Yanlış politika pamuk ve mısır üretiminde dengeleri değiştirecek

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Yanlış politika pamuk ve mısır üretiminde dengeleri değiştirecek

23 Ekim 2018

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Yanlış politika pamuk ve mısır üretiminde dengeleri değiştirecek

Tarım ülkesi Türkiye, bir çok ürün gibi pamuğu ve mısırı da ithal ediyor. İthalatın azaltılması,hatta sona erdirilmesi üretim artışı ile mümkün. Bunun için öncelikle üretimin doğru planlanması, çiftçinin ektiği üründen para kazanması ve üretime devam etmesi gerekiyor.
Mısır ve pamuk gibi ekim alanları bakımından birbirinin alternatifi olarak görülen ürünlerde uygulanan politikaların da günübirlik değişmemesi gerekir. Çiftçi çoğunlukla ürünün fiyatına bakarak üretime karar verir.

Mısır ekim alanı 2016 yılında 679 bin 537 hektar iken,2017’de 639 bin 84 hektara, 2018’de ise 580 bin hektara geriledi. Üretim alanındaki daralmaya bağlı olarak mısır üretimi 6 milyon 400 bin tondan 5 milyon 900 bin tona düştü.

Aynı dönemde pamuk ekim alanları 420 bin hektardan 560 bin hektara çıktı. Lif pamuk üretimi ise 700 bin tondan 850 bin tona ulaştı. Bu yıl 1 milyon ton hedefleniyordu. Fakat,üretimin 900 bin ton civarında olacağı bekleniyor.

Bu verilerden de görüleceği gibi;mısır üretimi azalırken, pamuk üretimi artıyordu. Bu değişimde uygulanan destekleme politikası ve ürün fiyatı önemli rol oynadı.

Bundan 3 yıl önce hükümetin, mısıra verdiği desteği azaltması, suyun kısıtlı olduğu alanlarda mısır ekiminin destekleme kapsamından çıkarılması ve aynı dönemde dünyada ve Türkiye’de pamuk fiyatlarındaki artış nedeniyle 2016-2017 sezonundan itibaren mısır üretimi azalırken, pamuğa ciddi bir yönelme oldu.Pamuk üretimi arttı.

Pamuk üreticisinin umudu kırıldı

“Üretici pamuğa dönüyor” diye herkes umutlandı. Ege’de, Çukurova’da pamuğu unutan çiftçiler yeniden üretime döndü Ekim alanları arttı. Türkiye’nin pamuk ithalatı azaldı. Daha önceki yıllarda 1 milyon tonu aşan pamuk ithalatı 800 bin tonun altına düştü.

Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, Söke Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İsmail Özer’den aldığımız bilgilere göre, pamuk üreticisi tam bir hayal kırıklığı yaşıyor. Önümüzdeki yıllarda üretimi olumsuz etkileyecek bu hayal kırıklığının temel nedenlerini şöyle sıralayabiliriz.

İklim değişikliği verimi olumsuz etkiledi

1- Geçen yıl hasat döneminde kilosu 6.5 liradan alınan lif pamuğun fiyatı daha sonra artarak Temmuz’da 11 lirayı geçti. Fiyat artışı, üreticinin pamuk ekimini artırmasında önemli bir faktör oldu. Bunun sonucunda da 1 milyon ton lif pamuk üretilmesi öngörülüyordu. Fakat, ekim alanlarındaki artışa rağmen, iklim değişikliğine bağlı olarak verim düşük oldu. Ulusal Pamuk Konseyi, ülke genelinde 1 milyon ton olan üretim hedefini 900 bin tona çekti.

2- Sezon başında Söke Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi lif pamuğun kilosu için 11 lira 50 kuruş alım fiyatı açıkladı. Fakat, verimdeki kaybın yanı sıra fiyatta da önemli bir gerileme yaşandı. Son iki ayda lif pamuk fiyatı yüzde 30 geriledi. Tariş açıkladığı fiyatı revize etmek durumunda kaldı. Şu günlerde Söke’de lif pamuğun kilosu 9 lira seviyesinde. Üretim maliyetleri artarken pamuk fiyatının düşmesi üreticinin bu ürünü zararına satması anlamına geliyor.

Pamuk var alıcı yok

3- Ege’de pamuk hasadı büyük oranda tamamlandı. Şanlıurfa’da ise yeni başladı. Üretici pamuğunu satmak istiyor. Fakat alıcı yok. İplik sanayicisinin lif pamuk, yağ sanayicisinin pamuk çekirdeğine olan talebinde ciddi düşüş var. Faizlerin yüzde 40’ın üzerine yükselmesi ile sanayici hammadde alımını yavaşlattı. Piyasa çok durgun. Sanayici haftalık,aylık ihtiyacı kadar pamuk alıyor. Alım miktarının düşük olması fiyatı düşüren en önemli faktörlerden birisi.

4- Son aylarda dövizdeki yükselme ile birlikte yerli pamuğun fiyatı ithal pamuktan daha cazip hale geldi. Yurt dışında kilosu 190 cent yani 11 lira 50 kuruş olan lif pamuk fiyatı, Türkiye’de kalitesine göre 9 lira 50 kuruş ile 8 lira 50 kuruştan alıcı buluyor. Bu durumda kütlü pamuğun kalitesi ve lif randımanına göre çiftçinin eline 3 lira 50 kuruş geçiyor. Yerli pamuk tekstilci için ucuz hammadde kaynağı oldu. Buna rağmen, artan faiz yükü nedeniyle sanayici hammadde alamıyor.

Kooperatifler lisanslı depo desteği alamıyor

5- Pamuk fiyatlarında ve piyasasında istikrar sağlaması beklenen lisanslı depoculuk ve elektronik ürün senedi uygulamasındaki desteklerden kooperatifler yararlandırılmadığı için, pamuk üreticisinin örgütü konumundaki kooperatifler lisanslı depoyu sadece depo olarak kullanabiliyor. Üreticiler pamuğunu çoğunlukla hasat zamanında ve düşük fiyattan satmak zorunda kalıyor. Çözüm olarak sunulan lisanslı depoculuk uygulamasında üretici birlikleri, kooperatifler lisanslı depo desteklerinden yararlanamıyor. Üretici örgütlerinin bu destekten yararlanmaları sağlanmalı. Ayrıca, pamuk,buğday gibi hemen depoya konulamıyor.

Çırçırlama işleminden sonra lif pamuk olarak korunması gerekiyor. Ulusal Pamuk Konseyi, üreticinin lisanslı depoya koyduğu çırçırlanmış lif pamukların karşılığı alacağı elektronik ürün senedinin “desteklemeye esas belge” olarak kabul edilmesi için prim tebliğinde değişiklik yapılmasını öneriyor. Aksi takdirde lisanslı depo desteği uygulaması pamuk için arzu edilen sonucu vermeyecektir.

Üretimden kaçış olacak endişesi

6- Pamukta bu gelişmeler yaşanırken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin geçen yıl tonu 760 lira olan mısır alım fiyatını bu yıl 950 liraya çıkardıklarını açıkladı.Pamukta fiyat gerilerken mısırdaki fiyat artışı gelecek yıl yeniden pamuktan mısıra geçişi körükleyecektir.

7- Pamuk üretiminde kullanılan mazot, gübre ve ilaç gibi girdilerin ithalata bağlı olması, dövizdeki yükselme, arka arkaya gelen zamlar, geçen yıla göre azalan verimler ve sezonun başı olmasına rağmen düşme eğilimindeki fiyatlar üreticileri endişelendiriyor. En büyük endişe ise çiftçinin üretimden tamamen vazgeçmesi.

Ne yapılmalı?

8- Sektör temsilcileri, kütlü pamuk için daha önce açıklanan kilo başına 80 kuruşluk destekleme priminin en az 1 liraya çıkarılmasını ve gecikmeden ödenmesini istiyor.

Özetle, yıllardır pamuk ithalatına milyarlarca dolar ödeyen Türkiye, çiftçinin pamuğunu değerinde satılması için gerekli önlemleri almak zorunda. Yanlış politika nedeniyle yerli üreticiyi bir daha küstürürlerse pamuğun da,mısırın da ithalat faturası katlanarak artacaktır. Bunu ödemeye hazır mıyız?

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler