Enerji tarımı…

·

06 Kasım 2008

·

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Enerji tarımı…

06 Kasım 2008

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Kas 6, 2008

Geçen yıl kuraklığın da etkisi ile dünyada bir çok tarımsal ürünün üretimi azaldı. Stoklar düştü. Gıda fiyatlarında büyük bir sıçrama oldu. Dünyada son yıllarda görülmemiş bir gıda krizi yaşandı.
Gıda fiyatlarını artıran ve krizi körükleyen önemli faktörlerden biri de tarım ürünlerinden enerji üretilmesiydi. Roma’da 3-5 Haziran 2008 tarihlerinde toplanan ve 180 ülkeden temsilcilerin katıldığı Gıda Zirvesi’nde tarım ürünlerinden enerji üretimine verilen desteğin hemen kaldırılması ve üretimin durdurulması istendi.
Ancak, bu istek gelişmiş ülkeler tarafından dikkate alınmadı. Özellikle gelişmiş ülkeler dünyada oluşan tepkilere rağmen enerji tarımı konusundaki çalışmalarını hızlandırarak sürdürüyor.
Bu konuda Cumhuriyet Gazetesi’nin 28 Ekim 2008 tarihli Enerji ekinde Pankobirlik Araştırma, Planlama , Proje Koordinatörlüğü Müdür Yardımcısı Dr. F. Figen Ar’ın kapsamlı bir araştırması yayınlandı.
Araştırmaya göre enerji tarımı konusunda dünyadaki gelişmeler özetle şöyle:
** Amerikan Kongresi, ileri biyoyakıtların ticarileşmesini hızlandırmak ve enerji tarımı uygulamalarının yaygınlaştırılması için hazırlanan yasa tasarısını Haziran 2008’de kabul etti. Bu çalışmalar için 1 milyar doların üzerinde bütçe ayırdı.
** Amerika’da enerji tarımıyla ilgili ulusal bazda yürütülen çalışmaların yanı sıra eyaletler bazında da planlı çalışmalar yapılmaktadır.
** Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2007’de yayımlanan uzun dönem Yenilenebilir Enerji Stratejisi’ne göre, enerji arz güvenliğini artırmak ve sera gazı emisyonlarını kontrol altında tutabilmek için 2020 yılında yüzde 10 biyoyakıt kullanımının zorunlu olması öngörülmüştür. Belirlenen hedefe ulaşılabilmesi için hazırlanan teşvik politikalarının yanı sıra genel tarım politikası ile de enerji tarımına destek verilmektedir.
** AB üyesi ülkelerde enerji bitkisi yetiştiren çiftçiler hektar başına 45 Avro ile desteklenmektedir.
** Şeker üretimine kota koyan AB, pancar üretimini kısıtlamamakta, bilakis pancar üretimini teşvik ederek biyoetanol üretiminde hammadde portföyü oluşturmaktadır.
** Dünya biyoetanol pazarının yüzde 40’ına sahip olan Brezilya’da yaygın olarak şeker kamışı tarımı yapılıyor.Son yıllarda biyodizel üretimi için soya ve yer fıstığı ekimleri hızla yaygınlaşıyor.
** 2007’de benzin tüketiminin yüzde 20’sini biyoetanolden karşılayan Çin, biyoyakıt üretiminde ağırlıklı olarak mısırı kullanıyor.Çin’de tatlı patates ve tatlı sorgumdan enerji üretimi konusunda çalışmalar yapılıyor.
Tarım ülkesi Türkiye ise, deyim yerindeyse dünyadaki bu gelişmeleri sadece izlemekle yetiniyor. Zengin tarımsal biyoyakıt potansiyeline sahip olmasına rağmen bunu değerlendiremiyor.
Figen Ar’ın araştırmasına göre sadece şeker pancarına dayalı biyoetanol üretimi 2.5-3 milyon ton düzeyinde. Biyoetanol üretimine dönük kurulu kapasite 190 milyon litre. Bu değer benzin tüketimimizin yüzde 5’ine karşılık gelmektedir. Ancak kullanım zorunluluğu olmaması ve sadece yüzde 2’lik harmanlama oranına  özel tüketim vergisi muafiyeti uygulanması nedeniyle kurulu kapasite kullanılamıyor.
Biyodizelde de benzer bir durum söz konusu. Enerji tarımına önem verilmediği için 1.5 milyon tonluk kapasite atıl bekliyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 1995-2006 döneminde 1 milyon hektar arazide tarımdan vazgeçildi. Bu yılda 200 bin kişiden fazla çiftçinin çiftçiliği bırakması, aileleriyle birlikte 1 milyon kişinin büyük şehirlerde umut araması anlamına gelmektedir. Bununla birlikte 2006 yılında nadasa bırakılan alan 4.7 milyon hektar, tarıma elverişli olduğu halde kullanılmayan alan  2 milyon hektar. Bu alanlar tarıma elverişli olmadığından değil, tarımsal üretimden üretici kazanamadığı için boş  kalmaktadır.
Türkiye, bu alanları rahatlıkla enerji tarımında değerlendirebilir. Enerji tarımı Türkiye’nin sosyo ekonomik yapısında rahatlama sağlayacak önemli bir seçenektir.
Enerji tarımından sadece tohum, gübre, zirai ilaç sektörleri değil, başta ulaştırma olmak üzere, bankacılık,sigortacılık,tarımsal mekanizasyon ve yan sanayi sektörleri de etkilenecek, sadece tarım sektöründe değil, tarım sektörünün etkilediği tüm sektörlerde ilave istihdam olanakları yaratılacaktır.
Kullanılmayan arazilerin, terk edilen tarlaların, nadasa bırakılan alanların planlı enerji tarımına açılmasıyla Türkiye tarımda yeni bir pencereye, enerjide yeni bir açılıma kavuşabilir.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Tarım: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler