öncelikle bulunduğu il veya ilçe sınırları içerisinde bir yere taşınacak. Bu uygun değilse başka bir yere de taşınabilir. Yani diyelim ki İzmir Karaburun’da madencilik faaliyeti yapılan alanda zeytin ağaçları varsa bu zeytinler önce Karaburun’da bir yere taşınacak. Yer bulunamazsa İzmir sınırları içinde başka bir yere taşınacak. İzmir’de de yer yoksa, Manisa, Aydın, Muğla’ya taşınacak. Belki de Konya’ya, Kayseri’ye taşınacak. Böyle bir taşıma mümkün mü? Bu güne kadar başka nedenlerle taşınan ve başarılı olan bir uygulama var mıdır?

Taşıma mümkün değilse ağaçlar kesilecek

2- Ağaçlar taşınamıyorsa, maden çıkarma işlemi yapılacak. Bu alandaki zeytinler kesilecek. Düzenlemede “kesilecek” sözcüğü kullanılmasa da kesileceği tarif ediliyor. “Kamu yararı dikkate alınarak aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alınacak görüşler doğrultusunda bakanlıkça belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, kesilen ağaçların bulunduğu alan ile eşdeğer büyüklükte zeytin sahası tesis edilecek” denilerek, kesilecek ağaçların yerine yeni ağaçlar dikileceği ifade ediliyor.

3- Zeytinlik alanda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için bu sahaların rehabilitasyonu için ruhsat sahibinden ruhsat bedeli kadar para alınacak. Bir anlamda parayı verip ağaçların kesilmesine izin verilecek.

4- Madencilik faaliyeti bittikten sonra kesilen zeytin ağacı kadar zeytin dikilerek o alan rehabilite edilecek.

5- Zeytin ağaçlarının taşınması ile zeytin sahası tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Enerji Bakanlığı tarafından belirlenecek.

6- Bu kapsamda yeni tesis edilecek zeytin bahçeleri ile taşınacak zeytin ağaçları için Hazine’ye ait yerlere ihtiyaç olursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca uygun görülenler, zeytinliği kamulaştırılanların da talebi doğrultusunda rayiç bedel üzerinden 10 yıl süreyle doğrudan kiraya verilebilecek.

Danıştay “kamu yararı zeytinde” demişti

Bu düzenleme ne için yapılıyor? Madenciliğin teşvik edilmesi, desteklenmesi, enerji üretiminin artırılması. Kısacası maden şirketlerine, kömür çıkaran şirketlere rant sağlanması denilebilir. Üstelik bu “kamu yararı” söylemi ile yapılıyor. Binlerce yıllık zeytincilikten vazgeçip fosil yakıttan enerji üretmek “kamu yararı” olarak sunuluyor.

Hükümetin 2003 yılından beri tam 11 kez gündeme getirdiği zeytin sahaları ile ilgili düzenlemelerin kamu yararına olmadığı yargı kararları ile defalarca kanıtlandı.

Yukarıda da belirttiğim üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan teklifin aynısı 2022 yılında iki defa gündeme getirildi. Enerji Bakanlığı, Madencilik Yönetmeliği’ne bir madde ekleyerek zeytin sahalarının madenciliğe açılmasının önünü açtı. Bu değişiklik 1 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu düzenleme yargıya taşındı. TEMA Vakfı, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi(UZZK), Çiftçi Sendikaları, Ziraat Mühendisleri Odası gibi birçok sivil toplum kuruluşu yönetmeliğin iptali için Danıştay’a başvurdu. Danıştay 8. Dairesi yürütmenin durdurulması kararı verdi.

Üst mahkeme de düzenlemeye “dur” dedi

Danıştay 8.Dairesi’nin 20 Nisan 2022 tarihinde verdiği “yürütmenin durdurulması” kararını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Danıştay’ın en üst yargı organı olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na başvurarak temyiz etti. Kurul, bu itiraz üzerine, kararı 8. Daire’nin vermesinin yanlış olduğunu, asıl kararın Danıştay 10.Dairesi tarafından verilmesi gerektiğine hükmetti. Ayrıca 8. Daire tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 22 Haziran 2022’de iki dairenin oluşturacağı ortak bir kurulla bu davanın karara bağlanmasına hükmetti. İki dairenin oluşturduğu ortak kurul 13 Eylül 2022 tarihli kararında bir kez daha yürütmenin durdurulması kararını verdi

Danıştay, kararlarında yönetmelikle yasanın değiştirilemeyeceğini bunun anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Bundan daha önemlisi Enerji Bakanlığı’nın enerji üretiminde “kamu yararı” olduğunu savunması üzerine, Danıştay asıl kamu yararının zeytinliklerin korunması olduğunu, bu düzenlemenin “telafisi güç, imkansız, zararlar doğuracağını” belirtti.

Bütün bunlardan ders alınmayarak 2003 yılından bu yana 10 kez red edilen bir konuyu, düzenlemeyi 11. defa gündeme getirmenin anlamı ne?

Özetle, zeytinliklerin katliamına yol açacak düzenleme bir kez daha gündemde. Türkiye, dünyanın sayılı zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkelerden birisi. Son 15 yılda Türkiye, doğru bir kararla zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 204 milyona çıkardı. 2024 yılında 3,6 milyon ton zeytin üretimi ile tarihi bir rekora imza attı. Zeytinde böyle bir başarı elde etmişken zeytin katliamına neden olacak bu düzenleme hem üreticiye hem tüketiciye hem de ülkeye zarar verir. Maden, kömür yatakları sahip olduğu rezervle, onu çıkaracak şirketin karı ile sınırlıdır. Kutsal ağaç olarak kabul edilen zeytin ise binlerce yıldır bu toprakların en önemli gelir kaynağı, zenginliğidir. Her fırsatta söylediğimiz gibi toprağın üstündeki zeytin, altındaki madenden daha değerlidir.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler