Zeytinciler Mardin'de buluşacak…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Zeytinciler Mardin'de buluşacak…

09 Eylül 2015

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Zeytinin anayurdu Mardin, Hatay, Suriye, Filistin ve Kıbrıs adasını içerisine alan bölge kabul edilir. Zeytinin bu bölgeden dünyaya özellikle Akdeniz havzasına yayıldığı söylenir.
Barışın, bereketin ve Akdeniz Uygarlığı’nın sembolü kabul edilen zeytincilik konusunda dünyada pek çok çalışma yapılıyor. Projeler üretiliyor.Bu çalışmalardan birisi de Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacak.
Slow Food Türkiye/Fikir Sahibi Damaklar Lideri Defne Koryürek’in önerisi ile oluşturulan ve uluslararası düzeyde faaliyet gösterecek Slow Olive’in ilk toplantısı 2016’da zeytinin anayurdu Mardin’de yapılacak.
Slow Olive toplantısının Mardin’de yapılmasının önemi nedir?
Slow Olive’i anlamak için öncelikle iyi, temiz ve adil gıda üretimi ve tüketimini ana felsefe olarak benimseyen Slow Food’u tanımak gerekiyor.
Slow Food, endüstriyel gıdalarla tek tip beslenme modeli olarak dünyayı kasıp kavuran “Fast Food”a karşı başlatılan toplumsal bir hareket. İtalyan gazeteci Carlo Petrini’nin kurucusu olduğu Slow Food, ilk kez 1986’da İtalya’da faaliyetlerine başladı. Kısa sürede Avrupa’da hızla yayıldı. Bugün 150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteren ve dünyada hızla benimsenen Slow-Food hareketi, temel olarak tarımsal üretimde, gıda üretiminde ve tüketiminde yerel üretimi benimsiyor.
Tarımsal üretimin sadece ekonomik bir faaliyet olmadığını o üretimin gerisindeki kültürü, birikimi önemsiyor. Bu nedenle tek tip beslenme, tek tip gıda yerine yerelliği, biyoçeşitliliği savunuyor. Yerel tohumun önemine dikkat çekiyor. Yerel ve geleneksel gıdaları korumak ve üretimini desteklemek, yerel tatların kaybolmaması için çaba gösteriyor. Genetiği değiştirilmiş ürünlere karşı çıkıyor.
Bu çalışmaları sürdürülürken belli organizasyonlar gerçekleştiriliyor. Dünya çapında projeler geliştiriliyor.
İki yılda bir yapılan Terra Madre (Toprak Ana) Günü etkinlikleri, tohumların ve biyoçeşitliliğin korunması amacıyla düzenlenen ve Slow Food felsefesiyle üretilen gıdaların tanıtıldığı Nuh’un Ambarı etkinliği. Yeryüzü pazarları, Afrika’nın Bahçeleri gibi bir çok proje yürütülüyor.
Ayrıca daha etkin bir çalışma sürdürmek için belli konularda uzmanlaşmaya gidiliyor. Su ürünleri ve su kaynaklarının karşı karşıya kaldığı tehlikelere dikkat çekmek ve mücadele etmek amacıyla 2009 yılında Slow-Fish oluşturuldu. Türkiye, özellikle Fikir Sahibi Damaklar bu konuda çok etkin çalışmalar yapıyor. “İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın” kampanyası, her yıl kutlanan “Lüfer Bayramı” önümüzdeki Ekim ayında yapılacak Slow Fish İstanbul etkinliği bunlardan bazıları.
Slow Food’un önemli projelerinden birisi de Avrupa Birliği’ne katılım sürecindeki ülkelerde küçük aile çiftçiliğinin, kırsal kalkınmanın ve çevrenin korunmasına yönelik. 2012 yılında Kırsal Alanlarda Çevresel ve Sosyal Ekonomik Sürdürülebilir Kalkınma Projesi (ESSEDRA) adıyla başlatılan bu proje Balkan ülkeleri ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecini desteklemeyi, kırsalda biyoçeşitliliği ve küçük üreticiliği desteklemeyi ve çevreyi korumayı hedefliyor.
Hayvancılık konusunda da özelikle süt ve süt ürünleri, peynir konusunda çalışmalar yapılıyor. Peynir üretiminde yerel kültürün ve çeşitliliğin korunması hedefleniyor.
Akdeniz Havzası’nın en önemli ürünü olan zeytin ve zeytinyağı konusunda ise çalışmalar Fikir Sahibi Damaklar’ın Lideri Defne Koryürek’in önerisi ile yakın zamanda başladı. Slow Food, Defne Koryürek’in önerisi ile zeytin ve zeytinyağı konusundaki çalışmaları yürütmek üzere Slow Olive’in oluşturulmasını kararlaştırdı.
İzmir Zeytin Sempozyumu’nda bu konuda ilk kez açıklama yapan Defne Koryürek, zeytinciliğin anayurdunun Anadolu olduğunu belirterek, bugün zeytinciliğin tehdit altında olduğunu söyledi. Gıdanın insanları birleştiren bir araç olduğuna dikkat çeken Koryürek, iyi temiz ve adil gıdaya insanların eşit erişimini hedefleyen Slow Food’un zeytin konusuna özel önem verdiğini ve bu konuda oluşturulan Slow Olive’in ilk toplantısının gelecek yıl Nisan ayında zeytinin anayurdu Mardin’de yapılacağını ifade etti.
Özetle, bugünlerde terör nedeniyle, karamsarlığın, endişenin egemen olduğu Türkiye’de, barışın simgesi olan zeytincilik konusunda uluslararası düzeyde bir toplantının Mardin’de yapılacak olması çok önemlidir. Herkesin bu etkinliğe destek olması gerekir.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Gıda,Zeytin ve Zeytinyağı: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler