Antep fıstığı ithal edilerek fiyat sorunu çözülemez

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Antep fıstığı ithal edilerek fiyat sorunu çözülemez

23 Mayıs 2018

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Antep fıstığı ithal edilerek fiyat sorunu çözülemez

Bugünlerde fiyatı yükseldiği için gündeme gelen Antep fıstığının gen merkezi Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Sadece belli bölgelerde yetişen Antep fıstığının en büyük üreticisi ve ihracatçısı İran’dır.
Türkiye, Antep fıstığının gen merkezi olmasına rağmen profesyonel anlamda üreticilik 1948 yılında Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği’nde başladı.Gaziantep, Kahramanmaraş,Adıyaman,Şanlıurfa,Mardin,Kilis,Diyarbakır ve Siirt en çok üretim yapılan iller.
Toplamda ise 44 ilde Antep fıstığı yetiştiriliyor.

Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyve Konseyi(INC) verilerine göre, 2016 yılında Amerika’nın Antep fıstığı üretimi 2015 yılına göre yüzde 150 artarak 317 bin 515 tona ulaştı. Aynı dönemde üretimi yüzde 10 artan Türkiye, 160 bin ton üretimle ikinci sırada yer aldı. İran ise 2015’te 210 bin ton üretimle dünyada ilk sırada yer alırken 2016’da yüzde 28.6 oranındaki düşüşle üretimi 150 bin tona geriledi ve üçüncü oldu.

Diğer üretici ülkeler arasında Suriye,Afganistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Yunanistan, İtalya ve Avustralya var. Bu ülkelerin toplam üretimi 50 bin ton civarında.

Arz sorunu piyasa istikrarını bozuyor

Antep fıstığı ağacı periyodisiteye bağlı olarak bir yıl ürün verirken ertesi yıl ya hiç vermemekte ya da çok az vermektedir. Bu nedenle üretim bir yıl yüksek, ertesi yıl düşük oluyor. Bu nedenle piyasaları kontrol etmek, düzenlemek çok kolay değil. Ürünün az olduğu yıllar fiyat yükseliyor.Çok olduğu yıllar ise fiyat düşüyor. Normal olarak ürünün çok olduğu yıllar bir müdahale kuruluşunun ürünü alarak depolaması ve az olduğu dönemde piyasaya arz etmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde piyasada istikrar sağlanabilir.

Bundan 10 yıl öncesine kadar zeytinde de belirgin olarak periyodisite sorunu vardı. Ürün bir yıl çok olurken, ertesi yıl yarı yarıya azalırdı. Zeytinde hasat biçiminin değiştirilmesi, ağaç varlığının artırılması ile “var yılı” ve “yok yılı” olarak adlandırılan bu periyodisite büyük oranda sona erdi.Üretimde bir istikrar sağlandı. Antep fıstığında da öncelikle arz sorununa çözüm bulunmalı.

Amerika, İran fıstığı ile İran’a rakip oldu

Amerika ilk olarak 1848 yılında İran’dan aldığı fıstıkla üretime başlarken, bugün İran’ın en büyük rakibi konumuna geldi. Amerika’da Antep fıstığı ağırlıklı olarak Kaliforniya eyaletinde yetiştiriliyor. Son yıllarda üretim ve sulama tekniklerini geliştiren Amerika yaptığı planlı çalışmalarla üretimde İran’ın en büyük rakibi oldu. Bazı yıllar iran’dan daha fazla üretim yapıyor.

İhracat 2.5 milyar dolar

Ekonomi Bakanlığının verilerine göre, uluslararası pazarlarda İran ve Amerika menşeli fıstıkların fiyatlarının düşük, meyvesinin iri taneli ve çıtlak oranının yüksek olması daha çok tercih edilmesine neden oluyor.
Türkiye menşeli fıstıkların daha küçük ve fiyatının yüksek olması uluslararası pazarlarda rekabetçilik anlamında zorluk yaratmakla birlikte, Türkiye fıstıklarının tadının daha yoğun olması uluslararası pazarlarda önemli bir avantaj sağlıyor. Bu nedenle Amerika, Türkiye’den
Antep fıstığı ithal ediyor.

2015 yılı verileriyle dünyada yaklaşık 2.3 milyar dolar olan Antep fıstığı ihracatının 2017 itibariyle 2.5 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. İhracatta en büyük pay 773 milyon dolar ile İran’a ait. Amerika’nın 2015 yılı Antep fıstığı ihracatı 756 milyon dolar. Türkiye’nin ihracatı ise 50 milyon dolar civarında.

İhracat konusunda dikkat çekici bir durum ise, üretici olmamasına rağmen Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerin de büyük miktarlarda ihracat yapması.Almanya üretici değil fakat 159 milyon dolar ile Türkiye’nin üç katı daha fazla fıstık ihraç ediyor.
Antep fıstığı ithalatında ise Hong Kong,Çin,Almanya,Vietnam, Lüksemburg, İtalya,Hollanda ilk sıralarda yer alıyor.

Yüksek fiyat imalatçıları olumsuz etkiliyor

Türkiye, yüksek üretim maliyeti nedeniyle fiyatı yüksek olduğu için rekabet etmekte zorlanıyor. Buna rağmen 2015’te 42 milyon dolar, 2015’te 75 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatın yaklaşık üçte biri İtalya’ya yapılıyor.İtalya’dan sonra en çok ihracat yapılan ülke ise Almanya,Amerika ve Suudi Arabistan.

Üretimdeki istikrarsızlık nedeniyle fıstık fiyatında istikrara sağlanamıyor. Üretimin az olduğu yıl ile üretimin çok olduğu yıl arasında yüzde 200-300 oranında fiyat farkı oluşuyor. Özellikle üretimin az olduğu yıllar üreticiden fıstık alarak depolayanlar, yüksek fiyatla piyasaya sürüyor. Yüksek fiyat fıstığı ham madde olarak kullanan başta tatlı üreticileri olmak üzere imalatçıları olumsuz etkiliyor.

İthalat çözüm olmaz

Bugünlerde fıstık fiyatının yükselmesi nedeniyle tatlı üreticileri fıstıklı baklava üretmeme kararı alırken bir yandan da fiyatın düşmesi için geçici olarak ithalat yapılmasını istiyor. Gıda,tarım ve Hayvancılık bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, fiyatı düşürmek için ithalat yapılabileceğini söyledi. İthalat ya İran’dan ya da Amerika’dan yapılacak. Fakat ithalat sorunu çözmez. geçici olarak fiyatın düşmesini sağlayabilir. Fakat, ithalat orta ve uzun vadede ülkeye,üreticiye büyük zarar verir. Zaten istikrarsız bir piyasa olan Antep fıstığında üretici üretime küstürülürse ithalat süreklilik kazanabilir.

Özetle, fiyatı artan her ürünü ithal etmek tarıma,ülkeye,üreticiye ve tüketiciye zarar verir.Fıstıkta stokçu,spekülatör olduğu söylenen kişilerin açıklanması, cezalandırılması ithalattan daha net sonuçlar verir. Kırmızı ette yıllardır spekülatörler bahane edilerek ithalat yapılıyor. Türkiye milyarlarca dolar ödeyerek canlı hayvan ve et ithal ediyor.Türkiye, hayvancılıkta tamamen dışa bağımlı hale geldi.Antep fıstığında aynı hata yapılmamalı.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler